2 gündür bize türlü telaş yaşatan sunucumuzun hararet yapması neticesiyle patlamış olan internetteki can simidimize yeniden kavuşmuş olmanın sevincini yaşıyoruz. Ancak tedbiri de elden bırakacak değiliz. Kem gözlerden, sunucu hararetinden korunmak üzere bir sanal muskayı buraya iliştirmeyi ihmal etmeyeyim dedim. Sanal muska da olur mu diyecekseniz: 21. yüzyıla geldik, robot hukuku, drone alçalma mesafesi, sanal imama fatiha okutma gibi zamane tuhaflıklarıyla meşgulsek, elbet sanal muska da yapacağız.
Kosmos bizi sunucu nazarından saklasın,
Spam şer’inden, plug-in’lerin cinlilerinden,
Saniyede cigabayt cigabayt fitne fesat yazan i/o’lardan korusun.
Amin.
Bu duayı vesile edip geçmiş zamanın dualarını bir ziyaret edelim mi? Antika mağazası sahibi merhum Nureddin Rüştü Büngül’ün 1939 senesinde yayımlanmış bir çeşit antika lügati olan Eski Eserler Ansiklopedisi‘ndeki bazubent maddesinde muska ve bazubent içlerine kargacık burgacık yazılarla saklanmış 2 tane şaşırtıcı dua var. Bazubent maddesine bir bakalım:
Türkçesi pazvatdır ve bu manâda nushadan azmadır derler. Üç köşe gümüşten yapılır, içerisine nusha konulan kutucuklardır. Bunlar kabartma ve telkâri sanatlarla süslenir; içerisine ya hastalıktan kurtulmak ve ya çocuğun yaşamasına çare olmak için manevi bir kuvvete itimat ederek bonuna veya pazusuna bağlarlar. Bu muskaların bazısı güzel bir şekilde yapılmış olduğu için Avrupalılara satılır, işte bu maksatla toplayım da satamadığım beş on dane nushayı gümüşünden istifade etmek için kırmıştım. Bunların içerisinden bazılarının âyet, bazılarının dualar çıkmış ve bazılarının içerisi de kargacık burgacık yazılarla dolu idi. Birisindeki yazı nazarı dikkatimi celb etti, aynen şöyle idi:
Muska güya koluna kâr edecek
Elli yıldır taşır eşşe oğlu eşek!
Anlaşılan kolu ağrayan bir zate bir nüshacının muzipliği olacak; daha bunun pek çok emsali de zuhur eder. İşte bu nushalar ancak on, on beş dirhemden ibaret olup gümüşünün iki misline satılabilir. Parmak şeklinde gümüşten ve altından yapılanları da vardır. Bunu orta Şark vilayetlerinde kadınlar boynuna takar gümüşünü de pehlivanlar koluna bağlarlar. Fakat verenden ziyade alan kanâat hasıl ettiğinden faydası da görülmez değildi.
Pehlivanın fendi var kıymetli bazû bendi var
Sanmayın kim yer yüzünde misli var manendi [dengi] var.
16. yüzyıldan bazubentler:
Bugünden:
Not: Büyü bozma, kısmet açma, muska ve medyum hizmetlerimiz başlamıştır. İletişim: medyum@5harfliler.com
Ana görsel: Antakya’dan bu kem göz mozaiğinde sanırım bir okla delinmiş ve etrafı hayvanlarla sarılmış bir göz var. Antik Yunanca “KAI CY” (“sen dahi” veyahut “ve sen” gibi berbat bir çeviriyle anlatamayacağım bu ifade) Roma İmparatorluğu zamanında evlerin binaların girişine yazılırmış ki, o haneye kem gözle bakanlar, kötü niyetle konuşanlara geri dönsün nazarları. (ayna ayna çelik ayna?) Soru: Elinde ok ve yayıyla kem gözü şişlemiş ve nice kem gözleri şişlemek için kutlu yolculuğuna çıkmış bu tuhaf adamın bacaklarının arasından çıkan şey bir penis mi? Kem göz şişleyince böyle tersten kalkıp nanik yapan bir penis? Yoksa kem göz sahibinin ta kendi ve göz şişlenince pipisi arkada kalmış, başka hanelere musallat olmaya giden bir adam mı?
