Çin’de kadın camilerini kuran kadınlar, saflarını kendileri inşa ettiler, önü arkası yok. O eski saflardan iki yüz yıldır eser yok, her iki anlamda.
Sadece Türk kadınların değil Kürt, Ermeni, Arap kadınların ve daha nicelerinin parçası olduğu bu çok kimlikli hareketi sadece “Türk” olarak resmetmenin kendisi de bir şiddet.
HDP Kars İl Eş Başkanı Sevda Subaşı ile kentteki son tutuklamalardan sonra hayatın kadınlar için nasıl değiştiğini konuştuk.
Yalnız değiliz. Madem çoğuz, bireysel kurtuluştan ziyade dayanışma ve nesillerötesi bir perspektifle çevresel ve sosyal krizlerin üstesinden gelebileceğimize inanmalıyız.
Gerçek “kafa karışıklığı”, bir bireyin kendi içindeki bilinmeyen derinliklere cesurca dalmasında değil, başkaları üzerinde herhangi bir yargı yetkisine sahip olduğu yanılsamasını sürdürmesinde yatar.
20 yıldan fazladır kürtaj hakkı için çalışan Dr. Rebecca Gomperts 1999’da dünyanın dört bir yanında kürtaja erişimi olmayan kadınlara hizmet götüren Women on Waves’i kurdu.
Genel anlamda üreme yıllardır sadece “kadınların sorunuymuş” gibi lanse ediliyor. İşin içine erkek üreme sağlığını katmak, üreme politikaları üzerinde süregelen tartışmaları değiştirebilir.
Belki umut dolu bir karamsarlık en iyi şansımız – farklılıkların üstünde örgütlenmemizin nedeni bunun sorunlarımızı çözüme ulaştırması değil, fakat fiile dönüştürmeyi amaçladığımız görüşlerin herkesi kapsaması gerekiyor.
“Eskiden onların ettiği laflara kızgınlığımı belli ederdim ama artık içten içe seviniyorum. Evet doğru ben bir erkek değilim! Erkekliğe bir nebze bile ait olmak istemiyorum.”
Harper’s dergisinde yayınlanan bir mektup güçlülere yönelik eleştirileri ifade özgürlüğünü susturmakla karıştırıyor.