Kars yolculuğunda Katerina'nın Av Köşkü durağı. Burada Müzekart yok. Turistlere kazık yok. Bilet yok. Hediye dükkanı yok.

KÜLTÜR

TARİH

‘Katerina Buradaydı’

İtiraf ediyorum, ben bazen duvar yazılarından korkuyorum.

 

Size de oluyor mu?

 

kars1

 

Geçen yaz çıktığımız Kars yolculuğunda, örselenmiş Türk Tarihi anılarında ‘donarak öldüler’ kısmındaydık: Sarıkamış. O tepeyi bırakıp başka bir tepeye yol aldığımızda bu sefer ne kültürün ne turizmin ne de tarihin el attığı, tek başına duvar yazılarıyla harabeye dönüşmüş bir yere vardık: Katerina’nın Av Köşkü. Burada Müzekart yok. Turistlere kazık yok. Bilet yok. Hediye dükkanı yok. Önce sevindik aa beleş diye, kapı baca açık diye. Ama sonra içimizde cins isimler parçalandı. Her odası bir diğerine açılan, ağaç gövdelerinin yarı çemberlerlerinden çivi kullanılmadan yapılmış, ormanın ortasında orman kaplı bu eserin kayboluşuna şahit olduğumuz vakitlerde, akıllı telefonlarımızla bu anın biricikliğini kaydediyorduk.

 

kars3

 

Havanın kararmasıyla Köşk, Çarlık Rusya havasına iyice büründü. Ne yazık ki bu hava kısa sürdü. Çünkü tarihi eser, tarihi eserliğini hiç bilmemiş, kimse ona sen bir av köşküsün ve öyle kalacaksın dememiş. Sigarasını duvarda söndürenden, greyderini duvara sürtene, çişini koca ormanlık alanda değil de özellikle orada yapandan, kakasını yaprakla kamufle edene, -bir sanat galerisinden bahsetmiyorum- tavanı söküp evde yakacak mı asacak mı ne yapacak belirsizliğinden, ben buradaydım beyler ona göre sevgilim de buradaydı, biz geçen yıl pazartesi buradaydık, köşkün hakkını verdik merak etmeyinlere, herkes oradaymış. Gezi sürecinde mizahını duvara vurmuş Y jenerasyonu henüz yok tabii. Kendimizi hiç özel hissedemedik. Ben ancak Allahuekber dağlarından gelen güneşi arkama alarak birkaç fotoğraf çektim. Arkadaşım da köşkte Nikola döneminin izlerini sürmeye çalıştı. Öyle ya da böyle köşkün içinde ağzı açık yürüyenlerden oluşan bir kümeydik. Ve binanın sahipsizliğinden hep büyülenmiş, hem de o sahipsizliği ”save as”lemiştik. Eve kadar dayanamadım, telefonumun yere göğe sığmayan ekranından aradım: Guugıl guğgıl söyle bana Katerina Av Köşkü nedir:

 

Av köşkü değerli misafirlerin ağırlandığı yerdir. Asıl köşk ise çeşitli zamanlarda hastane ve saray olarak kullanılmıştır. Halk arasında Katerina’nın köşkü olarak bilinmektedir. Ancak 2. Çar Nikola döneminde yapılan bu köşk yanlış adlandırılmaktadır. Eşi Katherina için yaptırıldığı zannedilen bu köşk Çar’ın hasta oğlu Aleksi için bir rehabiltasyon Merkezi ve aynı zamanda da ailenin kışın ve yazın kullandığı av köşkü olarak yapılmıştır. Bu Köşk, Çar’ın Av Köşü olarak bilinmektedir. Çarlık dönemine ait Türk filmlerinin çoğu bu köşk ve çevresinde çekilmiştir.

 

 

Her ne kadar Çarlık dönemine ait bir Türk filmi izlememiş olsam da, bir dahaki sefere dek; yani telefonumu bir mekana tuttuğumda o mekanın dilini ve tarihini bana aktaracak teknolojilerin teknolojisi baştacı bir uygulama çıkana dek  -gerçekten parası neyse vereceğim-  bu bilgileri doğru kabul ediyorum. Günahı boyunlarına.

 

kars4

 

Bu yazıyı bitirirken Katerina Av Köşkü ile ilgili emlak ve konut, turizm ve bakanlık haberlerini takip etmeye karar verdim. Satılır, kiralanır, otele dönüşür. Kaçırmak istemem.  Hooop, önce ben gördüm.

 

Keşke birileri, Köşk turistik bir komplekse ya da tatil furyasına dönüşmeden evvel gitse de duvar yazısı yazılamayacak bir duvar boyasıyla – tırnak yedirtmeyen oje misali- oraları boyasa. Orayı, elden geçirebilecek yetenekte birileri, gerçekten, elden çıkartmadan düzenlese. Pardon dün geceki rüyamı anlattım ister istemez.

 

Ana görsel ve ilk fotoğraf, köşkün birçok diğer fotoğrafını da içeren Milliyet Blog‘dan. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ECİNNİLİK

YAnneler Günü Hata Oluştu
Anneler Günü Hata Oluştu

herkesin annesi olmayana anne diyebilenler toplumu, komşular huu

KÜLTÜR

YSen Bazen Teşbihi Suistimal Ediyorsun
Sen Bazen Teşbihi Suistimal Ediyorsun

Ümit ve yazı üzerine Nazım Hikmet'ten Orhan Kemal'e bir mektup

ECİNNİLİK

Yİlkokulda Aşk
İlkokulda Aşk

Neyin peşinde olduğumuzun bir önemi var mı?

ECİNNİLİK

YAlçıpan Balkon Korkuluğu ile Kale Dikmek
Alçıpan Balkon Korkuluğu ile Kale Dikmek

“Uzun zamandır doğanın ‘bizim olmadığımız yer olduğunu’ düşünüyorum..."

Bir de bunlar var

Kadın Mimarlar III: Lina Bo Bardi ve Tarihte Kendine Yer Açmak
IV. Dalga, Yeni Kelimeler, Broflake
Bir Romanın Çıtkırıldımlaşması: Ekranda Çalıkuşu

Pin It on Pinterest