“Güneşimi Al, Ölümümü Gönder” yahut Bir Başka Bahar Manzarası*

Tılgadintsi’nin dünyasına yaklaşabilmek için önce onun Harput’un Altın Ovası’ndan silinişinin izini takip etmek gerekiyordu.

Tanınmamış Çocuklar, Hayaletimsi Kıpırtılar ve Eksilten Yazı

Halide Edib’in 1920’lerdeki metinlerinde, Türk edebiyatının Türklüğünü tesis eden birçok başka yazarınkinde olduğu gibi yaldızlı büyük anlatının gerisinde yazının sildiğinin, örttüğünün, karaladığının okunmasını bekleyen bir şeyler var.

Yabancım Diyorum Ona: II. Rüya

Ama rüyada o geçmiş kıyafetlerini giymek istemeyen, o geçmiş yüklü odadan da evden de çekip gitmek isteyen ben değil miydim?

Arşaluys Martikyan Kimdi?

Sessiz bir filmle ve acı dolu anılarıyla “yıldızı parlayan” ancak sonrasında sessiz sedasız yaşayan Arşaluys’un yaşam öyküsü aslında Ermeni halkının yıllara dayanan öyküsüyle paralel.

Duyuyorum

“Kimseyi tanımıyorum. Yola çıkar çıkmaz, sosyal medyada paylaşmak için herkesten yürüyüşe neden katıldığını bir cümlede söylemesi isteniyor. Amed’deki arkadaşların yüzüne bakabilmek için…”

Sırpuhi Markaryan Kimdi?

1909’da Ermenice yazılmış bir mektup, önce Osmanlı Türkçesine çevrilir, sonra “Tanin” gazetesine yollanır. Mektubun alıcısı: Halide Edip, yazarı Sırpuhi Markaryan.

1915’ten bir Saklambaç Oyunu

1915’in Şubat ayında, bir caminin avlusunda saklambaç oynayan çocuklar.

Pin It on Pinterest