Nereden çıktı demeyin, bu güzel günde kabuslarınıza girmek için yapmıyorum. Birkaç sene önce okuduğumdan beri aklımdan çıkmayan, herkes bilsin istediğim bir şey var: Boğulmak boğulmak gibi görünmüyor.
Çoğumuzun zannettiğinin ya da filmlerde gördüğümüzün aksine boğulma su sıçratmalı, imdat bağırışlı, el kol sallamalı bir eylem değil. Sessiz sedasız, kısacık bir süre içerisinde olup bitiyor.
Boğulmanın ne kadar sessiz ve “olaysız” olup bittiğiyle ilgili fikir vermesi açısından bir istatistik: boğulma 15 yaş altı çocukların kaza sonucu ölümünde ABD’de ikinci sıradaymış (ilk sırada otomobil kazaları var). Ölümlerin bazılarında anne baba çocuğu boğulurken izliyormuş – izlediklerinin boğulma olduğunu hiçbir şekilde anlamadan.
Bu sessizlik boğulan kişinin boğulmaya verdiği içgüdüsel tepkilerle açıklanıyor:
– Ender durumlar hariç boğulanların fizyolojik olarak imdat diye bağırması mümkün değil. Solunum sistemimizin önceliği nefes almak. Konuşma ise sonradan gelen, ikinci işlev. Yani konuşmak için önce nefes alabilmek gerekiyor.
– Boğulurken insanın ağzı suyun altında gözüküp sonra tekrar suyun üstünde beliriyor. Ağzın suyun üzerinde durduğu süre hem nefes alıp vermek hem yardım çağırmak için yeterli olamıyor.
– Boğulanlar yardım istemek için ellerini kollarını sallayamıyor. İçgüdüsel olarak kollarını yana doğru açıp suyun yüzeyine bastırıyorlar. Suyu aşağıya itiyorlar ki ağız su üstüne çıkabilip nefes alsın.
– Bütün bu kol hareketleri istemdışı gelişiyor. Boğulma sırasında istemdışı kol hareketlerini durdurup yardım çağıran bilinçli kol hareketlerine geçmek ya da bir cankurtarana veya bir nesneye uzanmak mümkün olamıyor.
– Tüm bunlar olurken vücut her zaman dikey pozisyonda. Kurtarma olmazsa 20 ile 60 saniyelik bir süre sonrası suya batış başlıyor.
Dolayısıyla bazen birinin hiç boğuluyor gibi görünmemesi boğulma göstergelerinden biri oluyor. Emin olamıyorsanız mutlaka seslenin, cevap gelmiyorsa harekete geçin. Çocuklardan ses gelmeyince işkillenme kuralı her yerde olduğu gibi burada da geçerli.
Diğer bazı boğulma emareleri:
– Baş suyun içine gömülü, ağız su seviyesinde
– Baş arkaya atılmış, ağız açık
– Gözler donuk, boş bakıyor, odaklanamıyor
– Gözler kapalı
– Saçlar alın ve gözleri kapatıyor
– Dikey durumda, bacakları kullanmıyor
– Hızlı nefes alıp veriyor, nefes nefese kalmış
– Bir yöne yüzmeye çalışıyor ama ilerlemiyor
– Sırt üstü dönmeye çalışıyor
– Görünmez bir merdivene çıkar gibi görünüyor
Bilen bilmeyene anlatsın, belki lazım olur. Kadercilik ile aşırı kaygı arası, ortalarda bir yerde buluşalım sevgili 5Harfliler.
Sinirleri gevşetmek için şimdi hemen şu yüzen mutlu bebeler videosuna geçiyorum:
Kaynak: link
Fotoğraf: Wayne Levin