Annem biliyordu. Annem biliyordu ve susuyordu. Bir anne böyle bir şey karşısında nasıl susabilir?

MEYDAN

İstismar Günlüğü: Annemle Yüzleşme

Uyarı: Aşağıdaki yazı çocuklukta yaşanmış cinsel istismarla ilgilidir. Bu tür yazıları okurken daha önce yaşamış olduğunuz olayı/olayları zihninizde tekrar yaşayabilirsiniz, korku ve kaygılarınız yüzeye çıkabilir. Böyle durumlarda okumayı bırakmak, ihtiyaç duyduğunuzda, gücünüzü topladığınızda tekrar okumaya dönmek isteyebilirsiniz.

 

İstismar Günlüğü’nün ilk kısmı burada.

 

ÇOCUK -Hiç mi anlamadın? Ben sana demedim mi, benim külodumu indiriyor, bacaklarımı öpüyor.

ANNE -Kurban olsun, bu baba ya, baba. Nasıl şüpheleneyim? Hiç aklıma gelmedi. Kendi kendime düşünüyorum. Ne zaman yaptı diyorum? Nasıl yaptı? Nasıl hissetmedim?

ÇOCUK -Beni niye onun yanına gönderiyordun?

ANNE -Yani yatakta, yatak ıslanıyor ya, kardeşlerinin ikisi de yatağı ıslatıyor, sen çişin üstünde yatma.

ÇOCUK -Ben çişin üstünde yatmayayım diye? Aylarca yıllarca sürdü bu?

ANNE – Ama ben hissetmedim, duymadım, görmedim.

-Nasıl bu kadar aptal oluyorsun ya?

-Ya işte…

-Sekiz yıl boyunca sürüyor nasıl hissetmezsin?

-Ben ona yanıyorum işte. Nasıl hissettirmedi?

-Senin yanındayken yaptı, senin yanında yatarken, yaptı.

-Nasıl benim yanımda yatarken yapıyor Dilara?

-Siz ikiniz yan yana divanda yatıyordunuz ben aşağıdaki yatakta yatıyordum.

– …

-Zehra Teyze “senin bu göğsündeki morluklar ne?” Sana dönüp “Kız yoksa babası çocuğa bir şey mi yapıyor?” dediğinde; “Yok babası öyle şey yapmaz” diyen sen değil miydin?

-Ben onu da hatırlamıyorum. Yazmışsın ama. Hiç. Hiç… Nasıl böyle bir şey olur Dilara?

-Göğsümde morluklar vardı. Komşu kadın sordu. Komşu kadın anlıyor, sen nasıl anlamıyorsun?

-Benim hiç aklımın köşesinden geçmezdi ki.

-Bir çocuğun göğsünde niye morluk olur?

-Ben hiç hatırlamıyorum Dilara. Yemin ederim. Ben diyorum sana ben bilseydim sıçardım onun ağzına. O dakka biterdi. Ben nasıl hissederim? Ben nasıl seni döverek onun yatağına gönderirim? Nasıl böyle bir şey düşünüyorsun?

-Olur her şey olur. Her şeye nasıl razı olduysan, buna da razı olurdun. Her şeyine razı olmadın mı o adamın?

-Ama bu olay değişik bir olay. Benim çocuğuma… Sen otuz sene kızlığın yok diye, beni… Demek ki beni dövüyordu gözümü açtırmıyordu tamam mı? Beni sindiriyordun öbür taraftan çocuğumu hallediyordun öyle mi?

– …

-Benim şimdi iyi halim yani. İlacın sayesinde… Nasıl ben seni döveyim onun yatağına göndereyim.

-Öyle yaptın sonuçta.

-Ya kurban olsun annen, öyle bir şey olabilir mi? Ben hissetsem bırakır mıyım? Çocuklarımı alır çeker çıkarım. Niye ben ona göz yumayım. Adam beni kızlığın yok diye bana neler etti yıllarca. Ben bunu içimde sakladım. Ben çocuklarımı heder eder miyim Dilara?

-Ettirdin işte.

-Nasıl böyle bir şey düşünürsün? İnsanın tek güvenebileceği babası. İşte ben senden sonra, okuduktan sonra internete girdim. Bizimkinden girmedim, sen anlamayasın diye… Ama doktor dedi, ”Neredeydi defter?” Dedim hocam kütüphanenin yanında, dedi “sen okuyasın diye oraya koymuş.”

-Ben okuyabileceğini düşünmedim.

