Victor Hugo seks işçiliğinin yasaklanmasından yana, ya siz?

MEYDAN

Seks İşçiliğini Victor Hugo’dan Öğrenmek

Geçtiğimiz hafta Avrupa Kadın Lobisi, İsveç ve Hollanda’da fuhuşla ilgili 10 yıllık düzenlemelerin tartışıldığı bir konferansın ardından ‘Fuhuştan Azade Bir Avrupa İçin Elele’ başlıklı bir çağrı yayımladı. Fuhuşun ortadan kaldırılması için talebi ve aracılığı suç haline getirmek de dahil olmak üzere altı politika önerisinde bulunan çağrı metninin kapağında koskocaman bir Victor Hugo imzasının altında ‘O olsaydı imzalardı. Ya siz?‘ sorusuyla birlikte, bir de Sefiller‘den alıntı var: ‘Köleliğin Avrupa medeniyetinden silindiğini söylüyorlar. Halbuki var olmaya devam ediyor, ama yükünü artık yalnız kadınlar çekiyor. İsmi de fuhuş.‘ Paylaşımın için teşekkürler Viktor, ama bugün dünyanın pek çok yerinde örgütlü seks işçileri böyle düşünmüyor.

 

Metinde ‘Avrupa’da kapana kısılmış yüz binlerce kadının gerçeğiyle ilgili azıcık bilgi sahibi olan biri Avrupa Birliği’nin acil eylem çağrısını görmezden gelemez.‘ gibi cümleler geçiyor. Öte yandan bir şemsiye örgüt olması gereken Avrupa Kadın Lobisi, bu gerçeklikle ilgili fikir sahibi olmak için, düzenlemelerden birincil olarak etkilenecek seks işçilerinin sesine kulak vermek yerine, 19. yüzyıl romantizminin hayali karakterlerini dinlemeyi tercih etmiş.

 

Büyük ihtimalle imzalamazdı!

 

AB’ye üye ülkelerde uygulanması önerilen model, İsveç modelini örnek alıyor. Yani seks işçiliğinin ortadan kaldırılması için, erkeklerin cezalandırılarak talebin ortadan kaldırılmasının yeterli olduğunu savunuyor. Bir anlamda, seks işçiliği diye bir mesleğin var olmasına yol açan karmaşık toplumsal ve ekonomik ilişkiler yumağını basitçe bireysel bir sapkınlığa indirgiyor. Bunu yaparken de ısrarla aynı anlama geliyormuş gibi kullanılan insan ticareti ve seks işçiliğinin altında yatan nedenlerin politika yapıcılar tarafından görmezden gelinmesine ve en nihayetinde seks işçiliğinin yeraltına itilmesine neden oluyor. Ulvi kurtarıcıların iyi niyetleri arkasına gizlense de, bu politikanın Avrupa’nın giderek katılaşan sınır politikalarına yaptığı katkı da işin bonusu.

 

İnsan ticaretiyle ilgili projeleri için AB, ABD ve BM’den aldıkları milyon dolarları havalarda döndüren STK’ların ‘kurtarma projeleri’ içinde ne yazık ki müşterilerini kaybeden seks işçilerinin hayatlarına nasıl devam edeceğiyle ilgili gerçekçi bir öneri yok (Kadınların yaka paça genelevlerden çıkarılıp, zorla dikiş makinelerinin başına oturtularak ‘rehabilite’ edilmesini saymıyorum). Kadınların yalnızca başka gelir kaynakları olmadığı için seks işçiliği yapmaya mecbur kaldığını söyleyen bir grubun alternatif gelir kaynağı oluşturmaya bu kadar az önem vermesi ilginç.

 

Tayland’da seks işçilerinin örgütlendiği EMPOWER‘ın ‘kurtarma projeleri’yle ilgili çektiği film. 

 

http://www.tubechop.com/watch/740100

Bu da gerçek bir ‘kurtarma operasyonu’ndan görüntüler. Kurtarıldıkları için pek minnettar gözükmüyorlar. Ama önemli değil. Biz onlar için en doğrusunu, onlardan iyi biliyoruz. 

