Dünyanın en eski şarkısına tempo tutmak ister miydiniz? Peki mahalle dizisi müziğinin mahalle dizisinden çok önce, çok çok önce, takriben 3400 sene önce icat edildiğini biliyor muydunuz? Sizi hüznü ve mutluluğu dünyanın en eski şarkısı eşliğinde, Temel’in yüz ifadesinde, Çaydanluk’un tatlı hınzırlıklarında bulmaya davet ediyorum:
Dünyanın bilinen en eski şarkısı (literatürde geçen adıyla “Bir Hurri İlahisi”), 1950’li yılların başında Suriye’nin kuzeyine rast gelen Ugarit şehrinde bulunan ve milattan önce 14. yüzyıla dayanan bir takım toprak tabletlerden çıkmış. California Üniversitesi’nde Asuroloji profesörlüğü yapan Anne Draffkorn Kilmer ise şarkının yukardaki yorumunu 1972 senesinde üretmiş. (Aşağıdaki bağlantıda Kilmer’in müzikal notasyonu nasıl yorumladığına dair İngilizce bir kaynak da var, müzikten anlayan lütfen yorumlarda hepimize anlatsın, ama mahallenin “gıcık ama bizden” enteli gibi herkesin suratına ayrı ayrı bakarak)
Üçtür dinliyorum, uyduruk nostaljili dizi sahnelerinden, mesela ekmek teknesi tehlikeye düşmüş taksicinin yokuştan mahsun inişi, fatura yatırırken ev sahibiyle göz göze gelme gerginliği ya da okuldan kaçarken manava yakalanan çocuğun buruk üzüntüsünden uzaklaşıp şöyle bir 3400 sene öncesine, Ugarit’lere uzanamadım. Çok dokunaklı bulacağımdan emindim oysa. Yoksa gıcık toplumsal mesajlar toplum kadar eski miydi? Hurri kavmi bunu günlük hayattan sahneler eşliğinde, gene dizi fonu olarak çalıyor olabilirler miydi? Düşündürücü. Nakaratta buluşalım. (Buluşamazsın daha icat etmediler)