Kafamın içinde bir minyatür baba var artık. Hayatın her anında orada, aklımın bir köşesinde, devamlı beni yargılıyor, suçluyor, eksik ve yetersiz buluyor.
“Broflake”i Türkçe’ye nasıl çevirelim?
Mutluluğumun kendi ellerimde ve benim sorumluluğum olduğunu farkedince ufak bir ‘kullanım kılavuzu’ hazırladım kendime.
O esnada Yeni Zelanda’da
Ne olur sonumuz (Okuyamadılar) olmasın.
“Emin olduğum şey, doğru bildiğimizi söylemenin hepimizin sahip olduğu en güçlü araç olduğu.”
Şimdi reklamlar!
The Guardian için veri gazeteciliği yapan Mona Chalabi, okuyuculara sadece bulduğu verileri sunmuyor, bilgiye nasıl ulaştığını da paylaşıyor.
Kendime sorduğum sorular şunlar: Ömrümün yarısıyla ne yaptım? Ne yaptım ömrümün yarısıyla? Yarısıyla mı ömrümün? Ben n’aptım?
Pembe ve kırmızı erkeklerde öldürücü sonuçlar doğurabilir, lütfen arabalı tişörtlere yöneliniz.