Bilirkişileri geçen yüzyıldan kalmış koltuk minderleri gibi kullandığı için, doğru düzgün bir bilene danışmak, mesela translık nediri, bütün hayatını kadın olarak yaşamış birine "erkek çıktı" neden denilemezi anlatacak birine ulaşmak akıllarına gelmiyor.

KÜLTÜR

Müge Anlı Erkek Çıkan Kadın Problemini Çözerken (Tahtasız Olmaz)

Müge Anlı son on yıldır halkımızın polisiye arzusunun hem arz hem talep işlemlerini tek başına yerine getiriyor, malum. Çokça eleştirilecek yanı olmakla birlikte, bazı düğüm cinayetleri çözdüğü, polisin yapmadığını yapıp kadın katillerini, çocuk istismarcılarını bulduğu da çok oluyor. Cinayet çözülene, kayıp bulunana kadar geçen yüz otuz beş buçuk saatlik program akışında genç dimağlara kazınan ne laflar ediliyor, kadınlıkla, erkeklikle, ama illa ki annelikle, anamanamcanımanamlıkla ilgili kaç bin söylem televizyon ekranlarından beyinlere beyinlere çalışıyor allah bilir. Ama sonunda katil bulunduğunda, şebeke çözüldüğünde, olay tüm gündelikliğiyle açığa çıktığında bi “helal olsun” demeden geçemiyorsunuz. Hele de polisin çözemediği çocuk istismarı ve kadın cinayeti vakalarında, Müge Anlı hakkaten imdada yetişiyor sıklıkla.

 

O kadar uzun zamandır rakipsiz ve alanında tek ve daha mühimi tamamıyla aynı formatta işini sürdürüyor ki Arif Hoca ve Rahmi Bey kadar beyaz tahta da Müge Anlı’nın bir uzantısı haline geldi. Hatta beyaz tahtanın, gereksiz yorumları, gizli alınganlıkları ve itinayla okşanması gereken egolarıyla program süresini doldurmaları için kanepede oturtulan iki bilirkişi beyden daha işlevli olduğu söylenebilir. Tahtanın önünde hakikaten bir şeyler oluyor Mügeciğime. Gözleri parlıyor, zihni açılıyor, aradığı macera duygusunun tam olarak içine giriyor. Sonuçta pek çok cinayet tahtada çözülüyor, esrar perdeleri bir oktan öbür oka kaldırılıyor, akıldaki şüphelinin adı illa ki bi çember içine alınıyor.

 

Ama işte yan etkileri de oluyor bu macera duygusunun. İnsan kaptırınca kaptırıyor. İki gündür mesela, yine bütün haberlere konu olan tahta önü gizemini gördünüz mü? Erkek çıkan kadın! manşet manşet, spot spot üzerimize boca edildi.

 

1

2

3

 

Bunca velveleye sebep olan olay özetle şu: Bir kadın fenalaşarak hastaneye kaldırılıyor ve burada ölüyor. 20 yıldır oturduğu semtinde Handan ismiyle bilinen evli ve bir kızı olan kadının üzerinden çıkan kimlik Handan değil, Şükran Aktaş adına düzenlenmiş. Ama esas mesele kadının hastanede “erkek olduğunun anlaşılması” üzerine adli tıbba gönderilmesi. (Bütün mesele bu “erkek olduğunun anlaşılması” kısmında düğümleniyor, tahmin etmişsinizdir. Bütün hayatını kadın olarak yaşamış, herkesin kadın bildiği birinin cinsiyetinin ne olduğuyla ilgili soru işareti yok. Hastanede anlaşılmış ki kadın bilinen erkek çıkmış! Penis lafı edilmeden üç buçuk saat penisten nasıl bahsedilebilir diye görmek isterseniz, aşağıdaki kısımla yetinmeyip dünkü ve bugünkü yayınların tamamını izleyin.

 

 

Olayın Müge Anlı’nın tahta başına geçmesine sebep olabilecek tek polisiye detayı kadının doğurmadığının anlaşıldığı kızı. Kayıtlarda bir evlatlık işlemi de görülmediği için, hemşirelik yapan Handan Hanım’ın bir bebeği çalmış olabileceği şüpheleri akıllarda. Peki programda çözülmeye çalışılan gizem bu mu? Hayır! Manşetten içine çağrıldığımız merak, “erkek çıkan kadının” bu oyunu 50 yıl nasıl sürdürdüğü! Kocasının nasıl olup da anlamadığı! (Penis kelimesi telaffuz edilemediği için kocaya da nasıl anlamazsın diye sorulamıyor açıktan) Kızının, komşularının, iş arkadaşlarının nasıl olup da yuttuğu! Hayatının her detayı incik cincik ortaya saçıldıkça, her bir aşamada daha da büyük şaşıyor, hayret ediyoruz 12 yaşında köyünden ayrılan ve bir daha kendisinden haber alınmayan Nail Ç.’nin ne büyük oyuncu olduğuna.

 

Bilirkişileri geçen yüzyıldan kalmış koltuk minderleri gibi kullandığı için, doğru düzgün bir bilene danışmak, mesela translık nedir, bütün hayatını kadın olarak yaşamış birine “erkek çıktı” neden denilemez, neden dolandırıcı muamelesi yapılamazı anlatacak bi bilene ulaşmak da akıllarına gelmiyor.

 

Fakat ne olursa olsun, manşete neyi çekerler, spota neyi yazarlarsa yazsınlar Handan Hanım’ın hayat hikayesinde, gittiği yerden bütün bu olan bitene bakıp kıs kıs gülermişçe bi parıltı ve mutluluk var. Bilmeye hiç hakkımız olmayan detayları öğrendik kendisiyle ilgili. Ve 12 yaşında evinden ayrılıp, yeni şehirlerde kendine yeni başlangıçlar kuran, cinsiyet kimliğiyle ilgili bir sıkıntı baş gösterir göstermez tası tarağı toplayıp yeni bir yere taşınan, kim bilir kaç başlangıçtan sonra hemşire olan, eş olan, anne olan ve 60 yaşına kadar seçtiği hayatı yaşayan Handan Hanım’ın hikayesi bir şey vaat ediyor. Yaşam. Sahici yaşam. (Ve Rahmi Bey’e kalp spazmı.)

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YAmber Heard-Johnny Depp Davası Bir Kadın Düşmanlığı Orjisiydi
Amber Heard-Johnny Depp Davası Bir Kadın Düşmanlığı Orjisiydi

İstismar iddiasında bulunan kadınlara ne olur? Halkın önünde teşhir edilirler, profesyonel olarak kara listeye alınırlar, sosyal olarak dışlanırlar, sosyal medyada durmadan alay edilirler ve dava edilirler.

MEYDAN

YS.T.A.R. Manifesto
S.T.A.R. Manifesto

Sokak Travestileri Hareketi Devrimcileri 1970'ten sesleniyor.

KÜLTÜR

YSon Kadın Bükücü: Aka Kubi
Son Kadın Bükücü: Aka Kubi

Ataaaa! Erkill! Hızlı uçmayın, pelerininiz kırışacak çocuğum!

Bir de bunlar var

Jane Vonnegut, Kurt Vonnegut’u Nasıl Yazar Yaptı?
TeknoSA Reklamı: Anneniz Şimdi de Bir Gereç
Şehir Rehberleri: Ayşegül’ün Paris’i

Pin It on Pinterest