Şarkıcı Gülşen ve spor hocası yollarını ayırmışlar, artık beraber çalışmıyorlarmış. Buraya kadar normal. Fakat spor hocası Gülşen’in beslenme biçimiyle ilgili o kadar endişelenmiş ki, çareyi Hürriyet’e konuşmakta bulmuş, şöyle diyor:
“Gülşen’e ‘Bu beslenme şekliyle artık spor yapamazsın. Senin beslenme problemin var. Birçok insan bu yüzden anoreksiya hastalığına yakalanıyor, senin de böyle olmandan korkuyorum. Acilen normal beslenme koşullarına geri dön’ dedim. Üç hafta önce, kariyerimi göz önüne alarak, bu şartlar altında kendisiyle çalışamayacağımı söyledim.”
Spor hocasının kariyerini göz önüne alarak bunu Hürriyet’e de söylemesi harika olmuş gerçekten. Bir spor hocasının öğrencisinin bedeni, beslenme alışkanlıkları hakkında bu çeşit yorumlarda bulunması normal bir şey mi? Hürriyet de haberin altına bir “Anoreksi ÖZEL” galerisi ekleyerek üzerine düşeni yapmış. Karşılıklı kaliteyi konuşturmuşlar. Gülşen ise sağlığını, yağ oranını kimseyle tartışmak zorunda olmadığı halde “Ben yediklerimi kusmuyorum ya da aç gezmiyorum. Herkes haddini bilsin” biçiminde cevap vermiş.
Fark ediyorsunuzdur, gazetelerin “Kilolarıyla dikkat çekti” haberlerinde nasıl laf sokan alaycı amca tonu varsa, “Çok zayıfladı!” haberlerinde de sahte bir endişe var. Kız çok hasta, suratı kaşık kadar kaldı, ona üzülüyorlar. Doktora gitsin istiyorlar, bir derdi mi var merak ediyorlar. Öyle eve gelince suratını asıp hemen odasına gitmesin, biraz gülsün, iki laf etsin istiyorlar. Bu kocaman dostane endişe şemsiyesinin en altında gene “Poposuna bak!” yatıyor, popoya bakmak her zaman esas. Kilo aldığından şüpheleniyoruz, güneşlendiğin yatın su tankına gizlenip göbeğinin fotoğraflarını çekeceğiz! Kilo verdiğinden şüpheleniyoruz, spor hocanla bir konuşacağız! Hürriyet Galeri ve meme gazeteciliği, resmen kadın bedeninin velisi olmuş. Spor hocası da beslenme bozukluğu gibi tıbbi bir meselenin spekülasyonunu ulusal gazeteye yapmaktan çekinmemiş. Allahtan her vücut tipine ayrı hakaret ettikleri yüzlerce galerileri var da, kimse tam olarak kayırılmış sayılmıyor. Ne yapalım? On sene sonra “Yaşlanınca tanınmaz hale geldi / Suratı marula dönüşen yıldızlar” galerisinde buluşalım mı?