Haftasonu kat kat içimi açan bu fotoğrafa denk geldim. Gazze’de yaşları 5 ila 8 arasında değişen 50 tane cimcime, Ukraynalı öğretmenlerinin eşliğinde bale öğreniyorlar. Haber Reuters muhabiri Nidal Almughrabi’ye ait. Hemen sizlerle bu fotoğrafın nereden çıktığını, koca bir karanlığın içinde bu ilham alanını çocuklar için yaratmış olan kişilerin hikayesini paylaşmak istedim.
Bu bale okulunu kuran Al-Qattan Çocuk Merkezi’nin kültürel aktiviteler koordinatörü Hayem Al-Hayek, ‘birçok aile için rüya gibi bir projeydi bale dersleri’ diyor. 2007’de Hamas’ın Gazze üzerinde artan kontrolü, Mısır ve İsrail’in bu bölgeye getirdikleri kısıtlamalar ve bu çocukların kısacık hayatlarında yaşadıkları 4 savaş, çocuklara her gün çoğalan bir kâbus bırakmış hayat diye. Al-Qattan Merkezi özellikle çocuklara yönelik aktiviteler düzenliyor, onlara çocukluklarını yaşayabilecekleri alanlar açıyor. UNICEF’in verilerine göre 1.8 milyonluk nüfusa sahip Gazze’de 18 yaş altı çocuklar nüfusun yarısını oluşturuyormuş. Yine UNICEF’e göre bu çocukların en az 400.000’i psikolojik desteğe gereksinim duyuyormuş. Ben bu son veriyi pek anlayamadım. Çocuk veya değil, Gazze’deki koşullar altında yaşayan kimin psikolojik desteğe ihtiyacı olmaz ki?
Her neyse, biz cimcimlere dönelim. Gazze’nin oldukça muhafazakâr bir yer olduğu düşünülürse, yazın başlatılan pilot programa pek fazla talep olacağı düşünülmemiş. Ancak, 50 tane kız çocuğu yazılmış, şimdiyse yüzlerce çocuk bu programa katılmak için sırada bekliyormuş. Okul erkek çocuklara da açık ama bu ilk 50 arasında başvuran olmamış. Ukraynalı dans öğretmenini nereden bulmuşlar diye soracak olursanız; bir Filistin’liyle evlenmiş ve Gazze’ye taşınmış olan Tamara adlı bu öğretmen (soyisminin kullanılmamasını rica etmiş) meğer dans okumuş ve çocuklara eğitim verecek kalitede bilgiye sahipmiş. Al-Qattan Merkezi uzun arayışlar sonucu Tamara’dan haberdar olmuş ve kendisiyle iletişime geçmiş. Tamara öğretmen balerin adaylarının bazılarının çok yetenekli olduğunu ve dans öğrenmeye devam etmek istediklerini söylemiş. Kim bilir, belki bir gün Gazze’den yetişmiş balerinler izlemek nasip olur bizlere.
6 yaşındaki Maria’nın annesi Manal Abu Muamar bale okuluyla ilgili fikirleri sorulduğunda, kızının gördüğü kabusları ve uyumaktan korktuğunu anlattıktan sonra şunları söylemiş: ‘2012 savaşından beri durumu gittikçe kötüleşiyordu. İlk bale dersinden sonra eve kuş kadar hafif ve mutlu döndü. O gün derste öğrendiği hareketleri bir kelebek gibi evin her köşesinde tekrar ediyordu.’
8 yaşındaki Bana Zuarub ise şöyle demiş: ‘Televizyonda veya Youtube’da gördüğüm bale hareketlerini evde taklit ediyordum. Şimdiyse gerçekten bale öğreniyorum ve bayılıyorum.’
Vallahi ben de bu fotoğraflara bakıp bakıp bayılıyorum. Darısı erkek çocukların da başına.