İstanbul Feminist Kolektif 2015 yılının ilk ayında bir raporlama başlattı. Yıllardır medyadan kadın cinayetleri haberlerini derleyen raporları okuyoruz. Kadına yönelik şiddetin çetelesi bu şekilde tutuluyor. İFK bizleri bu kez madalyonun öteki yüzüne, bu şiddete karşı direnen kadınların akıbetini takip etmeye davet ediyor. İstanbul Feminist Kolektif, hayatta kalmak için öldürmek, şiddete başvurmak zorunda kalan kadınların hikayelerini, davalarını “Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor” raporuyla yayınlamaya devam ettikçe, biz de bu aylık raporları siteye taşımaya devam edeceğiz. Nisan ayı raporunun satırbaşları şöyle:
*****
Biliyoruz ki sesini duyamadığımız, hergün en yakını tarafından erkek şiddetine maruz kalan pek çok kadın hayatına sahip çıkıyor! İstanbul Feminist Kolektif olarak 2015 yılının Ocak ayından beri kendini erkek şiddetine karşı savunan kadınların hikayelerini topluyoruz. Bu hikayeler, erkek şiddeti sonucunda öldürülmeye direnen, kendini şiddet kullanarak savunan kadınların hikayeleri. Kadınlar artık son bir şans daha vermeyerek erkek şiddetinden kurtulmak için her yolu deniyorlar. Bu süreçte davasını yakından takip ettiğimiz kadınlardan biri de Yasemin Çakal. O da tıpkı Nevin gibi hayatına sahip çıkmak istedi ve bu nedenle yargılanıyor.
Yasemin öldürmeseydi öldürülecekti!
Yasemin, evlilik hayatı boyunca ve hamileyken kocası Özkan Kaymaklı’nın şiddetine maruz kaldı. Çocuğu doğduğunda, çocuğu ile birlikte şiddete maruz kaldı. İşten ayrılmaya zorlandı. Dayak yedi, kocası üzerine bıçakla saldırdı. Aile mahkemelerinden uzaklaştırma kararları alındı. Özkan Kaymaklı’yı şikayet etmek için karakola gitti. Karakolda doldurduğu aile içi şiddet formunda, “Kocanız sizi öldürmeye teşebbüs etti mi?” sorusunu, “Evet” diye cevapladı. Ama onlarca kadının başına geldiği gibi Yasemin’e de hiçbir çıkış yolu bırakılmadı.Yasemin, öldürülmemek için öldürmeyi seçmek zorunda kaldı. Olayın olduğu gün Özkan Kaymaklı Yasemin ve çocuğunu bir odaya kilitleyerek aç susuz bıraktı, sabah olunca şiddet uygulamaya devam etti. Yasemin bu şiddete artık dayanamadı, kendisini ve çocuğunu savundu.
Davanın görüldüğü Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yasemin’in meşru müdafaa nedeni ile tahliye talebini reddetti; çünkü mahkeme, bir kadının kendisini ve çocuğunu yıllardır devam eden sistematik erkek şiddetinden korumaya çalıştığını görmüyor. Oysa biz biliyoruz ki, Yasemin öldürmeseydi öldürülecekti.
Kadınların erkek şiddetine direnişi meşru müdafaadır!
Geçtiğimiz Şubat ayında Mete Yüksel, İzmir’in Bornova ilçesine bağlı Yakaköy’deki bir bağ evinde ölü bulunmuştu. Olayla ilgili soruşturma devam ederken yakalanan H., kendisine tecavüz etmek isteyen Mete Yüksel’i kendini savunmak amacıyla öldürdüğünü ifade etti. Sorgulaması yapılan H. ve olay günü yanında bulunan erkek akrabası N.A. 2 Nisan’da tutuklanarak adliyeye sevk edildi.
