ABD’de Yüce Mahkeme adayı Kavanaugh’a yönelik cinsel saldırı suçlamalarıyla ilgili kopan fırtınanın El Cezire’de yer alan derlemesinin çevirisidir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Yüce Mahkeme adayı Brett Kavanaugh hakkındaki cinsel saldırı suçlamalarını şüpheyle karşılamasının ardından, cinsel saldırı mağdurları Twitter’da kendi hikâyelerini paylaşıyor.
“Korkmuştum”, “Kimse bana inanmazdı”, “Utanmıştım”… Binlerce twitter kullanıcısının #WhyIDidntReport (#NedenİhbarEtmedim) etiketi altında saldırıdan hemen sonra neden yetkililere başvurmadıklarını açıkladıkları sebeplerden yalnızca birkaçı…
Etiket, perşembe sabahı Trump’ın “Eminim ki Dr. Ford’a yönelik iddia ettiği derecede kötü bir saldırı söz konusu olsaydı kendisi ya da sevgili ailesi yerel kanun yaptırımlarının uygulanması için derhal ihbarda bulunmuş olurlardı,” tweetinden sonra gündeme oturdu.
Trump’ın tweeti Kavanaugh’ın 1980’lerde bir kadına cinsel saldırıda bulunmasıyla ilgili raporların su yüzüne çıkmasından ardından geldi. Ford, (Düne kadar kimliği bilinmiyordu) henüz gençken Kavanaugh’un bir partide kendisini sıkıştırıp kıyafetlerini çıkarmaya çalıştığını anlatmıştı. Kavanaugh suçlamaları defalarca reddetti.
Ford’un avukatı senatoya gönderdiği mektupta, belirli şartlar yerine getirilirse müvekkilinin gelecek hafta ifade verebileceğini belirtti. Komite, Pazartesi yapılacak duruşmada ifade verip vermeyeceğine karar vermesi için kendisine cuma gününe kadar süre vermişti. Komite başkanı Chuck Grassley, Ford’un ifade vermesi için özel bir duruşma ayarlanabileceğini söyledi.
Ford, Temmuz’da Demokrat senatör Dianne Feinstein’e saldırıyı açıklayan bir mektup yazmıştı. Kimliğinin gizli kalmasını isteyen Ford, “cinsel saldırıyı ve yankılarını tartışmanın üzücü olduğunu” ama “bir şey söylememe fikrinin bir vatandaş olarak onu suçlu hissettirdiğini” belirtmişti.
National Sexual Violence Resource Center’a göre, ABD’deki cinsel saldırıların yüzde 63’ü polise ihbar edilmiyor. Üniversite kampüslerindeki cinsel saldırı mağdurlarının yüzde 90’ı olayı bildirmiyorlar.
Sosyal medyada hikayelerini paylaşanlardan bazıları, ihbar ettiklerini fakat “bunun hiçbir şeyi değiştirmediğini” söylüyor. “Suçlu ben oldum” diyor bazıları. Başka biri ise kadınların ikinci sınıf vatandaş olduklarını çok erken öğrendiğini söylüyor.Birçok kişi eğer saldırı bir akraba veya aile dostunu içeriyorsa ihbar etmenin çok zor olduğunu açıklıyor. Bazıları yankılardan korktuğunu veya utandıklarını belirtiyor. Birçok kişi ise Twitter’da hikayelerini paylaşanlar ve paylaşmamayı seçenler için desteklerini ifade ediyor.
#WhyIDidntReport (neden ihbar etmedim) tweetlerini görmek beni çok üzüyor, ama bu insanların her biri için duyduğum gurur ve sevgi sonsuz,” diyor Delaney Tarr. “Buradaki her hikâye mutlaka dinlenmeli. Kadınları dinlemeliyiz. Kadınlara inanmalıyız.”
The Joyful Heart Foundation şöyle yazıyor: “Cinsel saldırıyı ihbar etmek –veya hikayenizi biriyle paylaşmak—yalnızca sizin seçiminizdir. Her mağdur, konuşsalar da konuşmasalar da çok cesurdur. Sizi görüyoruz. Size inanıyoruz. Siz önemlisiniz.”
Women’s March resmi Twitter hesabı ise şöyle yazıyor: “Bu hikayeler çok fazla. Çok fazla insanın böyle hikayesi var. Çok fazla insan bunları paylaşırken güvende hissetmiyor. Bunun sebebi ise Donald Trump gibi insanlar.”