Geldiği gibi de enseyi gördü. Aramıza hoşgeldin Stefani. Ense çekmelerin ve terli, stresli bekleyişlerin ülkesine hoşgeldin.
Bunu deyince aklıma Yapı Kredi’nin yeni reklamı geldi. El ensenin ve stresli bekleyişin ülkesi… Tabii böyle deyince Yapı Kredi’nin yürek ısıtan Türkiye panoraması gibi sevimli olmadı. Hani erkeklerin tahtadan arabalar icat edip rakı masasında cömertlik yarıştırdığı, kadınlara da park etmeyi becerememenin düştüğü “Napalım biz böyleyiz, erkeklerimiz muzur ve has, kadınlarımız… Onlar da fal bakıp araba göçertiyorlar işte” konulu reklam:
Ne diyorsunuz 5Harfliler, Leydi Gaga’nın ArtPop otağını kurduğu bu tatlılıklar diyarında kendinize yer bulabiliyor musunuz? Siz hangi Yapı Kredi kadınısınız?
Gerizekalıca bir pazulaşma merasimine sabırla şahit olmak zorunda olan kadın mı?
Veya Asyalı turiste hayatı (sonsuz anneliğiyle) zindan eden Benevolent Dolmamaster mı?
Araba park etmek fıtratında olmadığı için mecburen devamlı müteşekkir olan kadın mı?
Ya da en sonunda huzuru poposundan yeni gerçeklik uydurmakta bulan kadın mı?
Dikkat ettiyseniz eşşek kadar reklamda kadınlara kendini bir özne olarak temsil hakkı tanıyan tek bir an yok. Mantıksız, biraz gülünç ama sevimli yaratıklar olarak varlar, ya da dolma makinası olarak. Ülkemizi ülkemiz yapan “sivri”liklerin hiçbirine aktif olarak müdahil olamıyorlar. Tenefüste birbirinin apışını koklayan oğlanları, sonra araba satarken erk yarıştıran saçma sapan ritüelleri izlemek, bunu sevimli bulmak zorundalar. Arabalarına doksan erkek çullanmazsa trafiğin gerçeğine, evde dünyaya telveyle yön veremezlerse dünyanın gerçeğine hazırlıklı ve dayanıklı olamazlar.
Öyle bir ortam ki, Stefani’nin bu yorgun yer yerinden oynatma, KAV güvenlik ekibini kürk biyeli şortuyla şaşırttı, havaalanını cüretkarlığıyla uzay çağına soktu, herkes bana baksın şimdi ağzınıza tüküreceğim egzersizleri bile neredeyse anlamlı ve yerinde olacak. Lady Gaga’ya apış koklamayı öğretsenize, böyle organize ve geniş çaplısını görmemiştir.
