Yeni bir blog bu hafta yayına başladı. Adı Reçel. “Kadınların ve bilhassa Müslüman kadınların; gündelik deneyimlerine, toplumsal meseleleri algılayışlarına, ilgilerine, meraklarına, dertlerine, umutlarına, kaygılarına, mücadelelerine dair” kendi sözlerini kendi bloglarında söyleyecekleri bir macera olacak Reçel.
İlerleyen günlerde Reçel isminin nereden geldiğini ve bu blog macerasının nasıl başladığını daha detaylı öğreneceğiz. Ama şimdilik, blogdan Z.’nin Veet reklamları ve Müslüman erkeklerle ilgili yazısıyla Reçel’e “hayırlı olsun” demek isteriz. (Not: Yazılar kadar, altlarındaki yorumları da ilgiyle takip ediyoruz.)
………………………………………………………
Bir Müslüman Veet Reklamında Ne Görür?
Bir kaç hafta önce, kimi gazetelerin sayfalarında “Tehlikenin farkında mıyız?” tadında bir haber yer buldu: “Adriana Lima’ya çarşaf giydirdiler!”
Günahlarını almayayım ama, özellikle Fatih civarında reklam panolarındaki kadınların üzerine “Edep Yahu” stickerları yapıştırmalarıyla meşhur ekibin icraatlarından biri olsa gerek. Otobüs durağındaki Veet reklamında boy gösteren Adriana Lima’yı baştan aşağı siyah boya ile spreylemişler. Yanına da uyarılarını çekmişler: Ahlaksızlık yapmayın!!!
Belli ki, bu Müslüman beyler, Veet reklamına bakınca “bacak” görmüşler; canları sağolsun. Dervişin fikri, zikri falan demeyeceğim de; e be kardeşim, illa rahatsız olacak bir şey arıyorsan o reklamın sloganını hiç mi farketmiyorsun? “Hayat bir defile, her an hazır ol!”
Veet’in sloganı kadınlara diyor ki, sizler bakılmak için varsınız! Şu hayatta tek kıymetiniz güzel görünmek. Kendinizi her an en iyi biçimde sergileyin ki tercih edilesiniz. Bundan fazlası için de o güzel, küçük kafalarınızı yormayın. Yormayın, çünkü erkekler (yani bütün bir hayat gailenizin kendinizi onlara beğendirmek olduğu yüce varlıklar) fikirlerinizle, kabiliyetlerinizle, hislerinizle falan değil bacaklarınızla ilgililer. O yüzden, en kısa tüyler için bile: Veet!
Ne beklersiniz? “Hassas” Müslüman bey’fendilerin, İslam’ın yüce hasletler atfettiği insanı bu denli sığlaştıran; kadınları iradesiz vitrin mankenlerine, erkekleri bacak gördü mü salyaları akmaya başlayan aptallara indirgeyen slogana tepki duymasını, değil mi?
Peki nasıl oluyor da, İslam itikadı ile taban tabana ters düşen bu sloganı fark bile etmiyorlar? Yanındaki kadını görüp, başka bir şey düşünemedikleri için mi? Kendi eşlerinin de bu tüylerin kökünü kazıma savaşının neferleri olmasını sağlayacak güzellik dayatmasından pek ala memnun oldukları için mi? Sloganı hedef almak, şeytanlığı kadından sisteme devredeceği için mi?
Yani mesela, reklamdaki kadını karalayıp yanına anlamsız, kaba saba bir ihtar çekmek yerine, meşhur İslami mottoyu anımsatan şöyle şık bir değişiklik yapılamaz mıydı?