Aralık ayında Merriam-Webster ve Oxford sözlükleri 2017 yılının kelimelerini duyurdu biliyorsunuz. Merriam-Webster yılın kelimesini “feminism” ilan etti. Oxford Sözlüğünün yılın kelimesi seçimi ise “Youthquake”. Merriam-Webster’de feminizmin tanımı: 1. Cinsiyetlerin politik, ekonomik ve sosyal eşitliği teorisi. 2. Kadın hakları ve menfaatleri adına örgütlü faaliyetler. “Youthquake” (gençlik depremi) için ise Oxford şu tanımı yapıyor:”Gençlerin eylemlerinden veya etkisinden doğan önemli bir kültürel, siyasi ya da sosyal değişim”.
Sözlüğün 2017 yılı için önerdiği diğer kelimelerden biri ise “broflake”.
Broflake: “A man who is readily upset or offended by progressive attitudes that conflict with his more conventional or conservative views.”
Rahat bir çeviriyle “Geleneksel veya muhafazakar görüşleriyle çelişen ilerici tavırlar karşısında hemencecik rencide olan erkek”. Tanıdık geldi mi?
Esasında bu tanımı anlamak için “snowflake” sözcüğünün ifade ettiği olumsuz manayı kavramak gerek. Çünkü broflake sözcüğü “bro” + “snowflake” olmak üzere iki kelimenin birleşimiyle ortaya çıktı. “Snowflake”, kendisini kar tanesi gibi eşsiz görüp özel bir muameleyi hak ettiğini düşünen ve biricikliğini sarsacak her konuya, her eyleme karşı tavır alan kişiler için kullanılıyor. 1996 yapımı Fight Club filminde Brad Pitt’ten duyduğumuzda yerleşti zihnimize: “Güzel ve eşsiz bir kar tanesi değilsin. Başka herkes gibi organik ve çürüyen bir maddedensin.”
Snowflake gibi birçok ifade mevcut Türkçede, “Hint kumaşı”, “Kafdağı” bunlardan sadece ikisi. Kendini bulunmaz Hint kumaşı sanmak, Kafdağında olmak yaygın birer ifade ve tavır aynı zamanda.
Hakeza “broflake”, kendisini ilgilendirmeyen ya da ayrıcalıklı dünyasını ve biricikliğini sarsacak herhangi bir feminist, eşcinsel veya etnik aktiviteden rahatsız olan erkeği, genellikle heteroseksüel beyaz erkeği tarif etmek için kullanılıyor. Türkiye’de Sünni-Türk-heteroseksüel erkeği belki.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaştığında Britanya ve ABD’de, “Peki Erkekler Günü Ne Zaman Kutlanacak?” manşetini atan gazeteleciler, kadınlar eşit ücret talep ederken “Erkeklerin Ücret Farkı” başlıklı makaleleri yazan köşe yazarları, siyasi rakibi Hillary Clinton hakkında, “Kocasını tatmin edemeyen bir kadın, ABD’yi nasıl tatmin edecek” diyen Donald Trump, LGBTI onur haftasında, “Ne zaman asıl (heteroseksüel) onur yürüyüşü yapılacak?” diye soran muhafazakar gruplar, birer broflake örneği dünyadan.
Türkiye’de ise birçok gazete, ünlü ve siyasetçi başlı başına broflake. “Feminizm terörizmdir.” diye yazan entelektüel, “LGBT yürüyüşü… Sanki Lût Kavmi hortlamış, Taksim’e gelmiş!” başlığını atan muhafazakar köşe yazarı, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un yuva yıktığını, Batı’dan kopyalandığını ve değiştirilmesi/ düzenlenmesi gerektiğini haber yapan gazeteci, TBMM’de Milletvekili Nursel Aydoğan’a “Hanımefendi sus, bir kadın olarak sus” diye bağıran eski Başbakan Yardımcısı, kadın-erkek eşitliğinin insan fıtratına aykırı olduğunu dikte eden siyasetçi, buz dağının görünen yüzünden birer örnek sadece.
Ki yalnızca medya/ sosyal medya aracılığıyla duymuyoruz bu erkekleri. Evimizde, akrabalarımız ve komşularımız arasında, iş yerimizde çok sık karşılaşıyoruz onlarla. Kadın hakları mücadelesini, feminist eylemleri gereksiz hatta sakıncalı bulan baba, amca ve dayılar, eşcinsel örgütlenmeleri bulaşıcı hastalık olarak tanımlayan patronlar ve daha bir sürü broflake fazlasıyla mevcut hayatımızda.
Peki Türkiye’de bu kadar baskın, ünlü ve çokken bu broflake, Türkçe’de bir karşılığını bulmamız gerekmez mi? Nasıl çevireceğiz bu sözcüğü? “Erkek tanesi” diye mi, “erkek dağı”, “erkek kumaşı”, “yüce erkek”? “Ulu erkek” belki?
Yeni tartışma ve tartışma alanlarına ihtiyacımız var gibi görünüyor, feminist literatüre katkıda bulunacak Türkçe kelimelere. Çünkü kavramlar düşünme araçlarımızdır bizim ve ataerkil düzeni anlamak, eleştirmek ve değiştirmek için araçları keskin, tartışma alanlarını dinamik tutmakta fayda var. Dimağımıza kuvvet!