Kırmızı Başlıklı Kız’ın eski sözlü anlatılarında yer alan kanibalizm sahnesi, genç kızın bedensel ve sembolik olarak başka bir statüye geçişini anlatır.
Bir sabah uyandığımızda bir mucize olsun ve iyiler/iyilik kazansın ya da bir akşam bardaklarımızdaki su, onca para dökmemize gerek kalmadan şaraba dönüşebilsin…
“Evlat edinmeden” “merhametli transfere” uzanan farklı sosyo-ahlaki-teknolojik pratikler…
Elektronik müziğin tutucu ve militarist köklerinden kurtulmasında kadınların ve kadınsılık ile özdeşleştirilen popüler kültürün oynadığı rol büyük.
7 Mart Pazar günü çevrimiçi yapılacak etkinlik herkesin katılımına açık.
İlişki, özürlerle çözümlenemeyecek kadar kompleks bir hal almıştır bu yüzden toplumsal cinsiyet rolleri ve güç dengeleri yeniden düzenlenene ve içselleştirilmiş örüntüler kırılana kadar çıkmazda kalmaya mahkumdur.
“Kanımda denizlerin köpüğünü taşıyorum ve gözlerimde ufkunu”**
Maier’in muhteşem fotoğrafları ve sanatı bu kadar değerliyken, yönetmenin kirli çamaşır arayışına girmesi estetik, entelektüel ve ahlaki açıdan rahatsız ediciydi.
Kendimizi teknoloji üretebilen fakat zulmü yeniden üretmeyen insanlar olarak kurmamız çok önemli.
Bu dünyadan çıkan sesler iktidar ilişkilerinden azade olamaz, bilakis bu ilişkilerle yoğrulurlar.