Amerika’daki bir üniversitenin sağlık kurumunda iki yıl önce ilk kolposkopimi olduğumda bu yazıyı yazmıştım. Geçen seneki smear testimde de şüpheli birşeyler görüldüğünden ikinci kolposkomi oldum. Her seferinde daha çok stres yaptım. “Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar…” atasözü sinir bozucu bir şekilde sürekli kafamda yankılanarak bu seneki smear testimi yaptırdım. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar… Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar… Çok şükür, smear testimde bu sefer şüpheli birşeyler görülmedi, lanet bozuldu, üst üste üçüncü kez kolposkopi olmak zorunda kalmadım.
İlk kolposkopiden sonra doktorun HPV aşısı tavsiyesini (bir süre Türkiye’de olacağımdan) 6 aya yayılan 3 dozluk aşı takvimini tamamlayamayacağım için reddetmiştim. Sonraki yıl ikinci kolposkopiden sonra aşı konusu tekrar gündeme geldiğinde, aşı takvimini aksatacak bir seyahat planım olmadığından bu sefer tamam dedim. 30’larında bir kadın olarak HPV aşısının bana bir faydası olacak mı diye doktora sorduğumda “biz öneriyoruz, yaptırırsanız iyi olur” gibisinden bir cevap aldım. Kafamda Gülşen’den “ya tutarsa” şarkısı eşliğinde, tam bir göle maya çalan Nasrettin Hoca edasıyla HPV aşısı oldum. İtiraf edeyim; kararımı etkileyen tek faktör, aşının ücretsiz olmasıydı. Ücretli olsaydı, aşıyı yaptırmazdım herhalde. Sonuçta aşıyı oldum. Faydası olacak mı bilmiyorum. Riskleri var mı onu da bilmiyorum. Sanırım bunun cevabı kimsede yok şu anda. Kimi doktor, yakınıma bu aşıyı asla yapmam derken; başka bir doktor katıldığı TV programında 9 yaşındaki yeğenine doğum günü hediyesi olarak HPV aşısı yaptığından bahsedebiliyor. Belirsizlikler, paranoyalar, kafa karışıklığı… Dev ilaç şirketlerinin kobayı mı oluyoruz? Aşı karşıtlarının gazına mı geliyoruz? Modern tıbbın cinsiyetçiliğine maruz kalıp HPV’nin ve HPV aşısının “kadınlaşması”na (erkeklerde de anal ve penis kanserine neden olabileceğinin bilinmesine rağmen) mı şahit oluyoruz? Bu tarz soruları çoğaltabiliriz. Uzman olan ve olmayan kişi ve kurumlarla beraber bu soruları ve nicelerini konuşabileceğimiz platformlar olsa keşke (varsa lütfen mesajlar bölümde paylaşalım!)
İki sene içinde HPV’den kurtulduğunu söyleyen bir arkadaşım var. Yani birçoğumuzun bağışıklık sistemi bu virüsü yenebilir. Bu nedenle doktorum bana sigara kullanmamamı söylemişti mesela. Her zaman dile getirildiği gibi, rahim ağzı kanserleri HPV kaynaklı oluyor, ancak bu her HPV’nin kansere yol açacağı anlamına gelmiyor. Fakat, HPV genetik testiniz kansere neden olduğu söylenen HPV tiplerinden birine yakalandığınızı söylüyorsa, Ajda Pekkan’dan “sardı korkular gelecek yıllar” sözleri kulaklarınızda yankılanabiliyor. Hele bir de ailenizde kanser geçmişi varsa bu korkular oldukça anlaşılır. Çok şükür, en azından şu zamana kadar, ailemde kansere yakalanan biri olmadı. Olsaydı, şu anki duygu, düşünce ve kararlarımı nasıl etkilerdi hiç kestiremiyorum. Bu seneye kadar bana HPV genetik testi yapılmamıştı. Önceki doktorum unuttu mu, bir karışıklık mı oldu, yoksa gerek mi görmedi bilmiyorum ama genetik test yapılmadı. Bu yıl aynı kurumda farklı bir doktora gittiğimden, bana genetik test yapılmadığını söylediğimde, HPV teşhisi konulan herkese genetik test yaptıklarından bahsetti ve sağlık kayıtlarımı kontrol etti. Genetik testin yapılmadığını görünce de şaşırdı. Smear testimin yanına genetik testini de ekledi. Test sonuçlarını almam Türkiye’ye dönüş zamanıma denk geldiğinden doktorla yüz yüze görüşme fırsatım olmadı. Hemşire bana telefonda test sonuçlarımın iyi çıktığını yani bu sefer kolposkopilik bir durum olmadığını söyledi. Hatta iki kere sorup tekrar tekrar teyit ettirdim.
