Son model kameralar, akıllı telefonlar, yüksek çözünürlüklü fotoğraflar, videolar, periscope’lar, facebook live’lar, instagramlar… Orada, an, ne oluyorsa burada, aynı anda haberdar olma teknolojilerinin gelişmişliğiyle ohal koşullarının ve ülkenin hepten içine düştüğü vasatlık çukurunun dibi ters orantılı olunca, çizgiler ve çizerler hayatımıza geri döndü birkaç gündür. Cumhuriyet gazetesi davasında ne olup bittiğini okumak ayrı, mahkeme salonunun içinden resimler görmek ayrı. Dokuz aydır yok yere gün yüzü gösterilmeyen gazetecilerin “adalet mülkün temelidir” komedisinin karşısında nasıl durduklarını, bir aradalıklarını, tek başınalıklarını, oturmalarını, kalkmalarını, hitaplarını, düşünür duruşlarını çizerler sayesinde görebiliyor, bu pespayeliği görsel olarak da zihnimize yerleştirebiliyoruz dört gündür. Tarık Tolunay, Murat Başol, Zeynep Özatalay, Berrin Simavlıoğlu iyi ki varlar.
1.GÜN
Tarık Tolunay
2.GÜN
Murat Başol
3.GÜN
Zeynep Özatalay
4. GÜN
Berrin Simavlıoğlu