Rahibe-ressam Nelli, sanat tarihi yazımının bilinen ilk örneğini veren Vasari’nin Sanatçıların Hayat Hikâyeleri adlı kitabında yer alan az sayıda kadından biri.

SANAT

Son Akşam Yemeği’nin İlk Kadın Ressamı: Plautilla Nelli

Sanat tarihi bir ‘büyüklük’ anlatısı. Büyüklük kriterlerinin belli bir cinsiyete, ırka ve sınıfa rezerve olduğunu söylemek bile yersiz. Bugün dominant anlatılardan sıyrılıp sizi Floransa’nın ilk kadın ressamıyla tanıştırmak istiyorum: Plautilla Nelli. Ressam için dua edin.

 

Nelli (1524-1588) Son Akşam Yemeği’ni resimlemiş olan bildiğimiz tek kadın. Döneminin çoğu ressam kadınından farklı olarak tablosunu yedi metrelik oldukça ustalık isteyen bir boyutta yapıp kendi ismiyle imzalıyor. Altında da izleyicilerinden ruhuna dua etmeleri için ricada bulunuyor. Nelli, on dört yaşında Floransa’da Dominikan Tarikati’ne bağlı bir manastıra girdikten sonra dönemin sanat akımını yansıtan maniyerist tabloları kopya ederek kendi kendine resim öğrenmiş. Girolamo Savonarola’nın öğretilerini izleyen tarikatta resim sanatı tembellikten koruyan ve dini bir adanmışlığa götüren bir araç olduğu düşünülerek desteklenmiş. Nelli manastırdaki elli yılı süresince diğer rahibelere de resim öğretmiş. Kolektif çalışmayla yürütülen bu atölyede Floransa’nın zengin ailelerinin kişisel şapelleri için sayısız komisyon alınarak manastıra büyük gelir sağlanmış.

 

Plautilla Nelli, Lamentation with-Saints, Tuval üzeri yağlıboya (288x192cm) 2006’da restore edilmiş. Musem of San Marco, Floransa.

 

Rahibe-ressam Nelli, sanat tarihi yazımının bilinen ilk örneğini veren Vasari’nin Sanatçıların Hayat Hikâyeleri adlı kitabında yer alan az sayıda kadından biri. Fakat burada bir parantez açmalıyız.

 

Feminist sanat tarihçileri Batı merkezli sanat tarihinde sanatçı kadınların sayıca çok az ve ikincil konumda olduklarını kabul ediyor, bu durumun değişmesine yönelik çalışmalar yapıyorlar. Dolayısıyla tarihte kaybolmuş sanatçı kadınları bulmak, üretimlerini araştırmak ve görünür kılmak elbette çok önemli. Ama birçok sanat tarihçisinin vurguladığı gibi bu sanatçı kadınları bulup zaten eril yazılmış bir sanat tarihine eklemlendirmek yerine sanat tarihinin cinsiyete, ırka ve sınıfa dayalı kriterlerini sorgulamak daha sürdürülebilir görünüyor.*

 

2004’ten beri Nelli üzerine araştırmalarını sürdüren, Amerika merkezli, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan AWA (Advancing Women Artists) Floransa’nın müze depolarında saklı kalmış sanatçı kadınları ortaya çıkarma misyonuyla kurulmuş. AWA’nın kurucusu Jane Fortune, Nelli’yle ilk karşılaşmasını ve böyle bir kuruluşun gerekliliğiyle ilgili farkındalık anını yakın zamanda yayınlanan bir röportajında anlattı. Fortune, Floransa’da bir antika kitap pazarında Plautilla Nelli: Floransa’nın İlk Kadın Ressamı adlı bir kitap buluyor. Fakat söylediğine göre kimse Nelli diye bir sanatçıdan haberdar değil. Daha sonra o dönemde Nelli’ye ait olduğu bilinen sadece üç yapıttan birini ziyaret ettiğinde tablonun berbat bir durumda olduğunu, içinde tahta kurularıyla ölüme terk edildiğini görünce kim bilir daha ne sanat eserleri bu haldedir diye düşünerek kolları sıvıyor. Birinci önceliği restorasyon olan bu kuruluşun çalışmalarıyla şimdiye kadar Floransa’nın küflü depolarında kurtarılacak iki bin beş yüz eser bulunmuş ve elli birinin restorasyonu tamamlanmış.

 

Plautilla Nelli, Saint Dominic Receives the Rosary. Ahşap panel üzeri yağlıboya (147x231cm) 2008’de restore edilmiş.

