2016-17 UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi ön eleme turlarına 23 Ağustos’ta Hibernians’ı 5-0 yenerek başlayan Konak Belediyespor, Hollanda’da süren grup maçlarının devamında bugün (25 Ağustos) 19:30’da Ferencvaros ile, 28 Ağustos Pazar günü ise 16:30’da ev sahibi takım Twente ile karşılaşacak.
Şampiyonlar Ligi 1950’lerden beri var ancak kadınlar ayağının başlaması 2009’u bulmuş. 2010’da sadece finalistlere, 2011’den itibaren de çeyrek finale çıkmayı başaran tüm takımlara para ödülü veriliyor. Kadınlarda çeyrek finale yükselen 8 takımı kapsayan para ödüllerinin en yükseği 250.000€ ile şampiyon takıma giderken; erkeklerde takımlar henüz ön elemelerin birinci turundayken 200.000€ alıyor, her turda bu para ödülü artıyor ve şampiyon olan takım UEFA tarafından 15.000.000€ ile ödüllendiriliyor.
Konak Belediyespor, ilk kez 2013-2014 sezonunda Şampiyonlar Ligi ön eleme turlarına katılmış ve birinci tura çıkarak Türkiye’de bunu başaran ilk kadın futbol takımı olmuştu. O yıldan beri 1. lig şampiyonluğunu da kimseye kaptırmadı.
Ancak geçtiğimiz sezon sonunda belediyenin bütçe desteğini geri çektiği iddialarıyla örtüşen şekilde küçülmeye giden Konak, 8 yıllık antrenörü ve pek çok oyuncusuyla yollarını ayırdı ve bir önceki yıl Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda yendiği FC Minsk adlı kulüpten 10 gol yiyerek gruptan çıkamadı.
Önceki yılın dörtte biri kadar bütçeyle ve önemli eksiklerle mücadele etmesine rağmen 2015-16 sezonunu da lider kapatmayı başaran Konak, küçülme sırasında Kireçburnu’na giden eski oyuncusu ve A Milli Takımı’nın kaptanı Esra Erol’u yeniden transfer ederek ön eleme turlarına motivasyonu yüksek bir şekilde başladı; ilk maçtaki gollerden biri de Esra Erol’dan geldi.
Önceki sezon başında hem takım, hem oyuncular, hem de Türkiye’deki kadın futbolunun gidişatı için endişe verici görünen duruma rağmen Konak’ın ligi şampiyon bitirmesi tabii ki sevinçle karşılanabilir. Ancak diğer yandan, ligin şampiyon takımı elindeki avantajların büyük kısmını kaybetmesine rağmen o yılı da sadece iki yenilgiyle kapatabiliyorsa, bunu diğer takımların benzer imkanlara ulaşamaması ve rekabete girememesi olarak da okuyamaz mıyız? Tabii ki bu soruyu sorarken Konak’ı değil diğer takımların ilçe/il belediyelerini, yüksek bütçelerine rağmen kadın futbol takımı kurmayan büyük kulüpleri ve hepsinden önemlisi federasyonu muhatap almamız gerekiyor.
Muhatap alacaklarımızı saydık ama peki ya ‘biz’ kimiz? Sporla ilgilensin ilgilenmesin cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan herkes, diye cevap verebilirim. Ve bunu en kolay, en örgütlü şekilde başarabileceğimiz somut bir grup işaret edeceksek bu, alandaki kadınların bireysel çabalarının değerini teslim etmekle birlikte, feminist ve lgbti+ topluluklar olacaktır. Daha önce de bahsettiğim gibi, spor da feminizmin meselelerinden birisi hâline gelmeli çünkü cinsiyetçilik toplumun her alanı gibi burada da baki; futbol gibi erkek egemen sporlar özelinde ise çok daha güçlü. Ücret eşitsizliği, liderlik kademelerinde kadınların azlığı, toplumdaki ‘futbol oynayan kadın’ imajını ‘düzeltmek’ amacıyla yapılanların beden/cinsiyet ifadesi norm-dışı olan kişileri dışlayıcı pratikler olarak işlemesi, nefret söylemleri/suçları ve benzeri sorunları dert etmeliyiz. Hatta belki alanın içindeki insanların sorunlarına eğilmeden önce kendi geçmişimize, önümüze çıkan engellere ya da ön yargılarımıza bakabiliriz. Sportif Lezbon konuyla ilgili bir duyuru yaptı; “kadınlar ve LGBTİ’ler olarak sporla ilişkilenmemizi ya da bir sebepten ilişkilenemememizi anlatsak nasıl hikayeler çıkar acaba?” diye soruyorlar ve cevapları toparlıyorlar. Size de seslendiklerini düşünüyorsanız iletişime geçmekten çekinmeyin.
Yazının asıl konusuna dönersek Konak Belediyespor’un ön eleme grup maçlarını şuradan izleyebilirsiniz, diyemiyorum tabii ki çünkü öyle bir yer yok. Ama isterseniz UEFA’nın sitesinden ya da Twitter’daki bahis hesaplarından canlı skor takibi yapabilirsiniz(!). Konak, ön eleme maçlarında başarılı olursa son 32 takım arasına girecek ve Ekim ayında birinci tur maçlarına çıkacak.