2018 yılında yine seçim öncesi açıklanan vaatlere baktığımızda, AKP’nin “Ev kadınları ve çalışan annelere erken emeklilik düzenlemeleri yapıyoruz” diyerek yıllardır haklarının teslim edilmesini bekleyen kadınların ağızlarına bir parmak bal çaldığını ama iktidarının devam ettiği yıllarda bu konuda yine hiçbir şey yapmadığını görüyoruz.

MEYDAN

Bir “Ev Hanımı”nın Emeklilik Rüyası

 

 

14 Mayıs yaklaştıkça partiler vaatlerini ardı sıra açıklıyor ve bu vaatlerin muhatapları arasında doğal olarak bir beklentiye yol açıyor. Bunun bizim evde yaşanan versiyonlarından en dikkatimi çeken, annemin heyecanı oldu. Annem 53 yaşında bir ev hanımı. Resmi kayıtlara bakılacak olursa hayatı boyunca hiç çalışmadı. Oysa evlenmeden önce yıllarca yaşlı dedesi ve ninesine baktı, aile evindeki işleri üstlendi, her yaz tarım işçisi olarak farklı şehirlere göç etti. Boş zaman buldukça dikiş dikti, çeyizi için el işi işledi, bazen el işlerini satarak çeyizini tamamlayacak parayı biriktirdi. Evlenir evlenmez İstanbul’a taşındı. Babam ve bekâr kardeşlerinin bakım işlerini üstlendi. 3 bekâr erkek, bir de kocasının yaşadığı evi daha ilk sene hamile kalarak çekip çevirdi. İlk çocuk kucağında, ikincisi karnında, babamla beraber ailesinin köyüne kaçtığını anlatır bazen. Ev işleri o kadar artmış ki karı koca anne karnındaki çocuğun düşmesinden, kucaktaki bebenin de zafiyetten ölmesinden korkmuşlar. Ne kendini ne de bebesini beslemeye fırsat bulamıyormuş bazen kadın. Fakat işte resmi kayıtlara göre annem hiç çalışmadı. Bu yüzden de asla emeklilik hakkı olmadı. Kocası bir serbest meslek çalışanı olarak daha kendi primlerini zor ödüyorken bir de kendisi için özel sigorta yapılmasını teklif dahi edemezdi. Bu sebeple bayram için bir araya gelmiş tüm sevdiklerine AKP’nin ev hanımları için emeklilik programından bahsederken yüzünde güller açıyordu: “Primlerin üçte birini ödeyeceklermiş. Doğurduğum çocuk sayısına göre de emeklilik yaşımı düşüreceklermiş.”

 

Mahcup mahcup yaptığı matematik hesabını anlatan annem, 5 çocuk doğurduğuna göre primleri öderse hemen emekli olabileceğini ilan etti. Primleri ödeyecek parayı nasıl bulacağını da söyledi. Babamdan gelmeyeceği belli tabii o prim ücretlerinin. Yıllardır önce ev almak için bozdurulan, sonra yıllarca kendisine iade edilsin diye sabırsızlıkla beklediği, şimdilerde de babamın araba almak için gözünü dikmesinden endişelendiği bilezikleriyle ödeyecek primleri. Evlendiği zaman takılmış bu alt tarafı dört bilezik, onun dünyadaki biricik serveti. Bu bileziklerle ekonomik bir görünürlük satın alacak. Devlet ve toplum nezdinde “evde oturan” değil, “evde çalışan” biri olduğunu kanıtlayacak. Her ay alacağı emeklilik maaşı sayesinde kocasından bağımsızlaşması dışında bu görünürlük onun için çok değerli.

 

Ev emekçileri için sosyal devletler tarafından hazırlanan sigorta programları yeni değil. AKP’nin vaadi ise hiç özgün değil. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’dan önce açıkladığı, Aile Destekleri Sigortası programını tanıttığı sayfalarda şu cümleler çok önemli: “Aile Destekleri Sigortası Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) kabul ettiği 9 sigorta dalından biridir. Türkiye bu 9 sigorta dalını (yaşlılık, emeklilik, iş kazası, meslek hastalığı, analık, işsizlik gibi…) uygulayacağını 1971 yılında taahhüt etmiştir.”

 

Türkiye Cumhuriyeti devleti 1971 yılında ev emeğinin görünürleşmesini bir bakıma taahhüt etmiş fakat bu taahhüt sözde kalmış. Kılıçdaroğlu’nun yine aynı sayfalarda bu eksikliğin sebebini şu sözlerle açıkladığını görüyoruz: “Devleti yönetenler yoksulluğu bitirmek için değil, yoksulluğu yönetmek için çaba harcadılar.” 2018 yılında yine seçim öncesi açıklanan vaatlere baktığımızda, AKP’nin “Ev kadınları ve çalışan annelere erken emeklilik düzenlemeleri yapıyoruz” diyerek yıllardır haklarının teslim edilmesini bekleyen kadınların ağızlarına bir parmak bal çaldığını ama iktidarının devam ettiği yıllarda bu konuda yine hiçbir şey yapmadığını görüyoruz.

