Fotoğrafçı Rose-Lynn Fisher son altı senedir gözyaşlarını biriktiriyor. Mikroskop lamına alıp incelemek için.
“Değişim ve kayıp yaşadığım bol gözyaşlı bir dönemimde başladı proje. Bir gün keder gözyaşlarım sevinç gözyaşlarımdan farklı görünüyor mu acaba diye merak ettim ve yakından incelemeye koyuldum. Yıllar içerisinde projeye benim ve başkalarının mutluluk, soğan doğrama, acı, öfke, reddedilme, azim, kahkaha, esneme, doğum ve yeniden doğum gözyaşları da katıldı.”
Gözyaşları bilimsel olarak üçe ayrılıyor. Korneayı kaygan tutmak için düzenli olarak salgılanan bazal gözyaşı; keder ya da sevinç gibi duygusal anlarda gelen psişik gözyaşı; ve toz, soğan ya da biber gazı gibi maddelere tepki olarak salgılanan refleks gözyaşı.
Her bir kategorideki gözyaşları farklı moleküller taşıyor, örneğin psişik gözyaşları doğal bir ağrıkesici sayılan leucine enkephalin adlı protein bazlı bir hormon içeriyor. Ayrıca mikroskop altında incelenen örnekler büyük oranda kristalize tuz olduğundan gözyaşlarının kuruma ortamı da farklı şekiller doğuruyor.
Fisher bu şekillere “duygusal arazilerin havadan görünümü” diyor.
“Ölüm gibi en amansız, açlık gibi en temel, geçiş ritüelleri gibi en karmaşık anlarda konuştuğumuz ilkel dilin bir aracı gözyaşları. Sanki her bir gözyaşı tüm insanlık deneyimini taşıyan küçük bir evren. Okyanusun bir damlası gibi.”
Kavuşma gözyaşları
Keder gözyaşları
Hatırlama gözyaşları
Kahkaha gözyaşları
Eşik anda gelen mutluluk gözyaşları
Umut ve ihtimal gözyaşları
Soğan gözyaşları
Bazal gözyaşı
Değişim gözyaşları
Başlangıç ve bitiş gözyaşları
Yeniden kazanılan momentum gözyaşları
Kurtuluş gözyaşları