Size 2009 yılından beri hayatımda önemli yeri olan bir siteden bahsetmek istiyorum. Benim gibi modadan, trendlerden anlamayan birinin neredeyse her gün düzenli olarak girdiği bir site. İsmi Stylelikeu ve adından anlaşılacağı gibi stil odaklı bir site. Ancak sitenin içeriği bu sezon hangi kıyafetlerin moda olduğu değil, farklı insanlarla yaptıkları röportajlar üzerinden oluşuyor. Verdikleri mesaj da, giyim tarzının kişisel bir ifade biçimi olduğu ve satın alınacak bir şey olmadığı. Sitenin kurucuları Elisa Goodkind ve Lily Mandelbaum isimli bir anne kız. Anne olan Elisa, yıllarca moda sektöründe çalıştıktan sonra, bir zamanlar yaratıcılık ve orjinallik üzerine kurulu olan moda sektörünün yıllar içinde, “zayıf olan güzeldir” sözünü benimseyen ve dergi kapaklarına birbirinin aynısı kadınları taşıyan neredeyse faşist bir akıma dönüştüğünü farkeder ve işinden ayrılır. Kızı Lily ile beraber tamamen tanıdıkları ve giyim tarzlarını beğendikleri kişilerle sohbet etme istediği üzerinden doğan merakları sayesinde, bir el kamerası ile röportajlar yapmaya başlar ve Stylelikeu sitesi kurulmuş olur.
Her türlü sosyo-ekonomik sınıftan insana açık olan sitede, birbirinden farklı insanların en sevdikleri kıyafetler ve onlara ilişkin hikayeleri üzerine olan videolara baktıkça, ana akım medyada görülmeyen bir zenginlik ve orjinallik göze çarpıyor. Site popüler oldukça Binki Shapiro, Maripol, Betsey Johnson, Shirin Neshat gibi ünlülerle de görüşmeye başlıyorlar. Ancak takipçi sayıları arttıkça ünlü kullanma derdine düşmediler. Sitede New York sokaklarında rastladıkları gençler de var, yılların moda ikonları da. Yıllar içinde çektikleri videoların içeriği sadece giyim tarzı olmaktan çıkar bireylerin kişisel hikayelerine de dönüşür.
Bir süre sonra sitenin odak noktası kıyafetler değil, hikayeler olur. Birbirinden farklı yüzlerce röportajın belki de tek ortak noktası bireylerin kendilerini ifade etmekten, giyim tarzlarına göre yargılanmaktan çekinmiyor olmaları ve hepsinin hayatının bir döneminde kendilerini “öteki” olarak hissetmiş olması. Videoları izledikçe aklımda en çok kalan şeylerden birisi de, insanların kafasına göre, istedikleri gibi giyinmelerinin bazen dışarıdan çok negatif tepkilere yol açması. Hepimiz en az bir kere insanları giydikleri kıyafetler üzerinden yargılamış veya yargılayan biri ile karşılaşmışızdır. Stylelikeu’nun böyle bir tarafı da var: Videoları izledikçe insanları dış görünüşlerine göre yargılamanın ne kadar manasız olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor, insan “bununla bu giyilmez” gibi cümlelere tahammül edememeye başlıyor.
Stylelikeu, moda endüstrisine karşı bu “protest” duruşunu, son bir senedir, body positivity (vücudunu olduğu gibi kabul etme) alanına da taşıdı. Body Positivity son yıllarda özellikle Amerika’da feministlerin de desteklediği bir akım. Vücudunu değiştirmeden, medyanın bize bu konuda hazırladığı tuzaklara düşmemek için kadınların hangi kilo olurlarsa olsunlar istediklerini giyebilecekleri fikri ile şekillenmiş bir akım. Stylelikeu’nun “What’s Underneath” ismini verdikleri video serisi de bu anlayış ile başladı. Video’daki özne bir tabure üstüne oturuyor ve kendisine sorulan sorulara cevap verdikçe üstlerindeki kıyafetleri teker teker çıkarıyor. Bu sorular sayesinde kendi vücutları ile ilişkilerini, sorunlarını ve bunları nasıl aşmaya başladıklarını öğreniyoruz. En sonunda da iç çamaşırları ile kalıp, “neden kendi vücudunda olmak güzel bir şey” sorusuna cevap veriyorlar. Videoların hepsi birbirinden güzel ve ilginç hikayeler ile dolu. Katılımcılar arasında 90 yaşında olan da var, genç transeksüeller de. Herkes verdikleri cevaplarda kendi deneyimlerini ortaya koyuyor, çoğunlukla göz yaşları dökülüyor ve ortaya eşsiz bir deneyim çıkıyor. Hem izleyici, hem de röportaj verenler için. Bu video serisine ilham veren de Lily’nin ergenliği boyunca iri bir kız olmaktan utanıp, skinny pantolonlara sığamadığı için kendini kötü hissetmesi. Stylelikeu’da yer alan insanların deneyimlerini gördükçe, kendileri ile barışık olmalarından etkilenen ve fikirleri değişen Lily, kendisi gibi binlerce kadın olduğunun farkında olduğu için annesi ile beraber bu video serileri ile “kendi vücudunda olmak güzel“mesajını herkese vermek istemiş.
Şimdi Elisa ve Lily bu videoları birleştirip bir belgesel haline getirmeye hazırlanıyorlar. Sürekli zayıf olanın güzel olduğunu bize empoze eden, son moda çantayı almazsak şık olamayacağımıza bizi inandıran sektöre çelme takmak, “Bu Tarz Benim” gibi programlara rağbet ettiren algıyı kırmak için. “Saçını şu renge boyarsan şu ünlüye benzersin”, “zayıflarsan daha güzel olursun” mesajlarına kulak tıkamaya başlamak için. Stylelikeu.com’a girip birbirinden güzel röportajlar arasında kaybolabilirsiniz. Ya da Elisa ve Lily’nin misyonlarını anlattıkları video’yu izlemek isteyenler şuraya tıklayabilirler.