Los Angeles'taki Griffith Gözlemevi'nde binlerce ay, yıldız ve güneş; evrenimizin 13,9 milyon yıllık yaşını temsilen 50 metre uzunluğunda bir yolda sergileniyor. Peki bu işin hikâyesi nedir?

SANAT

Kozmik Mücevherat

Kara Knack gençliğinde yolu Los Angeles şehrine düşmüş bir kadın. Burada şehri ta en tepeden gören Griffith Gözlemevi’ne gitmiş ve anlaşılan bir daha da hiç ayrılamamış buradan. Griffith Gözlemevi, astronomi bilimini çoğunluğa ulaştırmak amacıyla 1930’larda kurulmuş. Güneş ve ay tutulmalarını seyredebilmek için dünyanın muhtelif seyir noktalarına seyahat etmekten de çekinmeyen Kara Knack, gözlemevi için gönüllü olarak yıllarca çalışmış ve anladığım kadarıyla hala da çalışıyor.

 

Kara Knack bütün bu geçen yıllar boyunca ay, yıldız, güneş, görünümlü her türlü objeyi toplamış. Topladıklarının arasında kolye, küpe, saat, bilezik, rozet, hatta şerif rozetleri ve dahi envai çeşit süs var. Topladığı objelerin sayısı 1600’ler civarındayken ve Knack’in evi oradan buradan fırlayan güneşler, yıldızlar ve aylarla tıka basa dolmuşken, bütün bu pırıltıların sergilenmesi fikri çıkmış ortaya. Griffith Gözlemevi’ne bunca candan bağlı birinin “eser”leri neden orada sergilenmesin? Önceleri yükte ağır, pahada hafif bunca “ıvır zıvır”ı sergilemenin itibarlarına halel getireceğini düşünmüş yetkililer. Efendim bunlar “kitsch”miş ve bütün gözlemevinin görkeminin yanında sığ kalabilirmiş böyle bir sergi. Knack, ilgili bilmiş yetkilileri gayet güzel ikna edince son bir hamleyle 600 kadar obje daha toplanmış. Toplam 2200 mücevherat ile evrenimizin 13,9 milyon yıllık yolculuğu, 50 metre uzunluğunda bir pano üstünde sergilenmiş. Yukarıda bu uzun yolculuğun başladığı yeri, yani “Büyük Patlama”yı ve serginin bir kısım devamını görüyorsunuz.

 

Geçtiğimiz Aralık ayının çok soğuk, rüzgârlı ve karanlığı çoktan basmış bir gününde Griffith Gözlemevi’ne gittim. Binaya yaklaştıkça artan insan kalabalığı, içeride film çekimi olabileceğini düşündürdü, zira olaylar Los Angeles’ta geçiyordu. Onca insan da figuran mıydı peki? Hayır, çekim yokmuş! O kadar yolu sahiden de gezegenleri ya da binanın bütün Los Angeles şehrini tepeden gören epey etkileyici manzarasını görmeye, aman yarabbim binlerce kişi gelmiş. Âdeta bir pazar yerinin izdihamında buldum kendimi. Güneşteki lekeler, periyodik cetvelde yer alan elementlerin asıllarınden örnekler, dürbünler, teleskoplar, Ay, Mars, koridorlar, merdivenler derken bu panonun başında bittim. Mübalağanın “çok”una kaçtığım düşünülmeyecekse bunları görür görmez cama yapıştığımı iddia edebilirim. Henüz hikâyesini bilmeden bu upuzun, pırıltılı yolun başında her bir küpeye, kolyeye uzun uzun bakarak çok zamanlar harcamak istedim. Her birinin hikâyesini öğrenmek, en nihayetinde evrenin yaşını temsil edecekleri yere konacakları ana kadar neler olduğu hakkında düşünmek. Pek mümkün değildi. Bahsettiğim kalabalık beni “güneş sistemi”ne doğru sürükledi.

 

Aşağıdaki fotoğrafta, Knack’in efsanevi evinden çekilmiş tek bir kare fotoğraf var, bir haber sitesinde gördüm. Düşünüyorum Knack de mi düşünmez olmuş acaba, ya da toplayıcılık aleminin büyüsüne mi kapılıp gitmiş. İlk yıldızını, güneşini aldıktan sonra binlercesini bulacağını bilmeden o ilkleri bir kutuya mı koymuş. O ilkler şimdi “Büyük Patlama”da mı yer almışlar mesela? Bir, on, yüz derken binlercesini bir araya getirince, hangisini nereden aldığını unuttu mu Knack, yoksa dün gibi hatırında mı bu ayrıntılar? “Şu yıldızı eskicide buldum, şu hediyeydi, şu güneş Mars’tan postalandı,, şu yıldız şeklindeki rozet bir şerifin yakasındaydı, söktüm, şunu satın aldım, şunu da unuttum…”

 

Bana kalırsa Griffith Gözlemevi’nin devasa binasında sergilenen her şeyden daha güzeldi bu kozmik mücevherler, galiba hikâyeleri olduğu için. İşte kimi yıldız, güneş peşinde koşar, kimi hikâyelerin.

 

628x471

Kara Knack evinde

 

griffith_observatory_2008_009

Esas bütün hikâyenin başladığı yer, “Big Bang”  anı!

 

Yazının ana görüntüsü şuradan alındı.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

TARİH

YKarpuz Kabuğundan Taç
Karpuz Kabuğundan Taç

Maraton yüzen ilk kadın sporcu Canan Ateş, 1979'da katıldığı bir TRT programında yüzücülük kariyerini anlatıyor.

ECİNNİLİK

YAnnesi Amelya Hanım’ı Oynarken Adile Naşit
Annesi Amelya Hanım’ı Oynarken Adile Naşit

Annesi Amelya Hanım rolünde Adile Naşit kendi çocukluğuna bakıyor.

SANAT

YSöyleşi: Şövket Elekberova, Pıçıldaşın Lepeler
Söyleşi: Şövket Elekberova, Pıçıldaşın Lepeler

Sovyet Azerbaycanı'nın efsanevi ismi Şövket Elekberova'nın bu şarkısı neler anlatıyor?

ECİNNİLİK

YSanal Ev İşleri Sergisi: Sonsuz Patates
Sanal Ev İşleri Sergisi: Sonsuz Patates

Ne yapalım, nasıl yapalım da görünür hale getirelim ev işlerine gömdüğümüz zamanı? 

Bir de bunlar var

Arkanı Kolluyorum!
Bond Kötüsünün Kırıtma Hakkı
Galip Tekin’le Türkiye’de Çizgi Romancılık Sohbeti

Pin It on Pinterest