-Yani doktorun ilk söyleyeceği öyle oldu, psikiyatristin. Nasıl gönderirim bir baba yani? Evlat yani… Anne sabah çalışıyor, öğlene kadar babaya bırakıyor, nasıl senin aklına gelir? Ben sana o bunları sana yapsın diye mi onun odasına gönderdim Dilara.

-Ben o zaman öyle düşünmüyordum tabii.

-Ya ne bileyim ben? Hiç aklımın köşesinden geçmez.

-Hiç demiyor musun, ben gitmek istemiyordum, niye gitmek istemiyor yatağına?

-Hiç… Hiç…

-Gitmediğim için dövüp zorla göndermiştin bir kere.

-Aklıma gelmiyor ki. Öldürsen yine gelmez aklıma.
***

 

Aynen bu konuşma geçti annemle aramızda. Bundan beş sene önce. Konuşmada hiçbir kayıp yok çünkü bir bant çözümlemesinden alıntı. Konuşmamızı kayda almıştım. Neden kaydettim? Neyi ispatlamak için? Annemin bildiğini ispatlamak için. Kime? Kendime. Ama işe yaramadı ses kaydı. Gerçeğe değil anneme inandım. Çünkü hazır değildim annemin yaşadıklarıma göz yummuş olmasına. Gerçek ortadaydı, annem biliyordu, ama ben bunu kabul etmeye hazır değildim. Ve ara bir yol buldum kendime. Bir mahkeme tutanağına tutundum. Annemle yüzleştiğim -bir taraftan da psikolojik destek aldığım- dönem istismarla ilgili ne bulsam okuyordum. Okuduklarımdan biri internetteki bir mahkeme tutanağıydı. Anne ifade veriyor. “Pazara gitmiştim pazardan eve döndüm. Kocam kızımla aynı yatakta, kocam kızımın üstünde. Gözümle gördüm. Gözümle gördüm ama inanmıyorum kocamın böyle bir şey yapacağına.”

 

Neydi bu “gözümle gördüm ama inanmıyorum”? Nasıl bir basiret bağlanmasıydı? Annemin yaşadığı da böyle bir şey olmalıydı. ”Öldürsen yine aklıma gelmez.” Evet annem psikolojik bir körlük yaşıyordu. Yani annemin bir suçu yoktu. Çünkü annemin suçlu olduğu durumda sorularımın cevabı benim için çok acıydı.

 

Halbuki annem biliyordu. Annem biliyordu ve susuyordu. Bir anne böyle bir şey karşısında nasıl susabilir? Ben babam annemi dövmesin annemi öldürmesin diye yaptıklarına boyun eğerken annem nasıl benim paramparça olmama göz yumabilir? Annem beni hiç sevmiyor muydu? Ben bu kadar değersiz miydim? Annem bunu bana neden yaptı?

 

Bu uzayıp giden soruların cevabını aramak ikinci bir istismar olacaktı. Babamın yaptığı kadar ağır.

 

***

 

Bu yazı dizisiyle ilgili yazara ulaşmak isterseniz dilarasert40@gmail.com adresine yazabilirsiniz.

 

 

Görsel: Sarah Moon

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YBaşlık: Merhaba Dilara
Başlık: Merhaba Dilara

Soruları kendimize değil hayata sormak gerek.

MEYDAN

Yİstismar Günlüğü: Söylemesi Zor
İstismar Günlüğü: Söylemesi Zor

Benim yüzümden, benim yüzümden öldürdü kendini. Sevinmeli miyim üzülmeli miyim? Seviniyorum, demek babam beni seviyordu, bana değer veriyordu ve sonunda pişman oldu.

MEYDAN

Yİstismar Günlüğü: Dava
İstismar Günlüğü: Dava

Artık yüzleşmek istiyorum babamla. Mahkeme kurulsun, suç asıl sahibine verilsin istiyorum.

YAZI

Yİstismar Günlüğü: Filmle Konuşmalar II
İstismar Günlüğü: Filmle Konuşmalar II

"Belki ben de anlatmaya cesaret edemediğim zamanlar hikâyeme “bir arkadaşım” diyerek başladığım için."

Bir de bunlar var

Darmadağın Sınırlar: Ayşe Gökkan
Ya Deprem’den Sonra?: S.O.S – Sosyal Oyun ve Sokak Sanatları Topluluğu İle Röportaj
Hayvan Hakları Yasasını Beklerken

Pin It on Pinterest