Evinizin direği, gönül ormanlarınızın kralı, sıcak yuvanızın erkeği partneriniz ütü ve yemek gibi kadınlara özgü ev işlerini yaparsa, cinsel performansı azalabilir. Gördünüz mü ne yaptınız? Sizin yüzünüzden dağ gibi adam ne hale geldi.
Öncelikle bu ‘araştırma’nın ne gibi bir araştırma olduğuna bakalım. Bir korelasyon mu kuruluyor, yoksa sebep-sonuç ilişkisi mi kanıtlanıyor? Yani, araştırmayı yürüten maço bilim adamları (araştırmanın İspanya kaynaklı olduğunun altını çizelim, selam sana Akdeniz!), ütü yapan erkeklerin cinsel performansının düşük olduğunu nasıl göstermiş?
Bu bir korelasyon araştırması, yani iki bulgunun beraber gözlemlenmesi. Erkeklere yaptıkları ev işleri soruluyor (ütü, araba tamiri, yemek, vesaire), ardından da eşleriyle haftada kaç kez cinsel ilişkiye girdikleri. Kadınlara özgü ev işlerini daha çok yapan erkeklerin, daha az cinsel performans sergiledikleri tespit ediliyor. Yani kontrollü deneylerle, bir sebep-sonuç ilişkisi yapılmadığı gibi, bulunan korelasyon tamamen bağlam dışı değerlendiriliyor. Normalize edilmemiş. Oysa ki bu gibi büyük çaplı araştırmaların istatistiksel analizinde, doğru normalizasyon çok önemlidir, tespit ettiğiniz ilişkinin, ne kadar doğru olduğunu gösterir. Örneğin, sigara içen ve içmeyen insanlardaki sağlık problemlerini karşılaştırmak istiyorsanız, data analizi sırasında iki gruptaki insanların yaş aralığını normalize etmezseniz, ve ‘sigara içmeyen’ grubunuzda çok sayıda yaşlı insan varsa, sigaranın Alzheimer ve kalp krizine iyi geldiği sonucuna bile varabilirsiniz!
Haberimize dönecek olursak:
– Acaba (a) araba tamiriyle uğraşan erkeklerle, (b) evde yemek yapan erkeklerin sosyo-ekonomik durumları veya hayat tarzı (şehirdışı yaşam / şehir yaşamı) normalize edildi mi?
– Normalize edilmediyse, hayat tarzı farklılıklarının stres seviyesine, dolayısıyla da cinsel performansa yansıması mümkün olamaz mı?
– Ev işlerini karısıyla bölüşen erkeklerin, eşlerinin stres seviyeleri ve cinselliğe ayırabildikleri zaman bu karşılaştırma yapılırken dikkate alındı mı?
– Bu araştırmadaki tam olarak hangi data, bir erkeğin ütüye başladıktan sonra cinsel performansının düşebileceğini gösteriyor? Cevap veriyoruz: öyle bir bilgi yok.
Elimizdeki bütün veriler, eksik bir korelasyondan ibaret. X’in Y’ye yol açtığını gösteren hiçbir şey yok. Aslında bakarsanız, X ve Y’nin (ütü ve sekssizlik) aynı anda meydana geldiğini gösteren bilgiler de normalizasyon yapılmadığı için oldukça yanıltıcı.
Tabii ki haber yabancı basında da oldukça ses getirmiş—araştırma kaliteli olmasa da, genel okuru eğlendirici nitelikte. Ama hiçbir gazete yine de Hürriyet’in keskin ve kararlı ifadesine cesaret edemiyor: “Evde erkeklerin yaptığı işlerin hafifletilmesi onların seks hayatını düzene koyabileceği gibi, geleneksel cinsiyet rollerinin benimsenmesinin cinsel arzular üzerinde etkili olabileceği de ortaya çıktı.”
Erkeklerin yaptığı işler hafifletilsin lütfen, bu da bütün hanımlara kapak olsun! Mutluluk bu kapağın altında.
