Aşağıdaki 1938 tarihli mektup, Walt Disney şirketinin kendilerine illüstratörlük için başvuran bir kadına verdiği cevap. Cüceli müceli, sevimli mektup kağıdına, avurtları gizli umutlarla şişmiş sincapların gülüşüne filan aldanmamak lazım, içeriği bomba:
7 Haziran 1938
Bayan Mary V. Ford
Searcy, Arkansas
Sayın Bayan Ford:
Yakın tarihte göndermiş olduğunuz mektubunuz Çinileme ve Boyama Departmanımıza ulaşmıştır.
Filmlerin yayına hazırlanmasına bağlı yaratıcı çalışmaların hepsini genç erkeklerin yapması sebebiyle kadınlar bu işi yapmamaktadırlar. Bu nedenle kızlar eğitim kurslarımız için değerlendirilmemektedir.
Kadınlara açık olan tek iş alanı, karakterlerin Hint mürekkebi ile şeffaf selüloz sayfalarına kopyalanması ve direktiflere bağlı olarak çizgilerin içinin doldurulması işidir.
Çinileme ve Boyama alanındaki pozisyonlara başvurmak için örnek çini ve suluboya çalışmalarıyla stüdyoya bizzat gelmeniz gerekmektedir. Fakat elimizde olan açık pozisyonlarla başvuran kızların sayısı karşılaştırıldığında ve yukarda belirtilen sebeplerin hepsi göz önüne alındığı takdirde Hollywood’a gelmeniz önerilmemektedir.
Saygılarımızla,
Walt Disney Yapımları adına,
Mary E. Cleave
Vay babam. Mektupta dedikleri şeyler o kadar abuk sabuk ki “Bu ne demek ya, yanlış mı çevirdim ben bunu?” diye geri gittiğim yerler oldu. (Mesela “Bu işi erkekler yaptığı için kadınlar yapmamaktadır” dedikleri hareketli bölüm… İnsanın “E hep onlar da yapmasınlar kardeşim o zaman” diyeceği geliyor) Tabii o tarihlerde pek az kimsenin bildiği bir başka durum da Disney’in mektupta bahsedilen kopyalama/çizgi doldurma işini insanüstü çalışma saatleri ve gülünç ücretlerle neredeyse köle olarak çalıştırdığı binlerce kadına yaptırdığı. Özellikle Fantasia gibi renklerinde cömert, insanın içini pastel heyecanlarla dolduran devasa yapımlarda çizgifilm karakterlerini milyonlarca selüloz sayfasına kopyalamak inanılmaz masraflı ve zahmetli bir iş olduğu için, bu onurlu görevi “kızlara” layık görmüşler.
Sağolsunlar. 1941’de yüksek pozisyonlu erkek illüstratörüne haftada 300 dolar, kopyalama departmanındaki kadın kölesine 18 dolar layık gören aynı Disney, geçtiğimiz sene itibarıyla özünde bayağı feminist sayılabilecek, içinde kurtarıcı prensin filan olmadığı ilk yüksek bütçeli Amerikan animasyonu olan Brave filmini yaptı. Zamanlar değişiyor. Bu vesileyle benim şahsen çocukken bayıldığım Küçük Denizkızı Ariel filmindeki sapık yengeç ve neşeli bir şarkıyla “Sana bakıyor / Demek o da istiyor / O zaman öpsene kızı” diye neredeyse tecavüze ikna ettiği Prens Eric’i hatırlayalım mı?