pembe marmara, kıbrıslı (lefkoşa). türkçe şiirin 1944-53’lü yıllardaki güçlü kalemi. dönem dönem çok cılız seslerle hatırlanan, yetenekli, yazar kadınlardan biri.
pembe marmara’yı bir süredir tanımaya çalışıyorum ve tanıtmaya da çalışacağım. önce iki şiiriyle;
Bizim Ev
Anam çarşamba karısına benzer
evin içinde
Babam iki karış boyu bir markuddi
Çocuklar sümüklü alina sanki
Ablam alık
Ben tımarhanelik!
Harp Zengini
Moda!
Anlıyamadım gitti
Şu insanların halini
Dizili kağıtlardan olacak
Bir böbürlenmedir gidiyor
Harp keseyi şişirmiş
Biz kaldırımda sürünemiyoruz
Onlar vızır vızır geçiyor caddelerden
Chevrolet taksi bolluğu
Harp zengini bu
Moda!
kendi cümleleriyle bir kere de;
Ben Pembe Marmara, annesinin üçüncü çocuğu, babasının yedinci çocuğu ve üçüncü kızı olarak dünyaya geldiğim zaman, herkes suspus olmuş. Benden önceki kardeşim yedi aylık ölünce, beni yerine koymak için erkek beklemişler. Kız oluşuma o kadar suspus olmuşlar ki, kaydımı bile yaptırmamışlar. Okul çağım geldiği zaman hatırlıyorum, falan komşunun oğlundan şu kadar küçüktü veya filan komşunun kızından şu kadar büyüktü diyerek uydurma bir tarih olan 25 Aralık 1925 günü verilerek doğum kaydım alınmıştır. (Women’s Studies, C. 11, S. 1, 2010 )
uzun yıllar ilkokul öğretmenliği yapan pembe marmara, şiirlerini dönemin gazete ve dergilerinde (özellikle meşhur Yedigün dergisi kapatılana kadar orada), çeşitli (Gülen Gaye, Nevin Nale, Lâfazan, Meçhûl, Funda ve Fırtına gibi) mahlaslar kullanarak yayınlamış.
şiiri; alaycı, keskin, karanlık ve yaşam dolu. üslubu –yayıncı erkekler tarafından heceli yaz baskısı gördüğü yıllarda– vezin ve kafiyeli ve garip akımına uygun serbest nazım yazdığı şiirlerden oluşan bir kozmos.
onun için şiir “bir mânâ ve bir his yağmuru halinde ruhumuzu yıkadıkça şiir”dir. şiirde “serbest veya kapalı” gibi bir ayrım gütmez ama “muhafazakar”dır; “his, mânâ ve akılcılık, müzik” arayışındadır.
Toprak
Top… Rak…
T, O, P, R, A, K.
Toprak… Toprak…
Bet bereket sende
Ot sende biter
Ve sende olur
Senenin her türlü mahsülü
Sünbülü, gülü.
Çala badem yedim çok güzeldi
Hangi birini sayayım toprak
Rak… Rak…
Allah senden yapmış Ademi Havvayı
Bizi de..
Borcumuz var mı sana?
Bekle ödeşiriz
Verdiğin Toprağı yine alırsın bizden..
Nasılsınız
Nasılsınız sofra ailesi?
Nasılsınız çatallar, kaşıklar
Yemek tabakları
Tuzluk, yemişlik
Peçeteler
Bıçaklar?
Akşamdan beri görüşmedik.
Sen nasılsın
nemi yeşil boyalı
çay fincanım?
Siz de benim
hasretimi çekiyor musunuz?
Nasılsınız sofra ailesi?
kız kardeşi –ressam, şair– selma yusuf (saygın). pembe marmara’nın ölümünden iki yıl sonra ablasının isteklerine “en yakın gelebilmek için çok gayret sarf ederek” 108 şiirini derlemiş, 1986 yılında kitaplaştırmış. [1]
Bir Kaz Olsam
Ne düşünce
Ne gözyaşı
Ne de sevmek
Bir kaz olsam!.
Ne bayramlık gailesi var
Ne sevgiliye yalvarmak
bir emprime elbise için.
Ne gündüz ramazan açlığı
Ne de gece midenin patlama korkusu
Ne gaile, ne gam
Bir kaz olsam!.
Anamın dili kürek gibi
üstümde.
Komşumun kulaklı oğluna varsayımmış
Babam çarşaf örtün, gamze ör diyor
En fenası sevgili küsmüş
Bayram geliyor
Dert başımdan aşkın
Ben şaşkın
Ne gaile ne gam
Bir kaz olsam!.
sülale boyu meşhur erkeklerin çevrelediği bir hayata mahpus olmuş bir şair pembe marmara.
çevrelendiği hikâyelerin ilki şair ümit yaşar oğuzcan ile alakalı. ikisinin de Yedigün dergisinde şiir yazdığı dönemde aşk yaşamaya başlarlar, mektuplaşarak. oğuzcan’ın postayla gönderdiği yüzükle de birbirlerini hiç görmeden nişanlanırlar. baba durumu fark ettiğinde olay çıkarır. yatak döşek olan kızının hâline dayanamayıp büyük oğlunu adana’ya ümit’i tartmaya gönderir. “bodur” ve “kekeme” oğuzcan’ı münasip görmezler, ilişki biter.
başka bir önemli moment; evlilik. geçimsiz, mutsuz, ayrı yataklarda geçen bir evliliği olur. adam, 78’de, evli ve hastası olan bir kadınla gönül macerasındayken kadının kocası tarafından bir restoranda basılır, kurşunlanarak öldürülür (14.09.1978 tarihli Milliyet gazetesi). bu evlilikten bir de oğlu olur pembe’nin.
yaşamında düğümlendiği (abi, koca, oğul) erkekleri sadece isimleriyle zikredeceğim; küçük abi ekonomi profesörü alper orhon. koca sinir mütehassısı (psikiyatrist) doktor sedat baker. ve oğul ulus baker.
pembe marmara, “merdivenler” başlığı altında toplamaya çalıştığı şiirlerini kitap olarak basamadan, 84 yılının ocak ayında, 59 yaşındayken meme kanserinden vefat eder.
pembe marmara hatırası ve şiirleriyle bin yaşasın…
Merdivenler
Rüyalarıma giren
Hülyalarımı saran
Işıkları pırıl pırıl yanan
Bir aleme ulaşmak
Sokaklarında dolaşmak
Parklarında gezmektir gayem
Hem
Öldükten sonra da
Yaşarım belki…
Siz söyleyiniz beni sevenler
Ulaştırır mı
beni bu gayeme
şu merdivenler?
not: pembe marmara’yla tanışmama vesile olan şair betül dünder ve mor dayanışma’ya ve de pembe marmara şiir kitabı için gülşah tekin’e sonsuz teşekkürlerimle.
[1] alıntılar ve şiir alıntıları aksi belirtilmedikçe bu kitaptandır: pembe marmara, merdivenler… şiirler (1944-1984), derleyen; selma yusuf (saygın), ankara: 1986.
Kapak Görseli: Infinite Traces, Hera Büyüktaşçıyan, 2020.