Hepimiz titreşen halkalarız, biz birbirimize değiyoruz ve bu değdiğimiz noktalar teğet noktaları ve biz bundan daha çok üretmeliyiz.
Kadınlığın binbir bakış altında nasıl paramparça bir deneyim olduğunu Türkçe edebiyatta ilk onun satırlarından okuduk.
Lumiere’ler “sinemanın babaları”ysa, tabii ki Alice Guy’ı da bunun karşısına koyabiliriz ama bence aradığımız çıkış yolu bu olmamalı.
Güncel pop müziğin çehresini değiştiren 8 trans kadın.
Kaplanların öyle muazzam bir cazibesi var ki insanlar onların yanındayken kendilerinden geçiyorlar. Ama bu yakınlığı arzulayan biziz, kaplanlar değil.
Yön. Çetin İnanç: “Arzu Okay’la Sokak Kadını diye bir film yaptım, insanlar sinemayı göz yaşları içinde terk ediyordu. Filmi izlemeye kadınlar geliyordu, inanabiliyor musun, kadınlar!”
Poniatowska bugün hâlâ Mexico City’de San Ángel mahallesindeki evinde yeni yazılar yazmaya ve son romanı üzerinde çalışmaya devam ediyor.
Öfkeli olmak neşeli olmaya mani olmalı mı? Neşe tek başına hem direniş hem de zafer değil mi?
…kadınların sözlerinin duyulmak için haykırdığı yerde hepimiz bu sözlerin izini sürme, onları okuma, paylaşma ve hayatlarımızdaki karşılığı içinde analiz etme sorumluluğunu taşıyoruz