Aşağıdaki Amerika’nın en popüler podcastlerinden This American Life’ın 557. bölümü Birds & Bees‘in bir bölümünün çevirisi.
This American Life. Bölüm #557
Sahne 1: Bazıları Boyundan Sevmez
Konu sekse geldiğinde, bir çoğumuz önce yanlış şeyleri öğrenir. Bir dizi düzeltmeyle öğrenimimiz devam eder. Abinizin size ‘öğrettiği’ şeylerin yarısının aslında öyle olmadığını, filmdeki o sahnenin gerçekçi olmadığını, sınıftaki kızın o şeyi yaptığını söylediğinde yalan söylediğini çünkü o şeyin mümkün olmadığını öğrenirsiniz. Sistemimiz böyle çalışıyor: her şeyin yanlışını öğrenip, sonra onları atıp gerçek hikayeyi bulacağımızı umuyoruz. Bu küçükken oyun parkında başlıyor ve siz büyüdükçe, gerçekten seks yapmaya başlayana, ve düzeltilmeyen tüm o garip bilgiler de önemli hale gelene kadar sürüyor.
-Nelerden bahsetmelerini umuyorsun?
-Umarım her şeyden bahsederler.
Deandre, şu anda Buffalo Üniversitesi’nde bir sınıfta oturuyor, yaklaşık 50 kişiyle birlikte. Çoğu erkek. Çoğu fraternity kardeşleri. Seks Eğitimi için burada:
-Bazı şeyleri bilmiyoruz bence…
-Senin bilmediğin şeyler neler?
-Bilmiyorum! Bu iyi bir soru.
Bu, ‘cinsel saldırı ve rıza’ üzerine, gönüllü olarak katılınan bir çalıştay. Ve şu an Pazartesi akşamı. Köşedeki cafeye gitmekle, ne bileyim, oturup odandaki Van Gogh posterine bakmak gibi aktivitelerin yanında kazanma şansının olmadığını düşünüyorsunuz ama oda ağzına kadar dolu. Öğrenciler tamamen ayıklar. Dizler yere vuruyor, eller havada uçuşuyor. Eğitmen Paula Madrigal, rızanın öneminden bahsediyor:
-… yani rıza, sözlü ve hevesli bir ‘evet!’tir. Neden hevesli?
-(sınıftan birçok cevap yükseliyor)
-Aynen, gerçekten yapmak istiyor olmalısınız. Ve seks eğlenceli olmalı, öyle değil mi?
-(Sınıf gülüyor)
-E öyle! Ben öyle umuyorum en azından.
Bu tür çalıştaylar bu sene bu kampüsün her tarafında ve geçen sene ülkenin birçok yerinde tekrarlandı. Üniversite yöneticileri cinsel saldırı konusunda paniğe kapılmış durumdalar. Kapılmalılar da zaten. Bu yüzden cevap olarak bu tür bir eğitime yöneliyorlar. Daha çok kadınları korumaya odaklanmak yerine, yani herkese bir taciz/tecavüz düdüğü vermek, eve bir arkadaşınla yürü programları gibi şeyler yerine, erkeklere de ağızlarını açıp söyleyebilecekleri cümleler öğretmek istiyorlar. ‘Böyle yapınca hoşuna gidiyor mu?’ ‘Seni öpebilir miyim?’ Ama sınıftaki öğrenciler en temeldeki önermeyi anlamakta zorlanıyorlar: Bu yeni tarzı öğrenmek zorundalar çünkü öğrenmezsen tecavüzcüsün mü? Çünkü böylesi daha mı erdemli? Daha en başından bir sürü soru var:
Eğitmen: Bu hiç bitmeyen bir emin olma, teyit etme süreci. Bu dediğim ne anlama geliyor?
Öğrencilerden biri: İyi de bu ortamın modunu tamamen darmadağın ediyor (diğerleri gülüyorlar). ‘Evet’ derse -komiklik yapmaya çalışmıyorum- ve evet lafını tekrarlarsa benim durmadan ’emin misin bak?’, ‘gerçekten emin misin?’ ‘bak bu işi yapmak üzereyiz, eminsen kalkıp gidip kondom alacağım’ gibi şeyler söylemem… Yani tabi ki [dur derse] duracağım, ama evet’i durmadan, yeniden pekiştirmeye çalışmak modu mahveder. Bir sayı yok mu mesela, yeteri sayıda evet derse […]?
Bu sayı meselesine epey takılıyor. İki? Üç? Yedi? Ama bu çocuğun sözü odadaki diğer arkadaşları tarafından kesiliyor, onların da acil soruları var: Vücut dili rıza dahiline girer mi? Erkeklerin de rıza belirtmesi gerekiyor mu? Ya kız odaya gelmeden önce evet dediyse? İkiniz de ayıkken, twitter’dan DM atıp filan mesela? Rıza gösterebilmek için kaç tane bira çok fazla sayılır? Ve yine, lütfen bir sayı verin.
