TRT arşivelerinde bir şey ararken, dünyanın en diksiyonlu evliliğiyle karşılaştım. Video çok komik. Sibel Can komik. Hakan Ural komik. Diksiyonlar komik. Sorular komik, cevaplar komik. Olmuyorluk komik. Ama bir şey daha var. Şu röportajdaki müsamere mesafesi. Bir henüz cılkı çıkmamışlık.
Ülkede havanda dövülmüş sarımsak gibi gezindiğimiz bu günlerde buna mı taktın diyeceksiniz. Ama bugünün, ünlü çiftlerin evlerini dolaşmalı, yatakodalarına girip çekmecelerini karıştırmalı, kaç çift ayakkabıları var diye saymalı magaziniyle bunu karşılaştırınca cılklaşma süreci aşırı hızlı gelişmiş gibi gelmiyor mu sizde de? 25 yıl yani. Çok gibi ama değil de. Bir yanda ülkenin bugünkü gündeminin 90larla aynılığına bakınca katedilen mesafenin azlığı, diğer yanda şu videodaki aşırı geçmiş bir zamana ait televizyonculuk. Nedir yani? İzafiyet mi azizim?
Tabi bir de devlet kanalında 90lar magazinciliği. Sahnelerin en geç assolistini oturtmuşsun karşına, bir ev kadını çıkarmaya çalışıyorsun içinden. Hiç Nilgün Belgünlük iş de değil aslında ama teretecilikten olsa gerek.
-Sibel Hanım günleriniz nasıl geçiyor? Mesela sabah kalktınız. Neler yapıyorsunuz?
-Erken kalkarsam değişiyor ama erken kalkamıyorum.
-Ev işleriyle aranız nasıl?
-Ev işi yapmayı seviyorum aslında. Ama yapamıyorum.
-O zaman Hakan Bey’e soralım. Sibel Hanım’ın sahne çalışmalarıyla evlilik nasıl gidiyor?
-Birbirimizi görsek iyi gidecek aslında ama göremiyoruz.
Bu arada videoya rastlayınca, böyle başka röportajları var mı diye ararken kafam karıştı. Sibel Can’la Hakan Ural kaç kere evlenmişti? Fikri olan?