5harfliler musiki cemiyeti iftiharla sunar; Oy çellom çellom çellom eller kınalı çellom gözler sürmeli çellom!
Efendim bu hafta gıyırtısı ayrı, cıyırtısı ayrı içimizi kıyan, yükte de hünerde de pek bir ağır lakin insan sesine en yakın sesiyle müzikler aleminin fiyakalı çalgısı çello seçkimizle siz musikişinas okurlarımızlayız.
Gönül bu güzelim aleti klasik müzik konserlerinde tanımak isterdi, lakin çocukluğu pazar konseri sıkıntısıyla geçmiş 90lı yılların sonuna yetişen her rocker gibi bizler de çelloyu önce Apocalpytica’yla tanıdık, sonra yeryüzünün gelmiş geçmiş en nazenin çellisti Jaquelin du Pre’nin hayatını anlatan, feministlerce de çokca eleştirilmiş Hillary and Jackie’yle benimsedik.
Du Pre hazfızamıza bir tek bu filmle mi yerleşti? Elbette hayır. mesela Iclal Aydın, eski eşi Tuna Kiremitçi’nin du Pre dinleyerek roman yazdığını belirtmesi üzerine, Kiremitçi’ye cevaben bir yazı kaleme almış ve yıllar önce bu dünyaya veda etmiş du Pre’yi kastederek “köşesinde müzisyen sevgilisi çello çalarken o da romanını nasıl yazıyormuş onu anlatmış” demişti. Bu vaka üzerine, aynı gazetede yazan eski eşlerden Kiremitçi gazeteden istifa etmişti. Hatırlayınız… Hatırlamayanlar bizi yormasın, şuradan devam etsin.
Sözü fazla uzatmıyor ve rocktan klasiğe, avangart poptan new age’e, ambientten halk müziğine her tarzın hakkını veren bu nadide aletin modern temsilcileriyle başbaşa bırakıyoruz sizi.
“Gıy gıy gıy kafam şişti” demeyiniz, dinleyiniz…
Görsel: Jula Eckel, radio broadcast, 1934
