Sevgi Soysal’ı kaybedeli 36 yıl olmuş. Ölümü hoş geldin diye karşılayan bir insanın arkasından fazlaca ağıt yakmak içime sinmiyor. Tante Rosa‘nın en sevdiğim kısmıyla hatırlıyorum kendisini bugün:
‘Çıplaktık, yürüyorduk, utanmayı öğrenmemizle unutmamız bir olmuştu, çıplaktık, yürüyorduk. Kimin sınava girdiği unutulmuştu, çıplaklık unutturucudur. Biz unutmak için, kaçmak için soyunanlardandık, kaçmak için. Oysa hatırlamak için soyunulur, hatırlamak için, yüzyıllardan beri unutulanları hatırlamak için. Yeniden başlamaya gücü olmak için, seçim yapmak için, seçim yapabilecek açıklığa kavuşabilmek için. Hayır demek için, evet demek için. Başkaldırmak için, yakıp yıkmak için, barış için soyunulur, soyunulur. Tante Rosa daha bir kez olsun bunlar için soyunmadı, bunlar için soyunulabildiğini düşünmedi, görmedi, bilmedi. Tante Rosa bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır.’
Bu da bonus: 10 yıl öncesinden bir Yıldırım Türker yazısı.
Fotoğraf ise 12 Mart’ı anlattığı röportajdan.