 

Çağrı metninde çoğunlukla insan ticareti ve seks işçiliği aynı anlama geliyormuş gibi kullanılmış. Halbuki ne seks işçileri yalnızca insan ticareti mağdurlarından oluşuyor, ne de insan ticaretinin beslediği tek alan fuhuş. Aynı şeyden bahsediyormuş gibi yapılmasının bulandırdığı sularda, göçmenlerin seks işçilerine sunulan alternatiflerden yasal yollardan yararlanamaması (örneğin İsveç’te yakalandıkları anda sınırdışı ediliyorlar) ya da birçoğunun göç ettikleri ülkelerde başka iş bulamadıkları için seks işçiliği yapmak zorunda kalması görünmez hale geliyor. Kalenin kapıları sıkı sıkıya kapalı olduğu sürece, içeri girmek isteyenlerin giderek daha kötü şartlarda yaşamayı kabul etmesi ve bunun için daha tehlikeli yollara başvurması önemli değil. Yeter ki gözümüzün önünde olmasınlar!

 

Seks işçiliğini suç haline getirerek ortadan kaldırmak isteyen lobi, sayısal verileri de keyfine göre kullanıyor. Savunucularının iddialarının aksine İskandinavya modeli ne fuhuş ne de insan ticareti üzerinde gözle görülür bir azalmaya neden olmadı. İsveç’te sokak fahişeliğinde başta bir azalma görülse de, hükümetin de itiraf ettiği gibi bu bütünün yalnızca ufak bir parçası. Kapalı kapılar arkasında neler olduğuyla ilgili henüz bir araştırma yok.

 

Yasanın gerçek etkileri ise çok daha ciddi. İsveç Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu’nun raporuna göre seks işçileri yasadan sonra, polis müdahalesi ve müşterilerinin şiddetinden korunmak için aracılara daha çok başvuruyor. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklarda ve göç oranlarında da ciddi bir artış gözlenmiş. Bunda arz ve talep dengesini bozmanın, seks işçilerinin müşterileriyle pazarlık şansını azaltmasına ve daha az para karşılığında, prezervatif kullanmadan, daha tehlikeli müşterilerle birlikte olmayı kabul etmek zorunda kalmalarına olan etkisi büyük. Bunlar İsveç’te yaşayan seks işçileri tarafından defalarca söylenmesine rağmen, görüşleri dinlenmeden yapılan yasaların sonuçları…

 

Gerçek bir çözüm, garantili gelir kaynakları yaratmaktan, her sektörde vatandaş olsun ya da olmasın bütün işçilerin haklarını savunmaktan, göçe neden olan küresel refah eşitsizliğini sonlandırmaktan ve en önemlisi biraz uğraştığımız konunun öznelerini dinlemekten geçiyor. ANLAYANA!

 

http://vimeo.com/15137630

Hindistan’da seks işçilerinin kendi hakları için örgütlendiği VAMP’ın sloganı: ‘Bizi kurtarıcılarımızdan kurtarın’

 

Seks işçiliğinin suç olmaktan çıkarılması için ay sonunda BM’ye sunulacak imza kampanyasını destekleyebilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÜLTÜR

YSMS’leriniz Google’ın Yasaklı Kelimeler Listesiyle Güvende
SMS’leriniz Google’ın Yasaklı Kelimeler Listesiyle Güvende

Android, büyük aşkım, gel birbirimizin kelimelerini tamamlayalım.

TARİH

YNezihe Muhiddin Hanım Ne Alemde?
Nezihe Muhiddin Hanım Ne Alemde?

Seçme ve seçilme hakkını kazanmamızın 79. yıldönümünde 1935 yılından bir Nezihe Muhiddin röportajı...

MEYDAN

YAraba Aldığım Gün Kadın Oldum
Araba Aldığım Gün Kadın Oldum

'Çok güzelsin yavrum' dedi. O güne kadar sadece sakattım. Araba alınca birden kadın olmuştum. Güldüm, teşekkür ettim.

MEYDAN

YKadının Adı Devletten Siliniyor: Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kapanıyor mu?
Kadının Adı Devletten Siliniyor: Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kapanıyor mu?

27 Kasım 2013 günü haber ajanslarının yayınladığı haberlere göre AKP hükümeti, Meclis'teki Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nu (KEFEK) kapatıp, Aile ve Sosyal Politikalar Komisyonu’na dönüştürmek istiyor! Eşitiz basın açıklaması:

Bir de bunlar var

Korona Şoku ve Patriyarka – 3. Bölüm
#TransÇocuklarVardır: “Biz, bizim olan hayatı istiyoruz”
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği ile söyleşi: Gerçekleşebilecek bir düş kuruyoruz

Pin It on Pinterest