Cilalı Taş Devri’nde bile belli bir popülaritesi olduğuna inanmaya başladığım ‘Eskinin (yontma taş devrinin) kadınları ne kadar fedakar, ne çilekeşti; zamane kadınları pek hoppa, çok da masraflılar (bugün bir tas cila kaç para?!)’ muhabbetinin 1937 versiyonuna rastladım Yedigün dergisinde. Ve fakat erkeklerin kısa saçları bedaya mı düzeltiliyormuş acaba o dönemde? Uzatsalar onlarınki de dikiş-nakışta kullanılır sanki, ama her musibet için kadınları suçlamanın tadını vermiyor tabii. 1937’den bu makalenin konusu: Neden artık kadınlar saçlarını satıp, memleket ekonomisine destek olmuyorlar.
*
Şimdi her sokakta ve her köşe başında yeni yeni türemiş kadınlara mahsus berber dükkanları var. Ve hepsi de galiba iyi iş görmekten mütmain ve mesleğin bir idare meclisi azalığı kadar kolay ve kârlı olmasından keyiflidirler. Hele Beyoğlu’nun ve Ankara’nın bazı hay layf berberleri süsten ve hiçten ibaret sermayeleriyle, en zaruri eşya satan mağazalardan fazla işlerler ve bir ihtiyaç metai yapan büyük fabrikalar gibi kazanırlar.
Kadın nüfusu hemen daima erkek kalabalığına galiptir. Her kadının bir başı ve bu başın da göreneğe uygun bir süslenme rüzgârı olduğuna göre kadın berberliği bugün en kuvvetli ihtiyacı karşılayan bir meslek sayılabilir. Kısa saçın ayda hiç olmazsa iki defa kesilmek, haftada bir düzeltilmek, ondülasyon yapılmak ihtiyacı vardır. Fazla olarak modern ve monden kadınlarımızın bir kısmı artık saçlarını evlerinde yıkamayarak temizliğin bu kısmını da berberlerinden bekliyorlar.
Friksiyon, boya, cila, briyantin, nihayet manikür hesapları, kalfa ve çırak bahşişleriyle birlikte şık çantaların orta gözlerini boşaltacak bir nispettedir. Eskiden kadın, kalçalarını örten, baldırlarına uzanan, hatta topuklarını döven kolan kolan saçlarının tuvaletini pekala evinin içinde yapabiliyordu. Şimdi kulak memelerini geçmeyen bir yumak saça hakim olamıyor.
Demek ki, bugünün kadını saçının esiridir. Halbuki uzun saçlar başkalarını esir ederlerdi. Eski zamanlarda kadın çok dara gelirse saçlarını kökünden makaslar ve bu kıymetli demet, ailenin hastasını veya haysiyetini kurtaracak bir baha kazanabilirmiş. Hele kadın saçıyla işlenmiş veya örülmüş elişlerinin yüksek değeri olurmuş.
Bugün saçlarını çöplüğe atıyorlar. Hem de üstelik para vermek suretiyle.
Kadın berberliği çok kârlı bir meslek, fakat kısa saç modası memleket ekonomisinde ağır bir yük oldu.
(Yedigün, 10 Mart 1937)