‘Gizli kapaklı, hesaplı ve haince olduğu ölçüde tekinsiz. Yani tam manasıyla kadın işi.’
Yukarıdaki fotoğrafın hikayesini okuduğumda, sanki yüz yıl içimde tutmuşum gibi bir kahkaha patlattım. [En solda, emanet gibi duran sakallı kardeşimiz aslında Virginia Woolf. Sağa doğru ilerleyelim: Duncan Grant, Virginia’nın ağabeyi Adrian Stephen, Anthony Buxton, Guy Ridley ve ekibin elebaşı, Horace Cole. ]
Sophia Hayden, Amerika’da mimarlık derecesiyle üniversiteden mezun olmuş ilk kadın mimar. 21 yaşında cam tavan sendromuna çarpmasıyla meşhur, yani adını kimse hatırlamıyor.
Virginia Woolf’un kocası Leonard’a yazdığı inanılmaz dokunaklı intihar notunu belki The Hours filminden hatırlarsınız.
Kaynağını ve tarihini bulamadığım, Facebook’ta rastladığım bu haber, sarışın karıdan boşanmanın ve çirkin Japon heykeltıraşla çılgınlar gibi sevişmenin pek de iyi bir karar olmadığının altını çiziyor.
3 frank’a Zenci Afrodit’i görebilir, hatta ona dokunabilirsiniz bile, koşun!
Sinema tarihinin bu ilk erotik sahnelerinden biri 1910 tarihli Danimarka filmi Afgrunden’den.
Sene 1976, Ajda Pekkan bir heykele plastik sanatların temelini oluşturan meme sarkıklığı testini uyguluyor.
Zeki Müren, geleneksel bayram kıyafetleri eşliğinde Kanarya Adaları’ndaki Las Palmas Metropol Oteli’nin tropik bahçesinde kurban keserek dini görevini yerine getiriyor.