Bir grup kadın ve non-binary oyuncu, Beckett’in erkek oyuncu kuralına sahnede yanıt veriyor.

KÜLTÜR

Godot’yu Beklemezken: Yeni Bir Gösteri Beckett’in Kadınlara Getirdiği Yasak Üzerine Eğiliyor

Kate Wyver’ın Guardian’da yayımlanan “Not waiting for Godot: new show tackles Beckett’s ban on women” başlıklı yazısının çevirisidir. 

 

Ölü bir erkeğin sesi uzun yollar kat edebiliyor. Samuel Beckett, 1988 yılında, varoluşçu oyunu Godot’yu Beklerken’i kadın oyuncularla sahneledikleri için Hollandalı bir tiyatro topluluğunu mahkemeye vermişti. Yazar bundan bir yıl sonra vefat ettiğinde fikrî mülkiyetinin yönetimi yeğeni Edward’a geçti. Edward Beckett o günden beri amcasının isteklerini kusursuz bir şekilde yerine getirmeyen tüm yapımların önünü kesiyor.

 

Beckett’in vefatının üzerinden otuz yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına ve bu sürede açılan birçok davaya rağmen cinsiyet konusundaki kural geçerliliğini koruyor. Yeni gösterilerinde sanatın kime ait olduğunu sorgulayan bir grup kadın ve non-binary oyuncu, Beckett’in fikrî haklarının yönetimini bir kez daha sorguya açıyor.

 

Tiyatro topluluğu Sessiz Yüzler’in [Silent Faces] non-binary üyesi Jack Wakely, “Olayın tarihiyle ilgili daha çok şey okudukça, alacağımız cevabın koca bir hayır olacağını iyice idrak ettik,” diyor. Oyunların telif hakları yazarın ölümünün üstünden 70 yıl geçtiğinde düşüyor, bu da herhangi bir kadın ya da non-binary oyuncunun Vladimir veya Estragon’u oynayabilmek için 2059 yılının sonuna kadar beklemesi gerektiği anlamına geliyor. Cinsiyet algısının gittikçe daha akışkan hâle geldiği günümüzde, Beckett’in fikrî mirasının yönetimi geçmiş çağlardan kalmış gibi görünüyor. Wakely tatsız bir yüz ifadesiyle “Godot’yu Beklerken’i beklemek bayağı ironik,” diyor.

 

Top Boy dizisi oyuncularından, Beckett’in Ben Değil [Not I] adlı oyunundaki performansıyla tanınan Lisa Dwan ise “Fikrî mülkiyet yönetimiyle gelen en önemli sorumluluklarından biri zamanı durdurmak,” diyor. “Zamanda geri gidip yazara danışma fırsatları yok.” Beckett’in eserlerini sık sık yeniden düzenlediği, davranışlarının değişkenlik gösterdiği biliniyor. “Fakat, fikrî mülkiyetini yöneten insanların böyle bir ayrıcalığı yok. Tek yapabilecekleri yazarın son sözüne sadık kalmak.”

 

Dwan gibi birçok insan Beckett’in titizliğinin dehasının bir parçası olduğuna inanıyor. Yazarın reji notları bir nota kâğıdını andırıyor. Diğer bir grup ise performansta yoruma daha çok yer açılması gerektiğini savunuyor.

 

Warner’ın 1994’te başrolde Fiona Shaw ile sahneye koyduğu Adımlar [Footfalls] oyununda reji notlarını ve metnin iki satırını değiştirmesi Beckett’in fikrî mülkiyet yönetimince herhangi bir oyununu sahneye koymaktan yaşam boyu men edilmesine yol açtı. The Guardian gazetesinde bir eleştiri yayımlayan Michael Billington, Warner’ın sınırı aştığı düşüncesini “bir Rembrandt eseri üzerine karalamalar yapmak” sözleriyle ifade etti. Yapımın Avrupa turnesi iptal edildi.

 

Warner, “Bence eserin sesinin son derece dikkat çekici bir şekilde duyulduğu bir yapımdı,” diyor. “Belli belirsiz farklı bir dilde konuşuyordu fakat bu dil de Sam’e aitti.” Tartışmalar devam ederken Edward Beckett ise doğru olanı yaptığını düşündüğünü söylemişti. “Klon yapımların sahneye konması için değil, oyunun Sam’in yazdığı şekilde sahnelenmesi için çaba harcıyor, bu konuda ısrarcı oluyoruz.”

 

Peki, oyuncu cinsiyeti konusundaki kısıtlama ne kadar “yazarın isteklerine sadık kalma” çerçevesinde değerlendirilebilir? Samuel Beckett Hollandalı kadın tiyatro topluluğunun oyunu neden oynayamayacağı kendisine sorulduğunda, kısaca, “Kadınların prostatları yoktur,” demişti. Oyunda Vladimir çişini yapmak için sık sık sahne dışına çıkıyor, bu da bir prostat problemi olarak değerlendiriliyor. Ancak oyunda “prostat” kelimesi hiç geçmiyor ve Wakely’nin de dediği gibi “İnsanın sıkça çişinin gelmesi için birçok farklı neden olabilir.”