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Perihan, 9 yıllık kocası Bayram Dişkaya’yı yaklaşık 8 ay önce öldürdü. Yapılan soruşturma sonucunda 10 Nisan’da diğer şüpheli Mustafa Ç. ile yakalanan Perihan, sorgunun ardından tutuklandı. Perihan’ın 3 çocuğu ise Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Bingöl’ün Yedisu ilçesine bağlı Elmalı köyü Yazpınar mezrasında yaşayan Cevdet Kürmuğ hakkında kayıp ihbarı yapılmasının ardından yürütülen arama çalışmalarının altıncı gününde Peri Suyu kıyısında bir ceset bulundu. Soruşturma başlatılan olayla ilgili Cevdet Kürmuğ’un evinde rastlanan kan izleri sonucunda karısı Bircan 14 Nisan’da gözaltına alındı. Bircan, kocasını Veli Y. isimli kişiyle birlikte öldürdüğünü söyledi. Bircan ve Veli Y. tutuklanarak cezaevine konuldu.
Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde yaşayan 14 yaşındaki R., annesini döven babası İ.K.’yi 14 Nisan’da göğsünden bıçakladı. Yıllardır annesine ve tüm çocuklarına şiddet uygulayan babası bir gece eve gelip annesini dövünce artık dayanamayan R., annesini korumak için babası İ.K.’yı yaraladı. İ.K. hayati tehlikeyi atlatırken, R. ise adliyede verdiği ifadenin ardından adli kontrolle serbest bırakıldı.
Konya’nın Taşkent ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki Sevgi, komşusu Hacı Sezen tarafından sürekli rahatsız ediliyor, tacize ve tehdide maruz kalıyordu. 5 aylık hamile olan Sevgi, kocasıyla Hacı Sezen’in tacizleri sebebiyle kavga etmesinin ardından Karaman merkeze bağlı Bostanözü’nde yaylada yaşayan ailesinin yanına döndü. Sevgi, 1 ay sonra çadıra gelip silahla kendisini kaçırmak isteyen Hacı Sezen’i 17 Nisan’da av tüfeğiyle öldürdü. Sevgi gözaltına alınırken olayla ilgili soruşturma sürüyor.
DEVAM EDEN MEŞRU MÜDAFAA DAVALARI VE KARARLARI
Diyarbakır’da öğretmen olan Naciye, sürekli tacizine maruz kaldığı Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü 55 yaşındaki A.K.’yi 2013 yılında otomobille çarparak öldürmekten 14 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezaya dair gerekçeli karar 9 Nisan’da açıklandı. Mahkeme, ‘Olası kastla adam öldürme’ suçundan ceza verildiğini ve ceza oranında 3 kez indirim yapıldığını belirtirken, tacizi “haksız tahrik” saydı. Tacizlerinden usandığı için kendisine bir ders vermek amacıyla A.K. ile buluştuğunu ifade eden Naciye, A.K.’ye, “Pislik herif kaç kişiyi daha taciz ettin? Hiç çocukları da taciz ettin mi?” diye sorarak korkutma amacıyla kurusıkı tabanca kullanmıştı.
Antalya’da tartıştığı eski sevgilisi Semih Al’ı bıçaklayarak öldüren Selma’nın yargılanmasına devam edildi. Selma, daha önceki ifadelerinde Semih Al’ın kendisini rahatsız ettiğini, Elazığ’dan Antalya’ya bu yüzden geldiklerini, şiddet ve tacize maruz kaldığı için mahkemeye başvurduğunu, ancak tehdit sonucu şikayetini geri aldığını söylemişti. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın 16 Nisan’da görülen 8. duruşmasında Selma, Semih Al’ın annesini duvara çarpıp bayıltması üzerine kendisinin de korkup mutfaktan bıçağı aldığını söyledi ve, “Semih’e karşı kendimi ancak bu şekilde savunabilirdim. Başka çarem kalmamıştı” dedi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
*****
Devam eden davalarla ilgili Türkiye genelinde yapılan eylemlere ve raporun devamına şuradan ulaşabilirsiniz.
Görsel: Hollie Chastain