2050 itibariyle dünya nüfusunun %66’sı şehirlerde yaşayacak (bugünkü oran %54). 10 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan mega kentlerin sayısı son yirmi yılda üçe katlandı. Dev şehirlerin yaşayanlara sunduğu ek imkanlar olsa da, gerekli altyapı kurulmadığında ve kanunlar herkesin hizmetlere eşit erişimini garanti altına alamadığında, sorunlar da nüfusla birlikte artıyor.
İklim, gıda, mülki haklar gibi konularda araştırmalar yapan Thomson Reuters Vakfı, ilk kez metropolleri kadınlar açısından değerlendiren bir anket yapmış. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre dünyanın en büyük ilk 19 mega kenti içinde hangilerinin kadınlar için ne kadar güvenli olduğunu, hangilerinin kadınların cinsel taciz ve saldırıya uğrama riskini en aza indirmek, sağlık ve eğitim hizmetlerine ve ekonomik fırsatlara erişimini artırmak için daha çok şey yapması gerektiğini sorgulayan anket için, her bir ülkeden en az 15’er, toplam 380 uzmandan görüş almışlar. Genel sıralamaya göre, en düşükten en yüksek puana, yani en tehlikeliden en güvenliye ilk 19 mega kent şöyle:
1.Kahire, Mısır
2 ve 3. Kinşasa, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Karaçi, Pakistan
4. Delhi, Hindistan
5. Lima, Peru
6. Mexico City, Meksika
7. Dakka, Bangladeş
8. Lagos, Nijerya
9. Cakarta, Endonezya
10. İstanbul, Türkiye
11. Sao Paolo, Brezilya
12. Buenos Aires, Arjantin
13. New York, ABD
14. Manila, Filipinler
15. Şengay, Çin
16. Moskova, Rusya
17. Paris, Fransa
18. Tokyo, Japonya
19. Londra, İngiltere
Sıralama cinsel şiddete göre yapıldığında İstanbul 6. sıraya yükseliyor. Sağlık hizmetlerine erişimde 13, kadınlara zarar veren (kadın sünneti, erken veya zoraki evlilik ve kız bebeklerin öldürülmesi gibi) kültürel pratiklerde ve eğitime erişim, toprak ya da diğer mal sahipliği ve banka hesabı gibi bir finansal hizmete erişim alanında 8. sırada.