 

Öyle ki birkaç sene önce sosyal medyaya AKP iktidarının ev kadınlarına primsiz emeklilik hakkı tanıyacağına dair bir söylenti düştü. Aşağıdaki de o söylentinin kaynaklarından olan bir sosyal medya paylaşımının görüntüsü.

 

 

Bu dedikodu annemin kulağına gitmedi ama dayanışmak için iletişimde olduğumuz birçok ev emekçisi kadının bu ihtimal karşısında ne kadar heyecanlandığını hatırlıyorum. Yanlışlanarak yine o kadınları hayal kırıklığına uğratan bu kanun teklifini düzenleyen ise CHP vekili Niyazi Nefi Kara idi. Üstelik bu teklif 2017 yılında yapılmış, meclis komisyonlarında rehin tutulmuş ve bir türlü meclise getirilememişti. Konu hakkındaki ayrıntıları şuradan okuyabilirsiniz. Muhtemelen bu teklif iktidarın kulağına çarpmış ve 2018 seçim beyannamesini hazırlarken onlara bir parça ilham da vermiş ama yoksulluğu yönetmeyi siyasal bekası açısından daha kârlı bulan AKP tarafından hiçbir zaman hayata geçirilmemiş.

 

Hazır 2018 seçim vaatlerinden konu açılmışken, CHP 2018’de ev kadınlarının emekli olabilmeleri için bireysel emeklilik sigorta primleri için devletin sunacağı desteğin yüzde 33’e çıkarılacağını vaat etmiş. Erdoğan’ın halihazırdaki vaadine ne kadar da benziyor, değil mi? HDP ise vites arttırarak ev kadınlarının yanı sıra, ev işçilerinin de görünmez emeklerinin devlet tarafından korunacağını taahhüt etmiş.

 

Kuşatılmış medyanın propagandalarından etkilenen annem bağımsız herhangi bir iletişim aracını takip etmiyor. Bu yüzden kendisine konuyu tüm yönleriyle anlatabilmek için bu araştırmayı yaptım. Yıllardır AKP’ye oy vermiş biri olarak tüm bunları dinleyince önce bir kafası karıştı, partisi için salt bir oy deposu olarak görüldüğüne belki de üzüldü. Siyaseten farklı noktalarda olduğumuz için o kadarını paylaşmadı benimle. Fakat 53 yaşında, hiç çalışmış muamelesi görmemiş bir ev emekçisi olan annem bu seneki seçimlerde tüm partiler tarafından muhatap alındığı, görüldüğü için mutlu. Geç kalınmış bir hakkın sonunda teslim edileceğine inanarak emekliliğini iple çekiyor.

 

 

 

Ana görsel: Frederick Walker, The Housewife, 1871  ©Tate [Creative Commons Licence CC-BY-NC-ND 3.0 (Unported)]

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YEmekçi Kadınların Kızılcık Şerbetine Karnı Tok
Emekçi Kadınların Kızılcık Şerbetine Karnı Tok

Yıllar önce seçim vaatleri çarşaf çarşaf yayınlanırken yalnızca “Aile politikaları” başlıklarında kendilerine yer bulabilen kadınların bugün somut çözümler içeren ve muhatap alan politikalar arasında seçim yapabilme imkânı bulması Türkiye’deki kadın hareketinin etkisinin bir meyvesidir.

ECİNNİLİK

YMotosiklet kaskı üzerine teolojik mülahazalar
Motosiklet kaskı üzerine teolojik mülahazalar

Belli ki, teknoloji bir felsefi problemi daha çözmüştü.

ENGLISH

YHavle Women’s Association: “Contrary to general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees”
Havle Women’s Association: “Contrary to general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees”

Contrary to the general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees, neither about alimony law, early marriages nor about the withdrawal from the Istanbul Convention.  

MEYDAN

YHavle Kadın Derneği: AKP tabanı iktidarla aynı fikirde değil.
Havle Kadın Derneği: AKP tabanı iktidarla aynı fikirde değil.

Nafaka, erken yaşta evlilik ya da şimdi sözünü ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunda AKP tabanı iktidarla aynı şeyi söylemiyor.

Bir de bunlar var

İstismar Günlüğü: Dava
İstanbul Feminist Kolektif Kadınları Mahkemeye Çağırıyor
İnternet Politikalarımızın Ekonomi Politikalarımızla İlişkisi Sıfır

Pin It on Pinterest