Yazmak istediğim derbilerin birer dayatma olup olmadığı değil. Aslında umurumda da değil. Umrumda olan futbol adı altında dün bir kere ve bir kere daha gördüğümüz erkek şiddetinin ayyuka çıkması.

KÜLTÜR

En “Büyük” Şeyler Hep Onlarda

Dün Galatasaray ile Fenerbahçe’nin maçı vardı malum. En futbolla ilgilenmiyorum diyenimiz bile şöyle bir göz ucuyla sonucun ne olduğuna baktık. Galiba böyle günlerde sonuca bakmamak pek de mümkün olmuyor. Tıpkı ertesi gün okulda bütün arkadaşlarının konuştuğu diziden habersiz kız çocuğuna dönmek istemeyiz değil mi?

 

Aslında yazmak istediğim derbilerin birer dayatma olup olmadığı değil. Aslında umurumda da değil. Umrumda olan futbol adı altında dün bir kere ve bir kere daha gördüğümüz erkek şiddetinin ayyuka çıkması.

 

Yorgun bir günün ardından evde boş ve yılgın gözlerle haber sitelerine bakarken bir haberin fotoğrafı dikkatimi çekiyor. Bir araba etrafında onlarca eli sopalı ve Fenerbahçe formalı adam arabanın camlarını kırıyorlar,  arabanın içerisinde ise bir çift var. Kadın arabanın ön koltuğunun boşluğunda ellerini başına koymuş bir şekilde saklanmaya, üzerine gelen camlardan kaçmaya çalışıyor. Adam ise kızgın ama soğukkanlı bir ifadeyle olan bitenin geçmesini bekliyor. Grubun arabaya saldırmasının sebebi ise çok net: Arabanın içerisinde Galatasaray atkısı olması. Olayın sadece fotoğraflarını gördüm ama durumu tahmin etmek zor değil. Bir grup Fenerbahçeli slogan ata ata cam çerçeve indiriyorlar!

 

Çünkü onlar çok büyük! Çünkü onlar çok güçlü! Çünkü onlar çok kalabalık. Şarkılarında da söyledikleri gibi ‘Çünkü Fenerbahçeliyiz’. Bir çoğu ile konuşsan muhtemelen en güzel arabanın, en büyük penisin ve en uzun ereksyon dakikasının da kendisinde olduğunu söyleyecektir. Bu elbette ki sadece Fenerbahçe için geçerli değil. Belki de o arabanın içerisindeki şiddete maruz kalan çift de en az diğerleri kadar fanatiktir kim bilir? Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ya da Trabzon hiç biri farketmiyor.

 

Bir takımı tuttuğu için övünen ve başka takımı tuttuğu için kendisinde şiddet kullanma meşruiyeti gören bir toplulukla şu Fethiye’de gördüğümüz HDP bürosuna saldıran ırkçı grup arasında ne fark var? Aynı iştah, aynı şiddet, aynı fanatizm.

 

Hazır HDP demişken yine derbi gecesi dikkatimi çeken başka bir olay daha oldu. Kendisini özgürlükçü olarak tanımlayan, daha önce EDP, Yeşiller Sol Gelecek gibi partilerde aktif olarak çalışmış şimdi ise HDP’yi desteklediğini bildiğim bir arkadaşım Twitter’da tam olarak şöyle şeyler yazmıştı: “Şampiyon Fener en büyük Fener alkışlayın ulan ibneler”, “İlk defa Galatasaray’a koymadığımız bir sene şampiyon olacağız”

 

Bunları homofobiye ve cinsiyetçiliğe karşı olduğunu söyleyen birisi yazıyor. Bunlar da bir şey mi millet neler yazıyor diyeceksiniz.

 

Örneğin bir düğün resminin altına “Bekle Galatasaray kocan geliyor, geleneksel Galatasaray’a koyma günü” yazan fotoğraf. Bu fotoğraftan yola çıkarak basit bir mantık yürütelim.

 

Demek ki bu adamlar karılarına her gece yatakta ‘koyuyorlar’, Galatasaray’a da koymak istiyorlar. E Galatasaray’ı sevmedikleri aşikar. Böyle bakınca bu adamlar baya karılarından ve kadınlardan nefret ediyorlar. Üstelik kendi takımlarını ve karşılarındaki takımı birer erkek olarak gördükleri düşünülürse eşcinsel eğilimleri olmalı. Yani olmaktan en çok korktukları şey olan ‘ibne’ olma arzuları var çünkü birbirlerine ‘koymak’ istiyorlar.

 

Ben akıl sağlığımı yerinde tutabilmek için sosyal medya hesaplarımda ırkçılık yapan, cinsiyetçi küfür eden insanları blokluyorum. Ama tabii ki bunlardan kaçabilmek mümkün değil.

 

Lafın kısası aslında erkeklerin maçlarda attıkları bir sloganda saklı: Futbol şiddettir futbol holiganlıktır futbol adam bıçaklamaktır!  Ha bir de bu özgürlükçü maskesi takmış ataerkil beyinleri fark etmeli, bunların çizdiği aman ne de özgürlükçüyüm pozlarına kanmamalı.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZI

YTürkiye’den bir masal: Kırmızı Fularlı Kız
Türkiye’den bir masal: Kırmızı Fularlı Kız

...Bu nedenle de herkes ona ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ diyormuş. Ayşe Deniz Karacagil’in masalı böyle başlamadı. O zaman baştan alalım.

Bir de bunlar var

Ambient Üzerine: Dinlediğimiz Kimin Hikâyesi?
Tim Cook: Bir Mühendis, Bir Doğasever, Bir Eşcinsel
Toplumun en temel biriminden çatışmanın ilk merkezine: Aile

Pin It on Pinterest