 

Wakely’ye göre bu eften püften nedenler geçerli bir açıklama getirmiyor. “Bence bu yasak temelde ‘herkes gibi, sıradan insan…’ karakterleri oynayabilecek kişilerin erkek olması gerektiği görüşüyle ilgili. Bu rolü erkek olmayan birine oynattığınızda, oyun “varoluş” fikriyle ilgili değilmiş de bu kişinin erkek olmamasıyla ilgiliymiş bir gibi davranılıyor.”

 

Godot’yu beklemekten sıkılan Wakely ve tiyatro topluluğunun öfkesi ve düş kırıklığı Beckett’in oyunları üstündeki cinsiyet kısıtlaması hakkında Kadın Godot [Godot is a Woman] adında bir gösteriye dönüşmüş. Wakely, Beckett daha uzun yaşasa, “bu rolü yalnızca bir erkeğin oynayabileceğine hâlâ inanır mıydı?” sorusunu sormuş.

 

Warner böyle bir şey gerçek olsa, oyunları fikrî mülkiyet yönetiminin uyguladığı kuralların dışına çıkarma iznini Beckett’ten isteyecek ilk kişi olacağını söylüyor. Godot’yu Beklerken’i başrollerinde Maggie Smith ve Fiona Shaw ile sahneye koymak istemiş fakat Smith’in verdiği karşılık bu konuyu bir kez daha düşünmesine sebep olmuş. “Konuyu doğum gününde kutlama yemeği yerken açtım ve kendini tutamayıp gülmeye başladı.”

 

Dwan fikrî mülkiyet yönetiminin kuralları değiştirebileceğini de değiştirmesinin iyi bir fikir olduğunu da düşünmüyor. “Beckett bu konuda haksızdı diyelim; bu konudaki kararına o mezardayken karşı gelirsek, sınırı nerede çekeceğiz?” Warner ise açıkça şunu söylüyor: “Yasak zamanla kalkacak.” Değişime neden olan ister değişen cinsiyet algısı, ister üst üste açılan davalar, ister fikrî mülkiyet haklarının el değiştirmesi olsun… Wakely de yarından umutlu. “İnsanların verdikleri kararları değiştirebileceğine inanıyorum,” diyor.

 

Değişim gerçekten de gerçekleşiyormuş gibi görünüyor. Fikrî mülkiyet yönetimi daha önce Beckett eserlerinin televizyon yapımlarına izin vermiyordu fakat bu kararı 2002 yılında Channel 4 için değiştirdiler. Warner yasaklı olmasına rağmen 2007’de Mutlu Günler’i [Happy Days] başrolde Fiona Shaw ile National Theatre’da sahneye koyabildi. Üstelik, yönetmene bir zamanlar yasak getirmiş olan temsilci artık onu da temsil ediyor.

 

Warner, “Fikrî mülkiyet yönetimi eskisi kadar huysuz davranmıyor,” diyor. “Rollere kadınların seçildiği büyük bir yapım üzerinde çalışılmaya başlandığında, o kapı da sonsuza kadar açılacak.” Vladimir’in Estragon’a dediği gibi: “Yarın her şey daha güzel olacak.”

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ECİNNİLİK

Yİnsan Kendi Parfümünü Nasıl Seçer: Sienna Ngai ve Anna Kornbluh ile Bir Sohbet
İnsan Kendi Parfümünü Nasıl Seçer: Sienna Ngai ve Anna Kornbluh ile Bir Sohbet

Koku hem ilişkisel hem de sınırlar konusunda kafa karışıklığı yaratıyor. Koku dışarıda mı, içimde mi?

SANAT

YCam Levhadan Beş Yüz Negatif
Cam Levhadan Beş Yüz Negatif

Moholy’nin fotoğrafları Bauhaus dönemini tanımlamakla kalmıyor, kadın sanatçıların sessiz katkılarıyla şekillenmiş bir dönemi de tarif ediyor.

SANAT

YKayıp Zamanın İzinde: Theresa Hak Kyung Cha’nın Sinematik İmgelemi
Kayıp Zamanın İzinde: Theresa Hak Kyung Cha’nın Sinematik İmgelemi

Hâlâ Cha’nın özlemini çektiği, ataerkiden, emperyalizmden ve yıkımdan uzak bir dünya için mücadele veriyoruz. Cha’nın işlerine dönmek başka türlü hayal kurabilmeyi hatırlamak da demek.

KÜLTÜR

YGenç Yetişkinler Neden Büyümeyi Bekliyor?
Genç Yetişkinler Neden Büyümeyi Bekliyor?

“20’li yaşlarımda üniversite okurken, 30’lara geldiğimde evli, kendine ait bir ailesi ve çocukları olan, uzun süredir aynı işe devam eden biri olacağımı düşünürdüm. Şimdi 40’lı yaşlarımdayım ve bunların hiçbiri olmadı.”

Bir de bunlar var

Menopoz ve Alzheimer Arasındaki İlişki
Röportaj: Deodorantımız Bizi Öldürmeye Mi Çalışıyor?
I Will Survive ile Bambaşka Biri Arasındaki Fark

Pin It on Pinterest