“Potanın Perileri” olmak ağır bir yük olsa gerek. Acaba içlerinden düşündükleri oluyor mudur, “Biz niye peri olduk durup dururken, ben peri olmak istemiyordum ki,” diye. Kadın sporcuda zorunlu zarafet ve tatlılık kuralı var. Filenin Sultanları’nın en azından bir karar yetkisi, otorite ve “Kafanı da uçururum bak!” köşeleri varken, senelerce çalışıp, o yetenek, disiplin ve azmin üzerine zorla peri olmak… İnsanın içine sinmiyor. Kadın oldukları için her üçlükleri anne yüreğiyle, her zıplayışları kadın zarafetiyle olmalı sanki. Tabii bir de şöyle apayrı bir durum var:
– Potanın traktörleri
– Altın kızlar
– On iki kadın basketbolcu
– Potanın serileri (hareket olmadan anlaşılmıyor, hızlı şekilde okunacak ve “seri” derken parmak şıklatılacak)
– Potanın canileri
– Potanın adileri
– Kirli, çürük ve adiler
– Potanın haylazları
– Potanın peygamber böcekleri
– Potanın turnaları
– Üçüncü dünyadan merhaba
– Benzeticiler
– Uçan memeliler
– Uçucu kızlar
– Potanın teriyeri
– Potanın sfenksleri
– Potanın piçleri
– Potanın lamaları