Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde video üretmek için bir araya gelen genç kadınlar, kendilerine “Jin Fikirler” diyor. Çalışmalarına yaklaşık bir yıl önce başlayan Jin Fikirler, Sabancı Vakfı tarafından desteklenen Genç Ses Projesi kapsamında bir araya gelmiş. 2006 yılında kurulan Tarlabaşı Toplum Merkezi, bölge sakinlerinin kent yaşamına eşit katılımını desteklemek için çalışmalar yürütüyor. Sosyal hayattan dışlanan, her türlü yoksulluk ve yoksunlukla mücadele eden bölge sakinlerinin güçlendirilmesi ve yürüttüğü savunuculuk çalışmalarıyla Tarlabaşı’na yönelik ön yargıların azalmasını amaçlıyor. Ayrıca haklarla ilgili ve hak ihlallerine karşı farkındalık kazandırmak için de çalışmalar yapıyor. Merkez, 2006 yılından bu yana Tarlabaşı’nda 13 binin üzerinde dezavantajlı çocuk, genç ve kadına sosyal, psikolojik ve eğitsel destek sağlamış.
Bir yıl boyunca, cinsel sağlık, üreme hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda eğitim alan jinler, Şubat ayında yayına başlayan bloglarında roller ve haklar üzerinden baskın söylemleri sorguluyor ve hikayelerini paylaşıyor. Ortak paydaları kadın olmak, isimleri de buradan geliyor. Kürtçe’de kadın anlamına gelen “jin” fikir ile birleşiyor. Her birinin ayrı bir hikayesi ve bu hikayeyi perdeye taşıyan bir videosu var. Jinlerin hepsi şahane bir konuşmacı. Nokta atışı tespitlerinden ve akıcı sunumlarından etkilenmemek mümkün değil…
Görsel ve işitsel tüm medya araçlarını kullanarak kültürel diyaloğa katkıda bulunmak üzere yola çıkan MODE İstanbul, her sene Türkiye’de ve yurtdışında yerel, ulusal ve uluslararası ölçeklerde filmler üretiyor. Bu filmleri bir medya koleksiyonunda toplayarak kültürel diyalog ve jenerasyonlar arası fikir dolaşımına katkıda bulunuyor. Çeşitli atölyeler düzenleyen MODE İstanbul, hemen her Cumartesi jinlerle bir araya gelmiş. Dijital medya atölyesinde fotoğraf, video teknikleri, yazılı ve görsel-işitsel hikaye anlatımı, kamera/ışık kullanımı ve montaj üzerine eğitimler almışlar. Jinlerin tüm video oluşturma süreçleri de MODE İstanbul tarafından desteklenmiş.
Ayıptır Söylemesi
Jinler’den Hilal Takak’ın (19) yönettiği “Ayıptır Söylemesi” kadınların üzerinden pekiştirilen ayıp kavramının peşine düşüyor. Kadın bedenini utanılması ve saklanması gereken hatta belirli dönemlerde onu hasta olarak gören anlayışa çatlaklar açıyor ve bunun değiştirilebilir olduğuna vurgu yapıyor. Hilal neden ayıp konusunu seçtiğini şöyle anlatıyor: “Çünkü günümüzde bu ‘ayıp’ kelimesinin korkutucu bir hal almaya başladığını düşünüyorum. Mesela bir erkek arkadaşınla bir yerde oturamazsın, merhabalaşamazsın… Biri görecek ve ayıp olacak korkusuyla yaşamak çok üzücü.”
Regl olmanın “dayanılmaz” hafifliği
Çektiği videoda ayıp ve regl (adet) arasındaki ilişkiye de özellikle yer veriyor Hilal ve şöyle diyor: “Regl olmak elbette ayıp değil ama bunu ayıp gibi gösterenler, ayıp gibi algılayanlar var. Ped alırken gazeteye sarıyoruz. Biz kadınların içinde ‘Aman biri görmesin, ayıp olur, rezil olurum’ kaygısı oluşuyor. Erkekler de bence regl olsalar bu hissi anlarlardı!”
Videosunu üniversite sınavına hazırlanırken çeken Hilal, ilk arşivini bu süreçte oluşturmuş. Bilgisayarında yer alan “Jinfikirler klasöründen” neşeyle bahsediyor. Filmi yaparken kendine olan güveni artmış ve bu ailesiyle olan ilişkisine de yansımış. Ailesindeki farkındalığı şöyle anlatıyor: “Ailem artık bazı şeylere ayıp dememeye başladı. Ayrıca ekip arkadaşlarımızdan Jin Team’in futbol macerasından sonra kadınların futbol oynayabileceğinin de farkına vardı.”
Jin Team:
Filmleri ilk kez Documentarist 2016’da seyirciyle buluşan jinler çalışmalarına devam edecek. Bir yandan yeni projelere imza atarken, diğer bir yandan farkındalıklarını başka kadınlarla paylaşmayı sürdürecekler. Jin Fikirler tarafından hazırlanan ‘Bedenimin Ne Kadarı Benim?’, ‘Alışagelme’, ‘Jin Team’, ‘Jön Diye Sana Derler’ videoları şu adresten izlenebilir.
Jin Fikirler Facebook sayfası
