Collectors Weekly, Hollywood’un altın çağ döneminde filmlerde kullanılan kostüm mücevherlerini tasarlayan Eugene Joseff’in Los Angeles’taki atölyesine sızmış. İçi tahta kutu ve küçük, boncuklu dünyalarla dolup taşan bu atölyede Grace Kelly, Elizabeth Taylor ve Greta Garbo gibi devlerin filmlerde taktıkları parlaklığında cömert, pahada hafif mücevherler var. Benim gibi boyundan büyük laf söyleyen aksesuarlara, vakti geçmiş camlara düşkünlüğünüz varsa yaşadınız, göreceklerimiz var.
Atölyeye bir çoklu çekmece dramı hakim. Ufakken her haltın envanterini dökmeye sinir bozucu bir merak duyduğumdan annem bana “karıştırıcı” derdi, bunu görünce kaşım gözüm oynadı. Acaba Joseff sevinçten kafayı yiyerek mi ölmüştü? Her gün on saat böyle odada zevkten de olsa, o kafa çaresiz, üşür.
Ve her gözünden Hollywood tarihinin bir başka kopuk kolu fırlayan bu odada bulunanlar:
Aktris Ona Munson’un “Shanghai Gesture” filminde taktığı kolye, az önce taktığım yeni adıyla “Hesaplı Damlayan Reçine”
Elizabeth Taylor, 1963 yapımlı Cleopatra filminde taktığı bu kemerin ölçüsünün yanlış alındığında ısrar ederek göğsüne iliştirmiş, soruna yılanı koynunda besleyerek çözüm bulmuş.
Solda, Bette Davis’in 1939 yapımı “The Private Lives of Elizabeth and Essex” filminde taktığı inci maratonu ve sağda, Greta Garbo’nun 1936 yapımlı “Camille” filminde gümüş yapraklar boğazına battığı için takmayı reddettiği Çözümsüz Yeşil.
Anlatılana göre Joseff’in alameti farikası tasarladığı mücevherlerin ne göz yorar, ne unutulur biçiminde, tam kararında parlamasıymış. Kameranın ışığıyla çakışmayan, “Beni dün kartondan yaptılar” da demeyen, kendine özgü bir hülya. Büyük yapımlar için tasarlanan ve daha sonra bir çok filmde kullanılan bu takıların öyle sanatkarane, eski eski parlamaları için kimseyle paylaşmadığı, özel bir tekniği varmış. Parlamanın da çeşitleri ve dereceleri vardır, ona da Hollywood karar verir. Bu bayağı üzücü bir düşünce oldu. Ben allahın kolyesine “O da sevdi! O da sevdi!” diye ağlamaya başlamadan devam edelim bari.
Katharine Hepburn’ün Sea of Grass filminde giydiği kalp biçimli kırmızı elbiseye hazin bir ok: İki parçalı broş seti. Onlar da sevdiler, onlar da deldiler.
Grace Kelly, “High Society” filmi için bu küpeleri takıp “Monarşi, ben geliyorum” demiş.
Sene 1939. Vivian Leigh, Joseff tasarımı kolyesiyle “Rüzgar Gibi Geçti” filminin çekim arasında Clark Gable ile. Dayanamıyorum söyleyeceğim: Şimdi büyüğe saygısızlık gibi olmasın ama Clark Gable’ın o “Alem adamsın ha” surat ifadesi çekim aralarında bile bozmadığı bir numara mıymış? Bayağı sinir bozucuymuş, devamlı ganyan muhabbeti çevirir gibi.
Atölyenin bir çekmecesi mücevherli hançerlerle dolu. Vicdansızları paralamak ve çekim arasında biraz şakalaşmak için.
İşte böyle. Bu oyuncaklara bakarken niyeyse bir üzüldüm, bir neşelendim. Bir yerde hapis, atsan atılmaz, hepsine de ömürler gömülü. Fakat bu takıların zamansız yuvaları filmler de aynen öyle işte, değil mi?
“He valla, öyle”
Kaynak