14 Mayıs’taki seçimde açık bir şekilde kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı üzerinden enerjisini depolayan bir ittifakla karşı karşıyayız.

MEYDAN

Kadına, LGBTİ+’ya, çocuğa ve hayvana düşman ittifak: Cumhur İttifakı



Cumhur İttifakı’na son katılan Yeniden Refah Partisi, 20 Mart’ta seçimlere “müstakil” (bağımsız) olarak gireceklerini duyurmuş ve Genel Başkan Fatih Erbakan da cumhurbaşkanı adayı olacağını belirtmişti. Ancak parti 24 Mart’ta “karar değişikliğine” giderek seçimlere Cumhur İttifakı çatısı altında katılacağını duyurdu.

 

Partinin Genel Başkanı Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal 13 Mart’ta katıldığı bir televizyon programında ittifaka katılım şartı olarak “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un kaldırılması” ile ilgili madde tekliflerinin kabul edilmesini sunduklarını söyledi.

 

Görüşmeler olumlu sonuçlanınca bir de “İttifak Protokolü” yayımlandı. Protokolde en çok göze çarpan “Aile bütünlüğünün korunması için mevcut yasalardaki aykırı hükümlerin ayıklanmasına ağırlık verilecek,” maddesi oldu.

Deklarasyonun “Sosyal Konular” başlığında ayrıca şu madde yer aldı:
“Aile bütünlüğünün korunması için mevcut yasalardaki aykırı hükümlerin ayıklanmasına, manevi değerlerimize aykırı fiillerin ve sapkınlıkların önlenmesine yönelik yasal düzenlemelere, süresiz nafaka konusundaki mağduriyetlerin giderilmesine ağırlık verilecektir.”

 

Türk aile yapısı

 

Erbakan, dün katıldığı bir televizyon programında yine benzer ifadelere yer verdi ve şöyle dedi:

 

“Millet İttifakı’nın en büyük partisinin genel başkanına soruluyor ‘LGBT’nin Türk aile yapısına zararı var mı?’ diye. ‘Ne münasebet Türk aile yapısına bir zararı yoktur’ diyor.”

 

İttifakın bir diğer ortağı Hür Dava Partisi (HÜDA PAR). HÜDA PAR, 11 Mart’ta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladı.

 

Hüda Par, özellikle Kürtlerin hafızasındaki yeri ve Cumhur İttifakı’nın yaratmak istediği korku iklimi açısından önemli bir aktör. Devletin Kürt kentlerinde yürüttüğü insansızlaştırma politikalarının baş aktörlerinden Hizbullah’ın bir uzantısı olduğu pek çok gazeteci ve siyaset bilimci tarafından yazıldı; fakat Hüda Par bu haberlere erişim engeli getirtti.

 

Hüda Par, haberlerde ‘domuz bağcı’, ‘şeytan parti Hüda-Par’ ve ‘domuz bağcıların temsilcisi’ şeklindeki paylaşımlara yer verildiğini ve söz konusu “terör” örgütleriyle herhangi bir irtibat ve iltisaklarının bulunmadığını beyan etti.

 

Hüda Par’ın varlığı devlet için o kadar mühim ki, Cumhur İttifakı’nın diğer aktörü Devlet Bahçeli’nin partinin Kürdistanî çıkışları ve vurguları umrunda dahi olmadı.

 

Çünkü amiyane tabirle “şer ittifakı” olarak adlandırabileceğimiz bu ittifak neredeyse köklerine kazınan Kürt düşmanlığını dahi unutarak kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı üzerinden bir araya geldi.

 


“Taliban İttifakı”

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün “Karşımızdaki ittifak gasp edilecek kadın hakları üzerinden genişlemeyi seçti,” dediği ittifak için Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da “Taliban İttifakı” tabirini yakıştırdı.

 

Cumhur İttifakı, Türkiye yakın tarihindeki tüm çürümüş ve eli kanlı aktörleri devreye sokarak Kürt, kadın, LGBTİ+, çocuk ve hayvanların haklarına ve bizatihi yaşamlarına göz dikiyor. Fakat şunu gözden kaçırıyorlar: Aynı cephede yer aldığını düşündükleri kadınlar, onlarla da aynı evlerde yaşıyor. Ve yanlarında olacaklarını düşündükleri kadınların da göz diktikleri 6284’ü savunduklarını biliyor ve duyuyoruz.

 

14 Mayıs’taki seçimde açık bir şekilde kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı üzerinden enerjisini depolayan bir ittifakla karşı karşıyayız. Haklarımız ve hayatlarımız için bunu her yerde, herkese anlatmalı ve seçim çalışmaları için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışmalıyız.

 

Tabii bir de bizim haklarımızı savunduğunu söyleyen ve seçim çalışmalarını bu hatta göre organize eden ittifaklardan, en çok da Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan açıklık talep etmeliyiz. Örneğin, ittifak bileşeni partilerden biri ayrı listeyle girmek ister ve bizim bölgemizde politikasını beğendiğimiz trans kadın bir aday çıkarırsa, bizim oyumuzun rengi ne olacak? Madem bu seçim önümüzdeki en kritik seçim, ittifak bileşenleri bu süreci olabildiğince açık yürüterek aklımızdaki soru işaretlerini gidermeli.

 

 

Ana görsel: Zdzisław Beksiński

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YDersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği ile söyleşi: Gerçekleşebilecek bir düş kuruyoruz
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği ile söyleşi: Gerçekleşebilecek bir düş kuruyoruz

“Kendi yerelimizde yaşayan kadınların sorunları başta olmak üzere, cinsiyet eşitsizliğinin gündelik yaşamdaki tüm görünüşleriyle bir biçimde kavga halindeyiz.”

SANAT

Y“Kırılganlık güçtür, filmin kahramanlarından bunu öğrendim”
“Kırılganlık güçtür, filmin kahramanlarından bunu öğrendim”

"The Last Year of Darkness" (Karanlığın Son Yılı) belgeselinin yönetmeni Benjamin Mullinkosson ile belgeselin ortaya çıkışını, “Funkytown”ın ve müdavimi arkadaşlarının onun için önemini konuştuk.

MEYDAN

Y“Çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının çoğu cezasızlık politikası ile örülüyor”
“Çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının çoğu cezasızlık politikası ile örülüyor”

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin avukatı Burcu Uçuran, “G.U. vs TÜRKİYE” davasını ve derneğin bu dava üzerinden AİHM’e yaptığı başvuruyu anlattı.

MEYDAN

Y“Bayram Sokak, trans kadınların barınma ve hafıza mekânıdır, tarihimizdir.”
“Bayram Sokak, trans kadınların barınma ve hafıza mekânıdır, tarihimizdir.”

Bayram Sokak 12 Platformu, İstanbul Bayram Sokak’ta trans kadınların evlerinin mühürlenmesiyle ilgili İHD’de düzenledikleri basın açıklamasında, uygulamanın hukuksuzluğuna ve keyfiliğine dikkat çekti.

Bir de bunlar var

Ona Küçük Davalar Açın
Avukat Hatice Demir: “Sözleşme cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımı açıkça yasaklıyor”
Korona Şoku ve Patriyarka – 1. Bölüm

Pin It on Pinterest