‘Ya mesela hiç alkol için ‘sıvı cesaret’ dendiğini duymadınız mı? Yani muhtemelen heyecanlısın ve kızın yanında heyecanlı olmak istemiyorsun ve alkol de senin sıvı cesaretin, ‘tamam kız geldiğinde elim ayağım titremeyecek’ diyorsun, anlatabiliyor muyum? Yani alkolü kızın ağzından evet’i almak için kullanmıyorsun.’
Yanında oturan çocuk lafını kesiyor: Ya iki taraf da sarhoşsa? Ve odanın öbür tarafından bir soru: Kızın da rıza istemesi gerekiyor mu? Başka bir öğrenci: Peki ya bir senedir berabersek? Paula Madrigal, ‘rıza daima gerekli’ diye cevap veriyor. Kadınsanız, başka erkeklerle yatan bir erkekseniz, bir ilişkideyseniz, her gün seks yapıyorsanız bile. Seksin ortasında bile:
‘Ya da mesela cinsel aktivitenin ortasındasınız, birden bire birisi ‘ben daha sert bir şey denemek istiyorum’ diye karar veriyor. O sırada seks yapmaya zaten başlamışsanız, diğer kişi rızasını geri çekebilir. Tamam mı? O yüzden ‘aktif rıza’ lafını kullanıyoruz. Ya da mesela bir kişi ‘ben buraya birini daha getirmek istiyorum, hadi üçlü yapalım’ derse ne olacak? Zaten seks yapıyorsunuz, dolayısıyla diğer taraf aniden ‘sürpriz! bir misafirimiz var’ dediğinde ‘ben buna evet dememiştim, gidiyorum bye’ diyebilirsiniz. Bu dediğim aktif rıza ve sürekli teyit kavramlarının anlaşılmasına biraz daha yardımcı oluyor mu?’
Bunlar çok büyük dikkatle seçilmiş örnekler. Üniversite kampüslerinde yaşanan cinsel saldırıların ezici çoğunluğu birbirini tanıyan iki insan arasında gerçekleşiyor. Ve her zaman fiziksel kuvvet kullanılmış olmuyor. Dolayısıyla Paula, aklınızdaki o seri tecavüzcü, avcı tecavüzcü fotoğrafını alıp iki dakikalığına bir kenara koyun diyor. Onun yerine sabah yalnız uyanıp kendi kendine şunu düşünen birini hayal edin: Hoşuna gitti mi o yaptığım ya? Evet evet gitmiştir. Bu insanın düşüncesinde hatalı olduğunu hayal edin.
Çalıştayın 45 dakika sürmesi gerekiyordu. Bir saat oldu. Paula Madrigal konuyu toparlamaya çalışıyor:
-Şimdi sizler uzmansınız artık, nasıl rıza istersiniz?
–Öyle sorunca olmuyor işte. Onu açık açık sorduğunuzda bütün modun içine ediyorsunuz.
Bir saat oldu ve bu odadaki öğrenciler hala bu ‘mod’ meselesine takılı haldeler. Ben üniversitede seks yapmaya başladığımda pek öyle bir mod olduğunu hatırlamıyorum, ama neyse, belki sizin mum ışıklı yatakhane odalarınız vardır. Ama bu sorunun ardında samimi bir panik yatıyor. Cinsel saldırı konulu bir çalıştayda bu soru önemsenmiyor, çünkü ben saldırıdan bahsediyorum sen moddan, bunlar iki ayrı konuşma konusu. Ama bu öğrenciler tek bir konuşma istiyor, her şey hakkında. Rızayı da dahil eden ama iş seviştikleri bir insanla konuşmaya geldiğinde sahip oldukları tüm soru işaretlerini, korku ve meraklarını giderecek bir konuşma. Sanki bu konuşmayı hiç yapmamış gibiler.
***
‘Bu en zor şeylerden biri işte… diğer insanın ne istediğini öğrenmek’
Bu Necib Gonzales, Buffalo Üniversitesi’nde birinci sınıf öğrencisi. Necib’i önceki haberlerimden tanıyorum. Çok tatlı biri, ve bu okuldaki her birinci sınıf öğrencisi gibi son sene içinde bir rıza çalıştayına katılmış. Eğer seksle ilgili konuşma şeklimizi değiştirme yükünü 18 yaşındaki çocukların, yani halihazırda birçok senedir garip, kötü, kafa karıştırıcı bilgiler toplamakta olan insanların sırtına yıkacaksak, eğer cinsel saldırıyı azaltma çabasına ilk cevabımız buysa, bu çocukların gerçekte ne bildiğini öğrenmek istiyorum. Ve bu bildiklerini nereden öğrendiklerini:
-Erkekler sürekli kadınlar hakkında konuşuyor. Oda arkadaşım mesela bana sürekli en sevdiği pozisyonu anlatıyor, ya da diğer arkadaşlarım da kendi en sevdikleri pozisyonları anlatıyorlar sonra ‘hmm iyiymiş birgün deneyeyim bunu’ filan diyoruz.
