Benden size giriş, gelişme ve sonucu olan
bir hikâye anlatmamı istiyorsunuz. Her an bir giriş
olabilir ve sonuç izlediğiniz ekrana sığmaz.
Yunanistan Sineması Günleri’ndeki filmleri incelerken gördüm bu cümleleri. Lambros Liaropoulos’un Diğer Mektup filminden. Otobiyografik bir kayıt olarak tanımlanıyor film. Atina’nın özgürlüğe, tabii her ne demekse, uyum sağlama çabası hakkında olduğuna dair de bir açıklama takip ediyor bu cümleleri. Son kullanma tarihi geçmiş bayat bir kelime gibi gelmeye başladı artık bu özgürlük kelimesi de.
Bu yazının da bir giriş, gelişme ve sonucu olmayacak sanırım. Ama bir hikâyesi var elbette. Yunanistan Sineması Günleri bu yıl Yunanistan’dan EMEIS Kültür Kolektifi ve Türkiye’den istos film ile istos yayın’ın ortaklığında 2. kez Pera Müzesi’nde gerçekleşiyor. Program ve açılış filmi duyuruldu. Geçen yıl da olduğu gibi bu yıl da alternatif bir dünyaya odaklanıyor ve anaakım olmak gibi bir derdi de yok sanıyorum. Ama kesinlikle kendi sözünü söylemeyi amaçlıyor, tabii duymak isteyenlere.
Yunanistan Sineması Günleri’nde, Yunanistan sinemasının klasikleşmiş ve ödüllü filmlerin restore edilmiş kopyaları gösteriliyor. Film günlerinin aslında kendi sesi olan, güzel yanıysa queer, kadınlık, ötekilik ve bir şekilde azınlık olarak hayatın içinde konumlanmış insanların hikâyelerine odaklanan filmleri taşıyor olması Pera Müzesi Sineması’nın beyaz perdesine.
Bu yıl mesela Dimitris Stavrakas’ın 1979 yapımı Betty filmi izlenecek. Atina’da yaşayan trans kadın Betty’nin bir günü nasıl geçiyor göreceğiz. Kameraya korkusuz bakışlarını diken bir kadının gözlerinde Tarlabaşı Bulvarı’nda, Eryaman’da, Pürtelaş’ta yolumuzun kesiştiği birçok azınlık kimliğiyle de yüzleşeceğiz belki de.
Ya da “Öteki kültür, bizimkinin aynası” diyen Yunanistanlı yönetmenler Giorgos Korras ve Christos Voupouras’ın 1997 yapımı Görüşürüz filminde Yunanistanlı bir seyircinin Arnavutlara bakışını anlamaya çalışırken, kendi ikiyüzlü bakışımızın gerçeğiyle yüzleşeceğiz. Makedon, Arnavut ya da kesişimsellikte tanımlanamamış ve gaipte kalmış kimliklerin kimliksizliğinin kendi memleketimizde nasıl yansıdığını görmeye çalışmadan, sert bir şekilde yüzleşmek zorunda kalacağız.
Tartışmaya, konuşmaya ve birbirimizi dinlemeye dair alanlarımızın daraldığı son dönemde, hele de Gazze’ye yapılan işgal ve Ukrayna’ya karşı açılan cephede, sınırın ötesinde neler olduğunu bilmediğimiz bu zamanlarda, duymamız gereken hikâyeler için yeni bir alan açması, Yunanistan Sineması Günleri’nin en önemli yanı. 21 – 26 Kasım tarihlerinde planınız yoksa bence takip edin. Yunanistan Sineması Günleri, 21-26 Kasım 2023 tarihlerinde Pera Müzesi’nde gerçekleşecek. Programa buradan erişebilirsiniz.
Ana görsel: Takis Spetsiotis’in Meteor ve Gölge (1985) filminden bir kare.
