Kadın cinayetleri, kadınlara yönelik şiddet, taciz-tecavüz davalarında yargının durumu malumunuz. “Erkekliğime hakaret etti” cinayet için tahrik sebebi, “kadınlık görevlerini yerine getirmiyordu” dayağın gerekçesi, tayt giymek tacizi haklı kılacak bir kışkırtma sebebi olabiliyor hala güzel ülkemizde. Öyle “şok şok şok yargıdan skandal karar” gibi istisnai durumlar da değil bunlar. Gün be gün benzer kararları duyuyoruz, okuyoruz, deliriyoruz.
Feministler işte bu yüzden kadın cinayetleri ve kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüz davalarının takipçisi oluyorlar. “Takipçisiyiz” diyerek de değil. Bilfiil, bizzat adliyelere gidip, duruşmaları takip ediyorlar. Son yıllarda bu dava takiplerinin pek çok olumlu sonucu görüldü. Kadınların mahkeme salonundaki varlıkları, adalet sistemine müdahil olma ısrarları yargı üzerinde etkili bir baskı mekanizması olabiliyor. İstanbul Feminist Kolektif işte bu nedenle kadınları bu hafta iki ayrı duruşmaya çağırıyor. İlki 17 Eylül Salı günü, ikincisi 18 Eylül Çarşamba günü Bakırköy Adliyesi’nde. Kolektif’in çağrısı aşağıda:
İstanbul Feminist Kolektif’ten Kadınlara Çağrı
Bu hafta İFK’nin takip ettigi iki davanın duruşması var!
Birinci duruşma 17 Eylül Salı Bakırköy 9 Sulh Ceza Mahkemesinde saat 11.00’de görülecek.
Bu dava bir kadın cinayeti ya da tecavüz davası değil. Bu davanın açılma nedeni Fatma “Şen”i balkondan atarak öldürmek isteyen Çetin Şen’in yargılandığı duruşmada mahkeme heyetine hakaret edildiğinin iddia edilmesi. Bu duruşmada Fatma Şen ve feminist arkadaşımız Filiz Karakuş yargılanıyorlar.
Duruşmada Fatma artık “Şen” soyadını taşımak istemediğini söyleyerek kimliği Çetin Şen’in önüne atmış. Bu nedenle de Mahkeme Başkanı tarafından duruşma salonundan çıkması istenmişti. Filiz Karakuş da Fatma’yı tekerlekli sandalyesiyle dışarı çıkarırken “ancak öldürünce ceza veriliyor” demişti. Konu bundan ibaret!
Bu nedenle de Filiz ve Fatma haklarında suç duyurusunda bulunulmuş ve dava açılmış. Ayrıca davada savcılık güvenlik tedbiri uygulamasını talep etmiş.
Bu haftanın ikinci duruşması ise Pınar İkiz’in kocası tarafından öldürülmesi davası.
18 Eylül Çarşamba Bakırköy 5 Ağır Ceza Mahkemesinde saat 11.00’de Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması yaptıktan sonra duruşmaya katılacağız.
9 yıllık evli ve 2 çocuk annesi 24 yaşındaki Pınar İkiz (Şahin), sürekli eşinden şiddet görüyor. Eşi hakkında suç duyurusunda da bulunmuş. Pınar yediği dayaklardan 4 kez hastanelik olmuş. Ama tekrar şiddet göreceği, öldürüleceği endişesiyle şikayette bulunamamış. Pınar, en son Ocak ayında kocasından koruma kararı almış. Nisan ayında Abbas Şahin ile Aile Mahkemesi’ne başvurarak davayı açmışlar. Pınar ailesinin yanına yerleşmiş. Ancak Abbas Şahin Pınar’ın peşini bırakmamış. Pınar ısrarlara ve çocuğu bahane eden görüşme isteklerine sonunda bir kerelik ‘evet’ demiş. Esenyurt’ta Abbas Şahin’le görüşmeye gittiğinde ise Abbas Şahin onu kafasından tabancayla vurmuş. Pınar ağır yaralıyken Abbas Şahin hastane yerine Pınar’ı kendi ailesinin evinin önüne bırakmış. Abbas Şahin’in annesi Hatice Şahin durumu polise bildirdikten sonra Pınar hastaneye götürüldüğünde ise Pınar’ın kurtarılması artık imkansızmış. 13 Mayıs’ta vurulan Pınar, aradan bir süre geçtikten sonra hayatını kaybetti.
Pınar İkiz’in öldürülme davasının birinci duruşmasında Mahkeme Heyeti ‘Pınar’ın öldürülene kadar gördüğü sistemli şiddeti ve aldığı tehditleri davanın kapsamında görmeyerek, bu konudaki soru ve beyanları dinlemeyi reddetmişti. Katillerin öldürme nedeni olarak öne sürdükleri tanık anlatımına bile dayanmayan ‘bana hakaret etti’ beyanlarıyla haksız tahrik indirimi yapabilen erkek yargı, kadınları ölüme götüren sureci dava kapsamı dışına atarak erkek şiddetinin sistemliliğinin açığa çıkmasını engellemeye çalışmıştır.
Pınar İkiz davası öncesi Bakırköy Adliyesi önünde bir açıklamayla kadın cinayetleri konusunda devletin ve yargının yaklaşımını bir kez daha kamuoyuyla paylaşağız.
Tüm kadınların iki duruşmaya da katılımını bekliyoruz.