-Ama bu, kadınlarla yatan erkeklerin, diğer erkeklerle konuşması.
-Evet, daha çok kadınlar ne sever ne sevmez konuşması gibi.
-Ama kadınların ne sevip sevmediğiyle ilgili kadınlarla ne zaman konuşuyorsunuz?
-Ha, yok, bu tamamen erkeklerin erkeklerle kadınların ne sevdiğini konuşması. Bir kadın sana neyden hoşlandığını söylediğinde de ‘haa bunu biliyordum zaten’ oluyorsun.
Son zamanlarda Necib’in en büyük bilgi kaynağı oda arkadaşı, Elijah Leslie. Elijah’dan konuşmalarda çok bahsetti. Elijah ise ‘kuş ve arılar’ meselesini ilk olarak kuzeninden öğrendiğini söylüyor:
‘Sonra büyüyorsunuz, Sports Illustrated’ı görüyorsunuz, sonra Playboyları, sonra pornoyu, sonra Girls Gone Wild’ı, sonra gece çıkan reklamları görüyorsunuz, bu şekilde öğreniyorsunuz işte.’
Elijah, konuştuğum insanlar içinde bana seksi porno filmlerden öğrendiğini söyleyen ne ilk ne de son kişiydi. Yani Necib, kadınlarla nasıl seks yapılacağını, bunu porno filmlerden öğrenen erkeklerden öğreniyor. Bu, Wyoming’de yaşayan beyaz bir Amerikalıdan Çince öğrenmek gibi bir şey. Bir takım hayati birincil kaynak bilgiyi kaçırıyorsunuz.
Cinsel saldırının önlenmesi alanında çalışan konuştuğum kim varsa, erkeklerin cinselliği öğrenmesi konusunda özellikle rahatsız edici olan bir şeyden bahsetti: porno değil, beyzbol. Seksten beyzbol gibi bahsetmemiz. Bir spor dalını seks için metafor olarak kullandığımızda içine ne kadar çok berbat ders sıkıştırılabileceğini bir düşünün. Spesifik pozisyonlarla ilgili metaforların dışında, bu iki karşıt takımın olduğu, ve genelde sadece erkeklerin oynadığı bir spor.
Necib Gonzales, seksi ne beyzbol ne de porno gibi algılamaya takık değil. Necib, sadece iyi bir insan olmak, başkalarına iyi davranmak istiyor. Rehberliğe ihtiyacı var. Necib sürekli rehberlik arayışında, sık sık tavsiye istiyor:
Bak bu iyi bir örnek. Kuzenimin bana ‘oğlum kızları boyunlarından öpeceksin, ben sürekli yapıyorum benimkisi bayılıyor’ falan filan demesi.
Dikkatli bir öğrenci olan Necib de ne yapıyor? Kızları boyunlarından öpüyor. Her birini. Başka bir arkadaşı ‘kızlar komik erkeklerden hoşlanır’ diyor. O da komik olmaya çalışıyor. Ama sonra, Necib’in herkese kötü öpüştüğünü söyleyen bir kız arkadaşı olmuş. Ve bir diğer kız da Necib’e ‘lütfen boynumu öpmeyi kes’ demiş, boyundan öpülmeyi iğrenç buluyormuş. Dolayısıyla Necib ‘bir saniye, ben bir şeyler biliyor muyum yoksa hiçbir şey bilmiyor muyum’ diye düşünmeye başlamış.
‘Daha gençken, olaya birisiyle yatağa girebilmek için izlenecek kurallar ve adımlar olarak bakıyorsunuz. Bunu yapacağım, ondan sonra şunu yapmam gerek, sonra öpeceğim, sonra şuradan öpmem lazım, sonra yiyişeceğiz, sonra ne bileyim poposunu ellemem gerek, en sonunda da şuraya geleceğiz gibi. Ama öyle değil. Hiç öyle değil hem de. Değişiyor yani. Kişiden kişiye değişiyor. Herhangi bir şey olabilir yani, bilmiyorum, ama kızlar değişken, her kız yaptığın aynı şeyden hoşlanmayacaktır, her kız farklı.’
Herkes farklıdır. Kızlar değişkendir. İnsanlar değişkendir. Ya seksle ilgili öğrendiğiniz ilk şey bu olsaydı? Ya 18 yaşındayken tecavüzle başlayıp rızayı öğretmek için geriye doğru gitmek yerine ‘insanlar değişkendir’ ile başlasaydık? Çünkü eğer bunu anlıyorsanız, rızayı da anlayacaksınız. Sorular sormak, neyi sevip neyi sevmediğiniz hakkında konuşmak zorundasınız, yoksa karşınızdaki boyun insanı mı değil mi, asla bilemezsiniz.