Lucas Cranach the Elder (çünkü sonra küçüğü olan oğlu da sanat hayatına atılıyor) 1472-1553 yılları arasında yaşamış, ömrünün çoğunu Saksonya’da geçirmiş bir Alman ressam. Reformasyona olan desteği, Martin Luther’e olan yakınlığından bahsedilebilir, ama hiçbiri kafa kesen Judith’e olan takıntısı kadar enteresan değil.
Judith’in hikayesi kendi adını taşıyan Judith’in Kitabı’ndan geliyor. Barındırdığı anakronizmalar sebebiyle tarihi bir metin olarak kabul edilmiyor ve Musevi metinlerinden çıkarıldığı için kanon dışı sayılıyorsa da, Eski Ahit’te yerini koruyor. Anlattığı kişiler ve yerler tarihle bire bir örtüşmediği, fakat alegori yaptığı düşünüldüğünden tarihi romanın anası olduğu da söyleniyor.
Hikayeye göre Babylonia kralı Nebuchadrezzar, Yahudi şehri Bethulia’yı ele geçirmesi için komutan Holofernes’i görevlendiriyor. Şehrin dul ve güzel kadınlarından Judith, mal mal yatan erkek vatandaşların aksine hemen bir plan yapıyor ve hizmetçisiyle beraber askerlerin bulunduğu yere doğru uzun bir yürüyüşe başlıyor. Tabii askerler hemen kendisini sorguya alıyorlar, Judith de onlara gerçekle karışık bir yalan (yalanların en tatlısı) uydurup, Yahudilerden olduğunu, ama onlardan kaçtığını ve fethi zor dağlık araziyi nasıl alabileceklerini anlatmak üzere komutan Holofernes’i görmeye geldiğini anlatıyor. Güzelliği karşısında beyin hücreleri ölen askerler de Judith’e komutanlarından çekinmemesini, komutanın onun gibi zarif bir bayana iyi davranacağını söyleyip içeri buyur ediyorlar. Judith ve hizmetçisi güzelce ağırlanıyor, şafak vaktinden önce de dua için tepeye çıkacaklarını söyleyip yanlarından ayrılıyor ve duadan sonra geri geliyorlar. Üç gün bu senaryo tekrarlanıyor, yemekler yeniyor, şaraplar içiliyor, Judith gece dua için tepeye gidiyor, Holofernes Judith’e iyice göz koyuyor. Üçüncü gece içkiyi fazla kaçırıyorlar, geç vakitte eğlence biterken herkes tek tek çadırdan çıkıp Holofernes ile Judith’i yalnız bırakıyor. Alkolü fazla kaçıran Holofernes de yatağa girdiği gibi fosurdamaya başlayınca, Judith komutanın kılıcını alıyor ve iki kırt kırt hareketiyle başını gövdesinden ayırıyor. Sonra hizmetçisi ile birlikte kafayı sefertasına tıkıştırıp her gece yaptıkları gibi dua etmeye tepeye gideceklerini söyleyip kamptan kaçıyorlar. Mutlu son.
Cranach’ın Judith’in öyküsüyle neden kafayı bozduğu belli değil. Tarihler kesin olmamakla birlikte, otuz senelik bir zaman zarfında onlarca Judith resmetmiş. (Kafa kesmeye meraklı bir başka kadın, Salome’u da defalarca resmediyor bu arada)
Aralarında çok küçük farklar olan bu resimlere bakarken zaman zaman Judith’in kafayı kestikten sonra aslında farklı pozlarla selfieler çekiyor olduğunu düşünüp güldüğüm doğrudur.
(Sen de objektife baksana Martha. Profiline koyarsın. Torbayı biraz yukarıda tutabilirsen yalnız. Damlıyo.)
(Acıkan var mı?)
(Hehehe. Kandırdım. Üzüm?)
Judith elbette sadece Cranach’ın radarına takılmış bir kahraman değil. Yayınımızı sanat tarihinden muhtelif Judith temsilleriyle sonlandıracağız:
Judith: Mmm. Pardon, damarlarınız neden İP şeklinde? Bilmem gerekiyor çünkü boynunuzu kesiyorum da. Martha, sence bu normal mi?
Martha: ಠ_ಠ
Holofernes: Hkkhhgk. Khhh.
Judith: Damarlarınızı çekiştirmeyi bırakır mısınız? Bu gerçekten önemli. Martha, sen de adamı korkutmayı bırakır mısın lütfen?
Judith: :D
Martha: :D