Kara Gözlüm’ü ilk izlediğimde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Şaşkınlığımın sebebi genç ve bıyıksız Kadir İnanır’ın ne kadar ama ne kadar yakışıklı oluşuydu. Benim filmi ilk gördüğüm yıl Kadir İnanır’ın artık kurumsal maçoluktan başka bir şeyle anılamayacağı bir zamana denk geliyordu çünkü. Çatık kaşlar, Tatar Ramazan tokadı, cep telefonundan Çelik’in karısını taciz. Kayıtlarıma asla “çekici” olarak geçemeyecek bir paket. Komiser Şekspir’de elbise giymesiyle olay yaratışının temelinde dahi yine maçoluk vardı. (Çünkü onun kadar erkek bir erkek nasıl elbise giyebilirdi?)
Oysa Kara Gözlüm’de bambaşka bir Kadir İnanır vardı. Türkan Şoray’ın canlandırdığı balıkçı Azize’ye aşık çulsuz besteci Şopen. İzlememiş olmanız imkansız. Azize’nin ponponlu kırmızı beresi, Şopen’in sondaki takma sakalı…
Buradan hareketle Kadir İnanır’ın sadece genç ve bıyıksız hallerine adanmış bir Arzu Tramvayı hazırlamaya başladım. 90’ı aşkın ekran görüntüsünün bana eşlik ettiği yolculuğumda meselenin sadece bıyıksızlık özlemi veya kaçınılmaz kocayış olmadığını gördüm.
Kadir İnanır’ın genç ve bıyıksız olduğu filmlerde oynadığı karakterler de bir başkaydı çünkü. İnce ruhlu, hassas, mahcup. Agresif değil melankolik. Öyle ki İnanır’ın daha farklı roller kapmak için fazla yakışıklı olduğunu düşündüğünden bıyık bırakmış olabileceğine inanıyorum. İşte delillerim:
Bakın bıyıksız günlerden bir asabiyet denemesi. Aynı etkiyi yapmıyor.
Benim hassas ruhlu dediğim karaktere başka bir gazete galerisinin “ezik” dediğine rastlamış olmam da aşırı ve bıyıksız yakışıklığının İnanır’ın ayağına dolanan bir şey haline gelmiş olabileceğini düşündürüyor. (Çünkü bazılarının zavallı romantik kodeksinde kadın dövmemek eşittir “eziklik” hâlâ). Teorim şu: daha “güçlü” karakterler daha gür bıyıklar gerektirdi, o bıyıklar daha çatık kaşları. Erkeklik kendi hapishanesine dönüştü ve nihayet ortada maçoluktan başka bir şey kalmadı bahsedecek… Ve Kadirizm’e giden yolda bir kurban verilmesi gerekiyordu, o kurban da İnanır’ın yakışıklılığı oldu. Ne dersiniz?
Maçoluğun, diğer bütün falsolarının yanında, bir de bu soğutucu etkisine örnek arayan şu güzelliği hatırlasın:
Son olarak biraz alakasız: Kadir İnanır burada neden White Walker olmuş?
İpucu aşağıdaki gif’te:
