Size cumartesi Faaliyet Panosu yaptım. Aşağıda da bir araba çenesini yapıyorum.
Benim bundan önce 93 Numara adında bir blogum vardı. Açtığımda ondokuz yaşımı yeni bitirmiş, belli konularda büyük pençeli bir ergenlikten çıkamamıştım: Blog fikriyle ayrı, yazma fikriyle ayrı kavgalıydım. Hiçbir şey yazmak istemiyordum. (İnsan tabii ki en korktuğu şeye en kuvvetli tepkiyi veriyor) Ama görsellerle ilgili hiiiiç sorunum yoktu. O zaman ben de yazarak anlatmak istediğimi bir sürü görseli arka arkaya koyarak anlatmayı deneyebilirdim. Bu kadar anlamsız ve imkansız bir inattan, beş sene boyunca o zamana kadar hayatımdaki hiçbir şeyin ciddiyeti ve bağlılığıyla ölçülemeyecek bir sadakatle bağlandığım bir meşguliyet çıktı. Bu esnada ben uyuzluk eldivenlerimi çıkardım ve insan gibi yazı yazmaya da başladım. (Bazısı meseleyi ilkokul birde çözüyor, bazısı yirmisinde…)
Neyse orası bana çok büyük mutluluk ve başağrıları verdi (Oraya malzeme ararken çok insan suratı görmekten, bir şeyin çok fazlasını görmekten kafam acıyordu bazen) ama 5Harfliler açıldığında, hiç de üzülüp burulmadan, kendisinden mezun oldum. İkisine aynı vakti ayıramayacaktım, bir şey yapacaksan doğru düzgün yapacaksın. Hem nadir ve düzensiz güncellenen blog sevimsiz bir şey. Bir yandan büyümek de lazım. Ama 93 Numara’nın her şeyden çok en büyük yazı yazma alışkanlığım ve biçimine katkısı oldu herhalde. Son kertede fotoğrafın, resmin, yazı ve sinemanın her şeyden önce anların sanatı olduğu fikri, beş sene boyunca geceleri ve sabahları interneti alt üst ederken aklıma geldi oturdu bir noktada. Sinema ve yazı öyle değil ama, fotoğrafta o tam kontrol edilemeyen, asla edilemeyecek olan bir x faktörü var ya… Onun büyüsü aklımdan çıkmadı, çıkamadı. Bugün çene kalabalığı dışında herhangi bir şey yazarken ben içimden biliyorum ki aslında her zaman eşsiz bir fotoğraf yazmaya çalışıyorum. O kontrol edilemeyen minik, minnacık fetüs faktörünü de içine katmaya, o kontrol edilemezliği taklit etmeye çalışarak. (Tabii ki pek olmuyor. Olduğunu düşünürsem damdan bağırırım zaten, gelir sakinleştirici iğne yapar, mahalle çapında edebiyat ödülü verip beni susturursunuz.) 93 Numara köftehoruyla beraber, tıngır mıngır büyüdük yani. Beraber büyüdüğüm diğer bazıları gibi gün gelip havaya da kalleş kalleş karışmadı üstelik, tatlı bir banka gibi hala orada!
Biz burada 5Harfliler’i şehirli, modern ve dinamik kılmak için devamlı çalışıyoruz, (…ve kendimi hemen yumruklamaya başlıyorum) bu esnada yol geldi görsellerin hüküm sürdüğü Pinterest’e de düştü. Naçizane, temalı faaliyet panosu yapayım dedim. Bir başladım ki, bütün özlemlerim coştu. “O aşina bakışlar, içimi deldi yine” oldum. Düğünde içkiyi kaçırmış dayı gibi hayat ne güzel, görseller ne güzel, damat sen dürüst birine benziyorsun diye diye temayı şeffaflığın farklı tezahürleri olarak seçip, aklıma ne geldiyse yığ babam yığdım. Haftada bir de yapmak istiyorum bundan sonra. Pinterest hesabınız varsa siz de temalı pano yapıp yollayın, burada yayınlayalım!
https://www.pinterest.com/5harfliler/seffaf/
Herkese endişelerin camlaştığı, güzel Cumartesiler!