 

Nelli’yle ilgili çalışmalarda sanatçının yirmiden fazla yapıtı bulup restore edilmiş ve sergilemeye açılmış.** Hâlihazırda da Nelli’nin en önemli yapıtlarından olan ve dört yüz elli yıldır bir deponun derinliklerinde bekleyen Son Akşam Yemeği’nin restorasyonu gerçekleştiriliyor.

 

Dönemin sanatçıları için büyük ölçekli yapıtlar ve son akşam yemeği konusunu işlemek bir ustalık işareti sayıldığından Nelli’nin yedi metre uzunluğundaki bu tablosu gerçekten önemli bir keşif. Resmin detaylarına inersek, bu rahibe-ressamın adanmışlıkla yaptığı bu dini sahnelere baktığımızda karakterlerin iç dünyasına ait bir şeyler buluyoruz. Örneğin söz konusu tabloda İsa’nın büyük bir merhametle teskin ettiği havarisinin yüzündeki huşû sahnedeki ruhsallığın altını çiziyor. Nelli, sahnenin ruhsal yansımalarını bu kadar güçlü yakalamasıyla son akşam yemeğini farklı bir boyuta taşıyor denebilir.

 

Duygusallığı yalnızca kadınlara atfetmemekle birlikte sanat tarihçileri Nelli’nin figürlerinde bir feminenlik olduğunu vurguluyor ve bunun muhtemelen o dönemde kadınların çıplak erkek modelden desen çalışmasının yasak olmasından kaynaklandığını söylüyorlar. Bu yasağın sanat akademilerinde ta 1850 yılına dek sürdüğünü ve bu sırada erkek öğrencilerin çıplak kadın modelden çalışmakta özgür olduğunu de belirtmek lazım.

 

Restorator Rosella Lari, Plautilla Nelli’nin Son Akşam Yemeği üzerinde çalışıyor. (Fotoğraf: Francesco Cacchini)

 

Son Akşam Yemeği’nin 2015’ten bu yana süren restorasyonunun Ekim 2019’da biteceği öngörülüyor. Restorasyon için gerekli olan fona bağışta bulunmak isterseniz havarilerden birini evlat edinebiliyorsunuz. Tablo bittiğinde Floransa’daki Museum of Santa Maria Novella’da kalıcı olarak sergilenmeye başlayacak ve şehirde görülecek iki ‘büyük’ Son Akşam Yemeği olmuş olacak.

 

AWA sadece bağışlarla işleyen bir organizasyon. Floransa’yı ziyaret ederseniz kuruluşun şehrin müze ve galerilerindeki sanatçı kadınlara odaklandığı sanat turuna katılarak küçük bir katkıda bulunmanız mümkün. Bunun dışında daha büyük meblağlarda bağış yapmak isterseniz de oldukça güzel bir program sunuyorlar.

 
 

* Konu hakkında daha fazla bilgi için: Nanette Salomon, Sanat Tarihi Kanonu: Dışlama Günahları./Sanat Cinsiyet, İletişim Yayınları

 

** Vakıf 2017 yılında Uffizi Galeri’de Nelli’nin geniş kapsamlı bir sergisini gerçekleştirdi: Plautilla Nelli: Convent Art and Devotion in the Footsteps of Savonarola.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YDaha Sorumlu Bir Ekonomi İçin Dayanışma
Daha Sorumlu Bir Ekonomi İçin Dayanışma

Yalnız değiliz. Madem çoğuz, bireysel kurtuluştan ziyade dayanışma ve nesillerötesi bir perspektifle çevresel ve sosyal krizlerin üstesinden gelebileceğimize inanmalıyız.

KÜLTÜR

YÖfkeli Olmak Neşeli Olmaya Mani Mi?
Öfkeli Olmak Neşeli Olmaya Mani Mi?

Öfkeli olmak neşeli olmaya mani olmalı mı? Neşe tek başına hem direniş hem de zafer değil mi?

SANAT

YTuğla Kadar Boşluklu, Beton Kadar Soğuk
Tuğla Kadar Boşluklu, Beton Kadar Soğuk

Neriman Polat’ın Şefkatsiz sergisi üzerine...

Bir de bunlar var

Çatlak’tan Gelin’e Uzanan Kılcal Damarlar
Tamara de Lempicka Resimlerinin Karanlık İhtişamı
Kurdelesiz Cevaplar İçin…

Pin It on Pinterest