Kıyamam bu babalıklara. Hemen de kıskanmaya başlıyorlar, hemencecik itil hissediveriyorlar. Bebeğimin ağlamasından ve doyurulmasından olduğu gibi, hissedilen itme-çekme kuvvetinden de ben sorumluyum, anlaşılan.

MEYDAN

Kadınlarımız, Analarımız, Memeleri Süt Dolu Kısraklarımız 2

 

İzniniz olursa eğer lohusalık hormonlarımın bana verdiği yetkiyle iki kelam daha etmek isterim…*

 

Nerede kalmıştık? Bebeğimin kolik ağlamaları ile tetiklenen koca anaların iktidarından, bebek ağlama uzmanı analıklardan bahsetmiştim sanırım. O zaman şimdi sıra erkeklerde. Koca erkekler ve babalıklar hakkında söyleyeceklerimin olmayacağını düşünmeniz beni üzer.

 

Bebeğimin her ağlama atağı geldiğinde, eşimin adeta bir dedektif gibi suç mahallinde elinde büyüteci ve kuşkulu gözleriyle ağlamanın sebebinin sadece bebeğimi doyur(a)mamam olduğunu düşünmesiyle başlıyoruz. Gözlerini kısıp dudaklarını büzerek parmaklarıyla 2-3 yaparken, “hımm en son ne zaman emzirdin, iki saat önce mi?” sorusuyla beni sorguya çekmesinden anlıyorum bunu. Yemin ediyorum, bu sorudan gına geldi. Alnıma “canın anan” dövmesinden sonra bir de ‘sana ne?’ dövmesi yaptırmak istiyorum. Yani bu sorunun cevabı ve bu cevaba verilecek karşılıktan sonra konuşmamız nasıl devam edecek? Diyelim, 2 saat önce emzirdim, ne yapacaksın? Sütümün yetmediğine kanaat getirip sen mi emzireceksin? Yoksaaa, bana şey mi diyeceksin? “Bu çocuk aç. DOYUR!!.” Benim topunuzu doyuracak sütüm var evelallah, sen bir bebeği dahi besleyemeyen memelerini al ve çekil lütfen.

 

Allahtan bu babalıklardan etrafta çok yok. Sadece bizim evde bir tane var, o da hasbelkader benden ve kitaplardan öğrendiği bebek bakımı bilgisiyle bebek ağlama tespit dedektifliğine soyundu. Dedektiflik dediğim de her ağlamanın aynı sonuca varmasının tespit edilmesi sadece. Diğer babalıklar ise genelde uzaktan izliyor, yorum yapmıyor. O ara fikir beyanında bulunan koca analar varsa, onları can kulağıyla dinleyip uygun bir zamanda (özellikle de beni yalnız bulduklarında, çünkü kimse koca anaların iktidarını karşısına almak istemez, değil mi?) kısık gözler ve büzük dudaklarıyla yapışıyorlar yakama.

 

Bir tane de koca baba var: benim babam. Her fırsatını bulduğunda, özellikle de beni yalnız yakaladığında sessizce ilişip şöyle diyor: “Bu aralar çok sinirlisin. Eşini itme kızım. Biz de yaşadık bu zamanları. Siz doğduğunuzda anneniz pabucumu dama attı. Eşine de zaman ayır.”

 

Oyy siz bebeksi misiniz babalıklar? Kıyamam bu babalıklara. Hemen de kıskanmaya başlıyorlar, hemencecik itil hissediveriyorlar. Bebeğimin ağlamasından ve doyurulmasından olduğu gibi, hissedilen itme-çekme kuvvetinden de ben sorumluyum, anlaşılan. Ablalar derhal toplanalım!! Damlardaki tüm pabuçları, külkedisi gelmeden giydiriverelim babalıkların ayacıklarına. Üşümesinler değil mi?

 

Bir de şey var: “Sen annesin kızım, tabii ki de bebeğinin dilinden kimse senden daha iyi anlayamaz. Senin içgüdülerin var. ANNAAALIK içgüdülerin sana yol gösteriyor. Erkeklerde yok ki, o yüzden eşine anlamadığı konular üzerinden yüklenme.” Baş üstüne, sayın Analık Davranışları Bilimleri Enstitüsü başkanı. İçgüdülerim bazen de bu beceriksiz babalıkları tokatlamak istiyor, onu ne yapacağız? Evet, sinirliyim. Her fırsatta bebeğimin babasına direktif vermekten, onun yerine düşünmekten, kendim için ve onun yerine bebek bakımı konusunda araştırma yapıp, bu araştırma sonucunda deneye yanıla elde ettiğim verileri onunla paylaşmaktan, bununla kalmayıp bir de uygulamada hata var mı yok mu diye sürekli gözlem yapmaktan bıktım usandım. Anlayacağın, ANNAAALIK içgüdülerim olsa bu işin kitabını yazar ve okuyun babalıklar, benden bu kadar, derdim.

 

Zaman ayırmaktan da bahsetmiştin değil mi, babacım? Valla zaman mefhumu farklı akıyor bu aralar benim için. Örneğin duş almak, diş fırçalamak, tuvalete gitmek filan, bunlara da zaman ayırılıyor mu yoksa ihtiyaç halinde hemen giderilebilen aktiviteler mi bunlar? Kusura bakma ama tuvalete gitmeye zaman bulamamaktan hemoroit olacağım diye korkuyorum. Keşke sen bunlara kafa yorarak zaman harcayacağına bebeğimi uyutabilmeyi başarmak için bir şeyler yapsan. Keşke çocuk bakımı senin anladığın gibi 2 pış pış 1 fış fış olsa.

 

 

*serinin ilk yazısı şurada

 

Ana görsel: El Greco, Kutsal Aile, detay, 1595

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YKadınlarımız, Analarımız, Memeleri Süt Dolu Kısraklarımız
Kadınlarımız, Analarımız, Memeleri Süt Dolu Kısraklarımız

“Bu çocuk aç, doymamış” lafının bendeki yansıması: ben yetersiz bir anneyim, benim sütüm yetmiyor, ben bu çocuğu doyuramıyorum, benim tek görevim bu çocuğu doyurup, susmasını sağlamak. Peki bir bebek sadece açken mi ağlar? Bir bebeğin babası ne yapar?

Bir de bunlar var

Sarai Sierra Aranıyor
Nepal’in Dünyadaki Gizli Sağlık Krizini Çözmek İçin Attığı Adımlar
Bir AKP taktiği: Haklıyı sokakta yenmek

Pin It on Pinterest