2010’larda trend olan sıçrama fotoğrafları önce plajlarda, yeşil alanlarda “özgürlük”, “hep birlikte mutluluktan uçuyoruz” gibi mesajlarla sosyal medyada görünür oldu. Kısa sürede evlilik fotoğrafçılarının yönlendirmesiyle “Evleniyoruz, ayaklarımız yerden kesildi” romantizmiyle düğün albümlerine sızdı. İş yatakta sıçrama fotoğraflarına varınca, bir takım teyzelerce müstehcen bulunduğundan düğün albümleri konusunda tartışmalara sebep oldu. Sokakta hâlâ “amaan moda işte” diyerek aşırı atletik olduğunu gösterme fırsatı olarak, karşılık buluyor.
Buraya kadar her yorumuma, “sana ne” denebilir. Ancak tehlikenin farkına varmadık. Sıçrama fotoğrafları, arka fonuna tarihi mekanları ve manzarayı da aldı. Sıçrayan bedenin sunduğu mutluluk öyleydi ki, bu coşku tehlike arz etti, önüne geçemedik. Son üç yıldır Büyük Valide Han’da uyarılar dikkate alınmadı, bu ayın başında çökmeler yüzünden çatıya çıkışlar yasaklandı.
Malum yaz tatili ve düğün sezonunda artış göstermesi beklenirken bu sıçrama fotoğraflarının tarihini hatırlamalı, hatırlatmalı…
Sene 1959, 23 Kasım. Cumhuriyet gazetesi sıçrama salgınını konu ediyor. Habere göre Amerika’lı bir fotoğrafçının sorumlusu olduğu “sıçrama hastalığı” süratle bütün dünyaya yayılıyor. Artık o kadar ki özel toplantılar tertip ediliyor, her birinde davetliler sıçratılarak fotoğrafları çekiliyor. Neredeyse 60 senelik mevzu… Bunu geride bırakıp başka şeylere bakmayalım mı?
Gazetede fotoğrafı kullanılan sinema yıldızı Olivia de Havilland. Cumhuriyet, 23 Kasım 1959.