Smear sonucuma o kadar çok kafayı takmıştım ki HPV genetik test sonucunu ayrıca sormak aklıma gelmedi. Sanırım riskli bir HPV türü tespit edilmedi. Zaten testi yaptırmak istemiyordum çünkü “HPV’nin kansere neden olan riskli bir tipine yakalanmışsınız” gibi bir bilgiyle ne yapacağımı bilmiyordum. Hasta olarak bilgilendirilme hakkımız önemlidir. Hatta bilginin güçlendirici olduğunu, bilginin peşinden koşmak gerektiğini sürekli duyarız, çünkü bilgisizlik ya da bilgiyi reddetmek cahillik olarak görülür. Peki her durumda bilgi güçlendirici midir? Bilgi almama hakkımız var mıdır? Sonuçta bende riskli HPV tipi olup olmadığını bilmeden smear sonuçlarım nedeniyle iki kez kolposkopi oldum. Zaten kanser riskinin korkusunu iliklerime kadar yaşadım. HPV genetik testinden riskli HPV tipine yakalandığım sonucu çıkmış olsaydı bu süreçleri nasıl yaşardım bilmiyorum. Beni daha fazla korkutup endişelendirmekten başka ne işe yarayacaktı emin değilim. Yakalandığım HPV’nin tipi riskli veya değil, her sene düzenli olarak smear testini yaptırmaktan başka elimden bir şey gelmiyor. HPV aşısı olduğum için içim pek rahatlamış da değil. Şimdilerde reglimde düzensizlik olduğunda veya bünyemde bir şey ters gidiyor gibi hissettiğimde acaba aşının yan etkileri mi diye evham yapmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Bu gerçek bir yana. Sekiz ay sonra yıllık smear testimi yaptırdığımda sonuçların “temiz” çıkmasını umut edeceğim. Yine şüpheli bir şeyler çıkarsa da tek tek atmam gereken (tıbbi) adımları atmaktan başka elimden bir şey gelmeyecek.
Bu süreçte elzem olan nokta şu, herkes için (medeni durumu veya cinsel kimliğine bakılmaksızın) nitelikli, ücretsiz ve erişilebilir cinsel ve üreme sağlığı hizmetlerinin sağlanması. Fiili yasaklar, fişlenme korkusu, ayrımcılıkla karşılaşma endişesi gibi nedenlerle insanlar (özellikle kadınlar ve LGBTİQ bireyler) en temel sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Medeni durum, toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlik ayrımı yapmadan HPV bir kamu sağlığı meselesi olarak bütünlükçü bir şekilde ele alınmalı. Bu noktada sağlıklı bir cinsel yaşam ve korunma yolları hakkında (ayrımcı olmayan) kamusal cinsel eğitim ve bilgilendirmelerin verilmesi, prezervatif gibi korunma yöntemlerine erişimin sağlanması sağlık taramaları kadar önem taşıyor. Mevzu bahis HPV olunca, kadınlar kadar erkeklerin ve LGBTİQ bireylerin de cinsel ve üreme sağlığı tartışmalarına, hizmetlerine ve politikalarına dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü HPV sadece kadınların sorunu değil, sadece kadınların sorunu olmamalı.
Herkese zevkli ve sağlıklı bir cinsel yaşam diliyorum.
Ana görsel: Egon Schiele